Politika

Özgür Özel partisinin yol haritasını açıkladı: Cumhurbaşkanı adayımızı belirleyeceğiz

Özgür Özel, partisinin yol haritasını açıkladı ve "Cumhurbaşkanı adayımızı, Atatürk'ün partisine kayıtlı 1,6 milyon üyesiyle belirleyeceğiz. Bugün çağrı yapıyorum. Cumhurbaşkanı adayımızı belirleme sürecine katılmak istiyorsanız, partimize katılın" dedi.

Abone Ol

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin grup toplantısında konuştu. 

Özel, partisinin yeni yol haritasını açıkladı. İktidar vurgusu yapan Özel, "Bu kötülüğe adaletsizliğe karşı yeni yürüyüşün ilk günüdür. Sandık görevlilerinin tespiti, parti programını iktidar programına dönüştürme ve cumhurbaşkanı adayımızı belirleme sürecinin ilk günündeyiz" dedi. Özel, CHP üyelerine Cumhurbaşkanı adayını belirlemeleri için oy kullanma hakkı tanıyacaklarını söyledi.

Özel'in konuşmalarından öne çıkanlar şu şekilde:

*Hiç şüphe yok ki yaşanan tüm sıkıntılara, baskılara, yargı tacizine karşı geçen hafta bu saatlerde 'Haydi başlıyoruz' diyerek bir başlangıç anlatacaktık ama yaşanan facia nedeniyle iptal etmek zorunda kaldık. Bolu'ya gittik, olması gerekenleri ilgili yerlere yönlendirdik. Rakamın 70'in üzerinde olduğunu biliyorduk ama bunu bilenlere dedik ki 'Yetkililer açıklasın, spekülasyon olmasın.' Ben 'Açıklayacaklar' dedikten saatler sonra açıkladılar. Rakamın 78 olduğunu öğrendik, 36'sı çocuktu. O gün, başka bir partinin sözcüsü olarak seçimlere girip eleştirdiği partinin saflarına katılan kişinin rozet töreni yapıldı. Bir partinin kongresinin, bir milletin yasının önüne geçtiğini izledik.

'Kimin nesi olursa olsun hakkaniyetli bir soruşturmadan tarafız'

*Cumhuriyet Halk Partisi olarak biz sorumlular kim olursa olsun, hangi partiden olursa olsun, görevi, makamı, mevkii ne olursa olsun, kimin nesi olursa olsun hakkaniyetli, şeffaf bir soruşturma yürütülerek cezalandırılmasına taraftık, halen daha tarafız. Meseleye başından beri böyle bakıyorduk, böyle bakmaya da devam edeceğiz. Ama bir yandan algı operasyonu yapmaya çalışanlar, yangından 36 saat sonra belediyemizi zan altında bırakmak için 2007 tarihli, AK Parti döneminde verilen bir belgeyi servis ettiler. Gerçek 2007 yılında AK Partili belediyenin verdiği uygunluk belgesiyle 2019'a kadar kanunda yazmadığı, görevi olmadığı için AK Parti Belediyesi'nin 12 yıl o oteli denetlememiş olmasıdır.

*Yangın lokantadan çıktı deyip işi belediyeye yıkmaya çalıştılar. İşin denetiminin kimde olduğunu falan kapatmaya çalışıyorlar. Bakın bilirkişi raporunun gerekçeli sonucunda diyor ki; Bolu İl Özel İradesi Başkanı, yani vali, otele turizm işletmesi ruhsatı veriyor. Bakanlığın sorumluluğu var. Buradan bakanlığın adını çıkartmaya çalışıp belediyenin adını eklemeye çalıştılar. Sonra da bilirkişilere el çektirdiler. Bilirkişilere ve başsavcılara baskı yapıldığını, bakanlığın bu baskıda bulunduğunu Bakan Ersoy'a söyleyecektim ama o telefona çıkamadı. Raporu da yalanlayamadı, geldi korsan diyor. Neye korsan diyor o halde; raporu ele geçirmeye korsan diyor. Biz adaleti çalmanıza izin vermeyeceğiz."

