Osmanlı’da oyun bitmez!

Abone Ol
Erdoğan iktidarının da oyunları bitmez kolayına. Bu nedenle de muhalefet güçlerinin seçimlerin güvenliği konusuna bugüne dek olduğundan çok daha fazla önem vermesi ve bu konuda herkesle iş birliğine gitmesi gerekir.

Loading...

“Osmanlı’da oyun bitmez” sözü öylesine söylenmiş bir söz olamaz. Yüzlerce yılın süzgecinden geçerek gelen bu sözün bir anlamı olsa gerek. Altı yüzyıllık bir imparatorluğun nasıl olmuş da bu kadar yıl sürebilmiş olduğunun arkasında belki de bu basit cümlenin ifade ettiği anlam yatıyor. Cümleyi biraz açarsak, şu denmek isteniyor: “uzun süre iktidarda kalmanın formülü rakiplerini başarısız kılacak manevralar yapabilme kabiliyetidir”. Doğrusu, zaten kendisi kendisini de öyle gördüğü için şu andaki iktidarı bir Osmanlı iktidarı gibi düşünürsek, onun da oyunlarının bitmeme olasılığının çok yüksek olduğunu söyleyebiliriz. Teşbihte hata olmaz derler ama gerçekten de Cumhuriyet dönemini bir parantez olarak gören bu iktidarın gerçek amacının Osmanlı yönetim sistemini doğru kabul edip, bugüne uyarlayıp çok uzun süre ülkeyi yönetmek olduğu sanırım yeterince açıktır. Zaten Erdoğan’ın Tunç Soyer’e sövmesi de bu nedenle. Ne dedi Cumhurbaşkanı: "İzmir'de belediye başkanı çıkıyor, Osmanlı'ya hakaret ediyor. Be haddini bilmez, be ahlaksız!”. "Sen Osmanlı'ya hakaret edebilecek hadde ne zaman ulaştın, hadsiz!” Bu öfke neden dersiniz? Çünkü Erdoğan kendini padişah, ülkeyi de Osmanlı olarak düşünüyor. Ve tabii dolayısıyla atalarına sövülmüş gibi hissediyor. Olabilir! Herkesin bir düşü, hayatta gerçek olmasını istediği bir hayali vardır. Onun da düşü buymuş demek ki. Ama sorun şurada ki kendisini iktidara getiren seçimlere girerken halka bu hayalinden hiç bahsetmemiş olması. Yani, “Beni seçerseniz ülkeyi Osmanlı atalarımızın yönettiği gibi yöneteceğim!” gibi bir şey söylemedi. Ama allem etti, kallem etti, tıpkı Osmanlı ataları gibi onun da oyunları bitmezdi ve nitekim bitmedi de ve ülkeye ucube bir yönetim sistemi olarak “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi” denilen sistemi getirdi. Şimdi de bu sistemin verdiği imkânlarla yaklaşan seçimlerle ilgili çeşitli başka oyunlar sergilemeye başladı ve öyle gözüküyor ki bu oyunlar daha da devam edecek. Fakat bugün Necati Özkan’ın Cumhuriyet’teki yazısından öğreniyoruz ki bu “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi” denilen sistemi getirirken de yine bir “oyun” oynamış. Özkan, Polimetre adındaki veri madenciliği yapan şirketin bir çalışmasına referansla diyor ki “2017 Referandumunda Türkiye Genelinde hesaplanan NFE oy sayısı 2 milyondan fazla”. NFE’nin açılımı ise “Normalden Fazla Evet”. Yani çalışma, özellikle Kürtlerin yoğun yaşadığı illerin çoğunda referanduma desteğin normalden fazla “evet” çıktığını hesaplamış. (Bu çalışma için bkz https://www.polimetre.com/). Referandumda “evet” oylarının 1 milyon 100 bin civarında olduğunu göz önüne alırsanız “oyun”un nasıl bir oyun olduğunu daha iyi anlarsınız. Onun için diyorum ki gerçekten de Erdoğan iktidarının da oyunları bitmez kolayına. Bu nedenle de muhalefet güçlerinin seçimlerin güvenliği konusuna bugüne dek olduğundan çok daha fazla önem vermesi ve bu konuda herkesle iş birliğine gitmesi gerekir. Aksi durumda bu seçimlerde de yazının başlığındaki yüz yılların içinde süzülerek gelen tespit yeniden doğrulanmış olacaktır.