Özgür Çoban yazdı | Almanya’da İslam tartışmaları alevlenirken
Sosyal yıkıma çeyrek kala
İşler hızlı bir şekilde kendileri için negatif zemine doğru kayarken göçmenler ne yapıyor peki? Onların önemli bir bölümünün meselenin vahametinin farkında olduğunu sanmıyorum. Hâlâ sokaklarda “camilerimizde ezan isteriz”, “burada demokrasi var kimse bize karışamaz” diye geziyorlar. Bu hülyalı uykulardan uyanmalarına fazla bir zaman kalmadı. Burada demokrasi var ama bu demokrasi senin entegrasyona direnmen, geldiğin coğrafyadaki bağnazlıkları ve yobazlıkları buraya dayatman için değil. Senin, benim, onun kısacası hepimizin özgürce ve uygar bir şekilde yaşamasını temin için var.
Müslüman göçmen toplumu, bu güçlü faşist baskıyı göğüsleyecek, ortak gelecek talebinde ısrarcı olacak ve bu duruşu sürükleyecek bir entelektüel bilince de sahip değil maalesef. Müslümanların bir an önce tarikat evlerine, camilerine ya da diğer sosyal alanlara kapanmaktan başka çare arayışına girmeleri gerekiyor. Bunun yolu kendi motiflerini muhafaza ederek politik ve kültürel sisteme entegre olmaktan geçiyor. En önemlisi de geldiğin coğrafyada yaşanan politik huzursuzlukları buraya ihraç etmeyeceksin. Almanların en fazla yakındıkları konuların başında bu geliyor. Müslümanların şimdiki anlayışlarıyla Almanya’nın parçası olarak kabul görmeleri durumunun birkaç politikacının sığ cümlesinde yer bulmak dışında öze sirayet edeceğini düşünmüyorum.
Meselenin ciddiyetine atıfta bulunması açısından bir örnek verelim. İçişleri Bakanlığı verilerine göre, Almanya’da geçen yıl 950 İslam karşıtı saldırı düzenlendi. Bu örnek bile tek başına durumu özetliyor.
Almanya’da politik rüzgârlar, göçmen ve sığınmacıların aleyhinde esiyor. Bu durumu tersine çevirmek için öncelikle CSU gibi ırkçı ve faşist çizgiye öykünen partileri normalleştirme amaçlı diyalog çabalarının hızlıca aktive edilmesi gerekiyor. Aksi halde, iktidar ortağı CSU tarafından köpürtülecek, ırkçı AfD tarafından desteklenecek faşist politikaların birlikte yaşayan halklar arasında yaratacağı sosyal yıkımı görmek için fazla beklememize gerek kalmayacak.