Özgür Çoban yazdı | Almanya siyasetinde “erken seçim” rüzgârları
“ERKEN SEÇİM SEÇENEĞİ AĞIR BASIYOR”
Bu aşamadan sonra Alman siyasetinin önünde uygulamaya koyabileceği üç senaryo bulunuyor. Bunlardan birincisi Sosyal Demokrat Parti (SPD) ile koalisyon zemini aranması. Bu seçenek uygulanabilirliği açısından en sıkıntılı olanı. Çünkü, 24 Eylül’deki seçimin hemen ardından SPD Lideri Martin Schulz, kameralar önüne çıkarak, parti tarihinde yaşanan en ağır hezimetle birlikte artık hükümete girmeyeceklerini beyan etmişti. Seçimlerin üzerinden geçen sürede SPD’debir söylem değişikliği görülmedi ama Alman politika uzmanları bu seçeneğin dışlanmaması gerektiğini ifade ediyor.
İkinci senaryo, Merkel’in yanına Yeşiller ya da liberallerden birini alarak, “azınlık hükümeti” kurması. Bununla birlikte kurulacak hükümetin zayıf olacağı savından hareketle başarılı ya da uzun ömürlü olmasının düşük bir ihtimal olduğu belirtiliyor.
Üçüncü ve en güçlü seçenekten yazının başlangıcında söz ettik. Erken seçim… Ancak ülkeyi erken seçime götürme kararı hemen alınamıyor. Bunun için anayasal bazı prosedürleri yerine getirmek gerekiyor. Alman Anayasası’na göre erken seçim için ilk adım şansölyenin seçilmesi. Bu durumda, Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier’ın başbakanlık için bir isim önermesi beklenecek. Son aşamada, bu ismin Merkel olması ve Merkel'in adaylar arasında en fazla oy ile başbakan seçilmesi halinde Cumhurbaşkanı'nın Merkel'i bir azınlık hükümeti başbakanı olarak ataması ya da Meclis’i feshetmesi olasılık dahilinde. Cumhurbaşkanı’nın Bundestag’ı feshetmesi halinde 60 gün içinde tekrar seçime gidilebilecek. Bu senaryolardan hangisinin işlerlik kazanacağını önümüzdeki günlerde göreceğiz. Ancak Merkel’in daha şimdiden erken seçim çağrısı yapması diğer tüm seçenekleri dışladığını gösteriyor. Erken seçimin barındırdığı tehlikelerin farkında olan Cumhurbaşkanı Steinmeier ise partilere tutumlarını yeniden gözden geçirmeleri çağrısında bulundu.
Almanya siyaseti böylesine karışık bir süreçten geçerken sanırım en fazla sıkıntıyı Başbakan Angela Merkel yaşıyor. Alman gazetelerinde, “Merkel’in 12 yıllık dönemi içerisinde en büyük siyasi krizi yaşadığı” yazılıyor. Haberlerde, yine Merkel için “kesinlikle başarısız oldu, istifa etmeli” kabilinden yorumlara sık sık rastlanıyor.
Irkçı partinin nefesini ensesinde hisseden Başbakan Merkel’in erken seçim çağrısının tabloyu nasıl değiştireceğini beklemek gerekiyor. Tabii ki burada önemli olan diğer bir unsur, partilerin Merkel’in erken seçim çağrısına gösterecekleri reaksiyon. Tablonun netleşmesi biraz zaman alacağa benziyor. Açık olan şu ki Alman siyasetini önümüzdeki birkaç ay için tempolu ve stres oranı epey yüksek bir periyot bekliyor.
Bremen