Erdoğan'a seslendi 'Daha neyi bekliyorsunuz?'

*Sayın Erdoğan, hepimiz üzüldük ama siz yürütmenin başındasınız. Hepimizin içi yanıyor ama bu iki bakanı da atayan sizsiniz. Birbirlerini suçlayan, birbirlerini yalanlayan ve atadıkları, atadıkları şirketin, yetkilendirdikleri şirketin iki yılda bir gidip yangın güvenliği yaptığı, 15 Aralık tarihinde denetlettirdiğiniz ve eksik tespit edilmedi diye görevlendirilen şirketten yetki belgesi almış bu insanlar bir ay sonra cayır cayır yanıyorsa o otel, halen daha neyi bekliyorsunuz? Halen daha neyi bekliyorsunuz? Ben size söyleyeyim neyi bekliyorsunuz. Normalde istifa etmesi lazım. Bütün partiniz, bütün ülke bunu bekliyor. Ülkenin içinin rahatlaması, partinin de hiç olmazsa bu yükü sırtından atması lazım. Ama istifa etmiyor. Niye biliyor musunuz? Ağzından aktarıyorum: "Sağlık Bakanı'na istifa ettirdi mi de bana ettirecek? Ne oldu Yeni Doğan Çetesi?" diyormuş. Görevden almanız lazım size bunu telkin edenlere. Bülent Arınç televizyondan söylüyor ama yanınıza gelen giden herkes "görevden alın bunu" diyor.

*Siz de diyormuşsunuz ki kongre var. Kongreden sonra parti yönetimini de bakanları da değiştireceğim zaten. O gün değiştiririz. Bu yangının yükü partinin sırtına kalmasın. Yani bugün kendisini görevden alırsam yangındaki sorumluluğu benim atadığım bakanın sorumlu olduğunu kabul etmiş olurum. Bunun için şubatın sonunu bekleyelim, kabine revizyonunda bunu da değiştirelim. Sonra da döner, bunu televizyonlarda, gazetelerde yangından dolayı değiştirildi dersiniz, partinin sırtına yük vurmamış oluruz. Ne kamu vicdanı önemli onlar için, ne kamunun çıkarı. Varsa yoksa partinin, sarayın, bu düzenin çıkarı.

'Yeni Zekeriya Öz'

*Sizin yaptığınız da, kötü niyetli, gözü dönmüş birisini İstanbul'un başına musallat etmektir. geçmişte FETÖ'nün savcısı Zekeriya Öz'e sahip çıkan, altına zırhlı araç veren Zekeriya Öz'ü bizzat onun görevini kendine tevdi edip ona kendini kalkan eden sonra da o sıçan gibi kaçan Zekeriya Öz'ün arkasından ağzına geleni söyleyen şimdi yeni Zekeriya Öz'ünü bulmuştur. Bir göreve gelmek için devlette terfi etmek için iyi işler yapmak lazım. Onun iyi iş diye yaptığı Canan Kaftancıoğlu'na hepimizin gözü önünde 9 yıl önce atılmış tweetler'den siyasi yasak getirmek. milletin seçtiği milletvekili Enis Berberoğlu'nu meclis kürsüsünden kaldırıp Maltepe Cezaevi'ne götürmek. Partisinin genel başkanı iken Selahattin Demirtaş'ı alıp Edirne Cezaevi'ne hapsetmek. Gezi'nin Soma davasının can avukatı Hataylıların milletvekili seçtiği Can Atalay'ı hapse atmak, seçildikten sonra da dışarı çıkarmamak.

