Ne dersek diyelim, patronların ucuz iş gücü talebini karşılayan bir toplam olarak çocuklar durduğu sürece çocuk işçiliği ile mücadele hep eksik kalacak. Her sorun sınıfsal mı? Evet, çocuk işçiliği ile mücadele de sınıfsal. Burjuva devrimlerinden sonra üretim araçlarına sahip patronların makineleri kullanacak kalifiye işçi ihtiyacı oluşmuştur. Eğitim sistemi de bu ihtiyacı karşılamak üzerinden yeniden inşa edilse de, ilerleyen zamanlarda bu ihtiyacı karşılayamayacak boyutta iş yerleri açılmıştır. Usta çırak ilişkisi ile işi makinesinin başında öğrenme, meslek edinmek için zorunluluk olarak yansıtılmıştır. Ücretsiz emek gücünün adı değişmiş, çocuklar okuldan kalan zamanlarını iş yerlerinde üretim araçlarının başında geçirmeye başlamıştır. Çocuğun bir an önce bir meslek edinip iş yaşamının bir parçası olmasının istenmesi, ailelerin çocukları için duyduğu gelecek kaygısı, sermaye sınıfının çocukları ucuz iş gücü olarak değerlendirmesine neden olurken, bir tık ötesi ücretsiz emeği oluşturuyor. Çalışma yaşamında çocuk işçiliğini kısmi süreli çalışanlar ile süresiz çalışanlar olarak ikiye ayırabiliriz. Ebeveynler çocuklarını okula gönderebilecek bir ücrete sahipse, çocuklar daha çok kısmi süreli çalışırken, zorunlu bir süreç olarak eve çocuğun ücret getirmediği takdirde aile zorunlu ihtiyaçlarını karşılayamıyor ise çocuklar süresiz çalışma ilişkisinin bir parçası oluyor. Tatillerini iş yerlerinde geçiren çocukların yanı sıra, eğitim hakkından hiç yararlanamayan yoksul ailelerin sürekli çalışan çocuklarıyla birlikte Türkiye’de 2 milyona yakın çocuk işçi bulunmaktadır. TÜİK’in rakamlarına göre ise bu rakam 700 bin civarında. Bu rakama mülteci çocukları dâhil etmeyen TÜİK verilerinin doğruluk payı bulunmazken, uzunca yıllar bu sayıları açıklamaktan da imtina ettiler. Verilere yansımayan çocuk işçiliğinde en büyük oranı oluşturan tarım işçileri için yaz mevsimi bütün yılın kazancını sağlamak zorunda oldukları bir dönemdir. Okulların kapanmasıyla birlikte bütün aile çoğu zaman şehir değiştirerek fındık, patates, soğan tarlalarına yevmiyeci olarak gidip çalışırlar. Yaz boyu izinsiz en az 10 saat çalışırlar. Tarlalara gidildiğinde 5-6 yaşındaki çocukların üzerindeki çuvalları görürsünüz. Gelecek kaygısı, günü kurtarmak zorunluluğu adına ne dersek diyelim, çocuk işçiliğinin altında yatan yoksulluk ile patronların ucuz iş gücü talebini karşılayan bir toplam olarak çocuklar durduğu sürece çocuk işçiliği ile mücadele hep eksik kalacak. Her sorun sınıfsal mı? Evet, çocuk işçiliği ile mücadele de sınıfsal.