Özgür Çoban yazdı | Lübcke suikastı ve yükselen Neonazi terörü
Aramazsan bulamazsın
Neonaziler, Almanya’da uzun süredir göz ardı ediliyor, seviliyor, başları okşanıyor, ipleri gevşek tutuluyor. Bu nedenle öylesine pervasızlaştılar ki caddelerde, sokaklarda, otobüslerde, tramvaylarda, metrolarda insanların gözü önünde yabancılara saldırıyorlar, darp ediyorlar, hakaret ediyorlar. Açın bakın böyle yüzlerce haber bulacaksınız. Alman devleti ne yapıyor peki? Neonazilerin saldırısına uğrayanlar için bolca psikolojik rehabilitasyon merkezi kuruyor. Ne kadar da ince ve düşünceli bir hareket değil mi?
“Peki bu neonazi terörü meselesi nereye bağlanır” diye soracak olursanız, ben kendi adıma tünelin ucunda ışık görmüyorum. Mesele, oy oranları artmayan ancak erime de yaşamayan neofaşizmin en büyük merkezi durumunda olan AfD’nin geriletilmesi. Bu faşist parti tutturmuş bir “vatan savunması” her gün bu teraneyi servis edip duruyor? Kime karşı savunuyorsun kardeşim vatanını. 80 milyon Almansın, 3 milyon göçmenden mi korkuyorsun? Kimse bu arlanmaz, pişkin faşistlere, “Ekonomiye ilişkin projeksiyonlarınız nedir? Hani siz faşistsiniz yani halk düşmanısınız ya eğitim ve sağlığı komple özelleştirip milleti, efendiniz olan sermayeye köle yapmak için yanıp tutuşmuyor musunuz? Refah devleti uygulamalarını nasıl talan edeceksiniz? Zengin/üst sınıfın çıkarları için emekçileri nasıl parya haline getireceksiniz” diye sormuyor.
Alman istihbaratı, neonazi terör örgütleriyle irtibatı bulunan 13 bine yakın şiddet eğilimli terörist olduğunu belirtiyor. Bunların 467’si hakkında tutulama kararı var, aranıyorlar ama bir türlü bulunamıyorlar. Ne kadar ilginç. Dünyanın en kuytu köşesinde uçan kuştan haberi olan Alman istihbaratı üç tane gözü dönmüş eşkıyayı bulamıyor. Çok sevdiğim bir söz vardır, tam buraya göre, “Bulanlar hep arayanlardan çıkıyor” Bunun için antifaşist cephede yer alan sağdan ya da soldan tüm partilerin bir konsensüs oluşturup, buradan hareket etmeleri sağlanmalı. Aksi halde neofaşistlerin kendileri gibi düşünmeyenlerle –Alman bile olsa- bir arada yaşamak gibi bir hevesleri olmadığı Lübcke cinayetinden de görüleceği gibi açık bir şekilde ortada.
Samimiyet sınavı verecekler
Özetlersek, aklı başında Almanların, politikacıların neonazi terörü konusundaki samimiyetlerine inandığını düşünmüyorum. Öyle olsa Alman siyasetinin kalbi olan federal parlamentoda her gün demokrasiyi katletme uğraşı veren faşist parti bloke edilirdi. Bırakın bu partiyi derdest etmeyi, iktidar ortağı yapmaya çalışanlar olduğunu biliyoruz.
Neonazi NSU terör örgütü tarafından işlenen cinayetlere ilişkin görülen davada oldukça kötü bir sınav veren Alman yargısı, güvenlik güçleri, istihbaratı ve medyasının Lübcke siyasi cinayetinde gösterecekleri performans merakla bekleniyor. Zira şimdiden bazı politikacıların ekranlara çıkıp, “Lübcke’nin katili cinayeti yalnız planladığını ve işlediğini söylüyor, araştırıyoruz” tarzı cümleler kurduğunu görüyoruz. Bu kadar azılı bir neonazinin bu işi tek başına yaptığına kim inanır? Almanlar, neonazilerin tümünün istisnasız bir şekilde terör çetesine üye olduğunu, hızlı bir şekilde silahlandıklarını ve bu faaliyetlerinin de organize terör konusu olduğunu ne zaman kabul edecekler bilemiyorum.
Bugünlerde etrafta korkusuzca “ben Nazi’yim” diye gezen tiplerin “vatanı savunuyoruz”, “Almanya Almanlarındır”, “Önce Almanya” tarzı faşist/ırkçı söylemleri birçok vatandaşın kulağına hoş, tatlı geliyor olabilir ama sonrası malum ne demişler, “Rüzgâr eken fırtına biçer” O fırtına sadece yabancıları değil Almanları da vurur. Bana inanmayanlara 2. Dünya Savaşı sonrasında Berlin’in yerle bir olmuş fotoğraflarına bakmalarını tavsiye ederim. O fotoğraflarda uçaklardan atılacak gıda paketlerini aç gözlerle bekleyen bir deri bir kemik kalmış Almanları görecekler. Belki o zaman yeni nesil faşistlerin uyduruk vatan sevgisinin ülkelerini nereye sürükleyeceği konusunda daha net bir fikir sahibi olabilirler kanımca.