*Gezi'nin avukatı Selçuk Kozağaçlı'yı Soma davasının ücretsiz can avukatı Selçuk Kozağaçlı'yı hapse atmak. Sözcü gazetesini yargılamak. Türk Tabipler Birliği'ni kapatmaya çalışmak. Sırrı Süreyya Önder'i yargılamak ve daha akla gelen, dile gelmeyen onca davayı başaran kişiyi alıp "aferin Akın" demişti. Artık yargıda yapacağını yaptın.

*Seyyar bir giyotin olarak seni nereye gezdirdiysek orada adaleti katlettin. İnsanların adalet duygularını katlettin, o insanları vicdansızca hapsettin. Artık siyasete gel Akın dedi. Koşa koşa geldi. Kendi deyimiyle eskiden bakanlar siyasiydi, müsteşarları devlet adamı.

Ayşe Barım tepkisi

*Sektörde tekelleşme, adam kayırmacılık konuşurken bir anda 'Ben orayla ilgilenmiyorum, sen 12 sene önceye Gezi'ye git' dediler. 12 sene sonra gelmiş Gezi'ye gidenlerden hesap soruyorlar. O günde Gezi'de olan sonra saraya yanlayan Yavuz Bingöl'den hesap sorma da yok. Gezi'de bulunanlara 'Siz devleti yıkmaya kalktınız' diyenlere hatırlatayım. Tayfun Kahraman parti üyem, kardeşimdir. Çiğdem Mater de onunla beraber yıllardır hapis yatmaktadır. Tayfun Kahraman o ağaçları kestirmedi, kışla yaptırmadı, AKM yıkılsa da yerine AKM yapıldı, AVM yapılmadı. Ama şimdi bu ülkede devleti yıkmaya çalışmaktan suçlanıyor. O gün 'Gençler güzel bir cevap verdi' diyen bir MHP'li şimdi Meclis başkanvekili, diğerleri de Meclis'te yanlarında. Bunlara hiçbir şey olmayacak, o gün oradaki gençlerden Tayfun'dan hesap sorulacak öyle mi? Sizden korkan sizde beter olsun!.

Bahçeli'ye tepki

*(Devlet Bahçeli'nin  Ekrem İmamoğlu'nu hedef alarak "Yüreğiniz yetiyorsa sokağa çıkın, ateşle oynamayı deneyin boyunuzun ölçünü alın" demesi üzerine) Birazcık utanmak, birazcık ar olur, bu lafları etmezsin. 15 Temmuz akşamı, hatta 16 Temmuz olmuş saat 2, bu kardeşiniz Meclis'te 'Darbecilerin karşısındayız' demişken, CHP'li vekillerimiz aynı çizgideyken, Bülent Tezcan ise halkı sokağa çağırmışken, Bahçeli bakın hangi açıklamayı yaptı? Bahçeli, 'Halkın sokağa daveti -Erdoğan ile Bülent Tezcan çağırdı ya- Türk askeriyle muhtemel bir çatışma içermesi söz konusudur. Hiçbir dava arkadaşım bu karanlık sürecin tarafı olmayacaktır' dedi. Buyurun tweet'i silmemişler, MHP'nin resmi sitesinde de duruyor" diye konuştu.

Yol haritasını açıkladı

* Yeni bir başlangıç yapmanın zamanı geldi. Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş partim görev verirse diye kurduğu cümlelere teşekkür ediyorum. Yeni bir takvimi başlatıyoruz. Güç zehirlenmesine, kötülüğe karşı bugün başlatacağımız yürüyüşle sandık görevlilerinin teker teker tespitine başlıyoruz. Sandığı korumaktan partimizin programını iktidar programına dönüştürmekten adayımızı belirlemeye uzanan sürecin ilk günündeyiz.

* Şubat, Mart ve Nisan aylarında hazırlıklarımızı tamamlayarak 2025 yılında sandık geliyor biz hazırız demek için çalışmalara bugün başlıyoruz.  Sayıları 1 milyon 600 bine yaklaşan CHP üyesi cesur yürekle birlikte belirleyeceğiz. Partiye kaydolan herkes cumhurbaşkanı belirleme sürecine katılacak."