Çocuk işçiliği ile mücadelede Avrupa Birliği'nin pozisyonu nedir?

Abone Ol
31 Martta TÜİK yedi yıldır açıklamadığı çocuk işçiliği verilerini açıkladı. 2019 yılında 720 bin çocuk işçi sayısı açıklandı. Göçmen çocuklarını ve sokakta çalışan çocukları kapsamıyor. Türkiye’de kapsam dışındakilerde eklendiğinde 2 milyona yakın çocuk işçi çalışmakta. STK Avrupa Birliği İlişkileri 1890 yılında 17 ülkenin bir araya gelerek Berlin’de gerçekleştirdikleri toplantıda çocuk işçiliğinde bir ortak tavır takınmak için 4 maddelik temel ilke belirlemeye çalışmışlardır. 1. Çocukları işe almada en düşük yaş 2. Çocukların çalışma süresinin sınırlanması 3. İş sağlığı güvenliği 4. Sosyal güvenlik Daha iyi bir (kapitalizm) ortak pazar için devletlerin bir araya gelişi uzunca yıllara dayanıyor. Kapitalizmin iyileştirilmesi, demokrasi, özgürlük ve temel haklar konusunda yıllarca hayırhah bakılacak söylemler ve böyle bir algı oluşturmayı beceren birlik çocuk işçiliği ile mücadele başlığında da boş durmayıp, ILO ( Dünya Çalışma Örgütü) ile de birlikte farklı çalışmalar yürütmüştür. Bu çalışmaların sonucu hükümetlere bağlayıcılıktan çok tavsiye niteliği taşımaktadır Toplantılar, verilerin bir araya getirilmesi raporlaştırıp sunulması çocuk işçiliği ile mücadelede sıkça başvurulan mücadele yöntemlerini oluşturuyor. Türkiye’de dahil AB ve sivil toplum örgütlerinin birlikte hareket etmeleri sosyal duyarlılık oluşturan meselelerde kimi başlıklarda sendikaların da dahil olduğu projelerin hazırlanıp üzerinde durulması proje süresini kapsayan dönemlerde konuya ilginin oluşmasına proje sonlandıktan sonra ilginin zayıflayıp sona ermesine sıkça rastlıyoruz. AB’nin buradaki önemli bir rolü de projelere sağladığı maddi destekler. Kapitalizmde çocuk işçiliğinin sona ermesi mümkün mü? COVİD 19 salgınıyla birlikte ILO çocuk işçi sayısının artacağına dair uyarılarda bulunuyor. Salgının ekonomik krizleri tetiklemesinin yanı sıra patronların bu krizden daha fazla kar elde ederek çıkmak için hükümetler üzerindeki baskısı ve bunun karşılığının alınması doğrultusunda getirilen tedbirler işçilerin kazanılmış haklarını da tehdit ediyor. Çalışma sürelerinin uzatılması, kıdem tazminatının gaspı, emeklilik yaşının uzatılması( salgın öncesi Fransa başta olmak üzere Avrupa ülkelerinin gündeminde olan bir konu) ucuz iş gücüde yine patronların olmazsa olmazı bir başlığı oluşturuyor. Sosyal sorumluluk projeleri kapsamında 2030 yılında çocuk işçiliğinin sonlandırılması hedefi kapitalizm koşullarında yukarıda çokça vurgu yaptığımız patronların kar dışında başka bir düşüncelerinin olmadığı bu sistemde mümkün görünmüyor. Sonuç Çocuk işçiliği ile mücadele de sömürü düzeninin dışında kalan bir mücadele başlığını oluşturmuyor. Sorunun temelini oluşturan sebeplerin arkasından dolaşılarak, ailelerin bilinçlendirilmesi, sorunun vahamet boyutlarına dikkat çekmek çözüme götürmüyor. Kapitalist sistemin oluşturduğu yoksulluk, üretimden düşen payın büyük bir kısmına patronların el koyması sonucunda işçilerin yoksullaşması, patronların kar odağı olan ucuz iş gücü talebi devam ederken hiçbir hükümeti çocuk işçiliğinin yasaklanması konusunda ikna edemezsin. Çocuk işçiliğinin sonunu getirecek olan güç kapitalizmin sonunu getirecek olan güçtür. İşçi sınıfının örgütlülüğü, sosyalizmin kendisi yarının mücadele konusu değil, bugünün zorunluluğunu oluşturuyor. Kaynaklar https://www.cumhuriyet.com.tr/haber/tuikten-cocuk-isgucu-arastirmasi-turkiyede-720-bin-cocuk-isci-var-1730450 https://koruncuk.org/post/dunyada-ve-turkiye-de-cocuk-isciligi_55?gclid=EAIaIQobChMI647ckqaC6wIVgbHtCh0l7QuYEAAYASAAEgJ95vD_BwE https://www.sivilsayfalar.org/2020/06/15/cocuk-isciligiyle-mucadelede-sivil-toplum-ne-yapiyor/ https://www.avrupa.info.tr/tr/cocuk-isciliginin-en-kotu-bicimlerinin-ortadan-kaldirilmasi-199 https://fisek.org.tr/calismalar/cocuk-emegi/arastirmalar/cocuk-haklari-ve-yoksulluk/