Özgür Çoban yazdı | Avrupa’da yükselen Selefilik ve etkileri

Abone Ol
Almanya’da kaygı yaratan yükseliş Konuyu, Selefiler’in yoğun faaliyette bulunduğu ülkelerden biri olan Almanya ölçeğinde tartışmaya devam ederek biraz daha özelleştirelim. Almanlar Selefiler’e ilişkin adeta bir feveran halindeler. Bunu en yetkili ağızlardan yapılan açıklamalardan anlıyorsunuz. Kuzey Ren Vestfalya eyaleti yöneticileri yaptıkları açıklamada, eyalette bulunan Selefi kadınların mercek altına alındığını duyurdu. Çünkü Almanlar, Selefi kadınların yoğun bir propaganda faaliyeti içerisinde olduğuna inanıyor. Münster Wilhelms Üniversitesi İslam Teolojisi Merkezi Başkanı Sosyolog ve İslam Bilimci Prof. Dr. Mouhanad Khorchide, kendisiyle yapılan bir röportajda, bu durumun sürpriz olmadığını, organize bir yapıya sahip çok sayıda Selefi şebekesi bulunduğunu söyledi. Khorchide, çoğu Selefi grubun toplumdan izole bir yaşam benimseyerek, kendilerini Avrupa’ya karşı koruma altına aldıklarını ifade etti. Almanya’da Selefiler’in sayısı hızla artıyor. Selefi sayısının 2011’de 3 bin 800, 2015’te 8 bin 300 civarında olduğu ve 2017’de ise 10 bini aştığı belirtiliyor. Bunun, Suriye savaşının ardından yaşanan göç dalgasıyla birlikte ortaya çıkan bir artış olduğu gözlemleniyor. Tabii bu durum, aşırı sağcı ivmelenmeyi de beraberinde getiriyor. Bu oksimoron, birbirinden besleniyor ve birbirini büyütüyor. Bu akıntıya kapılan Avrupa siyaseti ise faşizmin karanlık sularına sürükleniyor. Öte yandan, Selefilerin, genişleme konusundaki hırsı, Avrupa’da göçmenlerin geleceğini tehlikeye atıyor. Kılık kıyafetleriyle negatif yüklenim yaratan Selefiler’in, ara sıra bazı Avrupalı politikacılar tarafından dile getirilen “Avrupa İslamı” bütününden dışlandığı da bugün açık seçik ortada. Bunun yanı sıra Alman vatandaşı olup da IŞİD’e katılanların geri dönmeye çalışmaları da gündem yaratan sıkıntıların başında geliyor. Alman yetkililerin, bunların entegrasyonlarının nasıl yapılacağına dair bir fikirleri olduğunu pek sanmıyorum. Geçtiğimiz günlerde medyada yer alan, “Almanya’nın Irak ve Suriye gibi ‘cihat’ bölgelerine giden radikal islamcıların çocuklarının 100’den fazlasını geri getirmeye çalıştığına” ilişkin haberler kamuoyunda panik yaşanmasına neden oldu. Bazı Alman siyaset uzmanları, “ülkede bu şekilde yeni bir cihatçı kuşak oluşabileceğine” dikkat çekerken, istihbaratın bu çocuklarla ilgili yeterli bilgiye sahip olmadığını savunan politikacılar da çıktı. Bir IŞİD üyesinin Ludwigshaven kentinde bu çocuklardan birini kullanarak, Noel pazarına saldırmaya çalıştığının ortaya çıkması da konuya tuz biber ekti. Özetlersek, Selefilik ve radikal İslam konusunun, Avrupa için çözüm gerektiren önemli bir sorun olduğu açıkça görülmektedir. Ülkelerin, kaygıdan beslenen İslamofobik tutumların revaçta olduğu bu günlerde Selefiler’e yönelik nasıl bir tutum takınacakları doğrusu merak konusu. İyi bir hafta sonu dileklerimle.