Mutluluğun formülü
Sakin ve huzurlu bir yaşam, içine katılmış ince zevkler, aşırılıktan uzak bir yaşam ve basitlik üzerine kurulu mutluluk. Üzerine dökülen heyecan tohumları ile son dokunuşları yapabilirsiniz.
Günümüz insanı seviyor böyle şeyleri, 5 adımda zayıflama, 10 adımda özgüven geliştirme. Doğru ama içi doldurulmamış cümleleri hap gibi yutmaya alışkın bizler için sanki mutluluk da böyle formüllere sığdırılabilir gibi geliyor.
İnsan oldu olalı kendine soruyor; "Nasıl mutlu olabilirim?" diye. Filozoflar mutlu bir yaşam nasıl olur diye düşünüp teorilerini sıralamışlar: Aristoteles onu "eudaimonia" olarak adlandırılmış, mutluluğun ancak erdemli ve ahlaklı bir yaşam ile elde edebileceğini düşünmüş; ancak orta yolu bulan insanın mutluluğa kapı aralayacağını anlatmış. Her filozof farklı açılardan bakmış mutluluğa; bazıları mutluluğa içsel ve zihinsel huzurla bazıları özgürlükle erişebileceğini düşünmüş.
Modern insanın en yüksek iyiye, mutluluğa erişmesi için maddeleri sıralasaydık nasıl olurdu?
1-Gerçekten ilgilendiğimizde: Mutluluk nereden gelir, dışarıdan mı yoksa içeriden mi? Kendiyle fazlasıyla haşır neşir bizler için, kendi mutluluğumuz artık herkesten daha önemli. Kendiyle aşırı ilgili narsistler güruhu gibiyiz. Dış dünyaya olan ilgimiz sadece onaylanmak adına. Gerçek bir ilgi değil. Saygınlık ve beğeni için yaptıklarımızdan vazgeçip gerçekten dış dünya ile samimi olarak ilgilenmeye başladığımızda gelecek mutluluk.
2-Gerçek gücümüze uyandığımızda: Kendini tanrı sanan firavunlar mı yoksa dünyayı fethetmeyi gözüne kestirmiş Büyük İskender mi mutlu olmuş hayatta? İnsan sınırlarını bilmeyince, tanrıcılık rolü oynamaya başlayınca mutluluk eşikten geçemiyor. Her şeyin birbirine bağlı olduğu bu evrende, küçücük anlamsız bir nokta olduğunu idrak edince ama bu anlamsızlığımıza rağmen diğerine anlamlı bir şekilde etki ettiğimizin farkına vardığımızda göz kırpıyor mutluluk.
3- Ölçülü yaşadığımızda: Haz dolu bir dünya güzel ama sonu yok. Bir kadehte demlenme iyi ama aşırılığı hâlinde intihar provası yapıyoruz. Zevk peşinde koşan, unutmak için kendini eğlenceye veren sonra dengesiz hayattan çöküşe geçen insanın mutlu olma ihtimali yoktur. Anlık hazları mutlulukla karıştıranın işi zordur. En iyisi ölçülülük, ılımlılıktır, makul olanı seçmektir.
4- İnce zevklerden geçince: Resim, müzik, heykel, edebiyat ile bizzat uğraşmak zorunda değilsiniz. Kaliteli bir müziğin tınısını dinlerken bile insan kırmaktan korkar yaşamı. Hayata ve insana nezaketle yaklaşan, uyumu hayatına katar. Sanat yanına ahengi alır, ahenk ise keyif verir. Düzenli dozlarda alınan keyif yaratıcılık kanalını açar. Oradan mutluluk süzülür.
5- Parayla dengeli ilişki kurunca: Kapitalist düzende, sürekli harcama komutunu almış bir makine gibi davrandıkça, kazandığın parayla ne yapacağını bilmeyince mutluluk maalesef olduğu yerde kalıyor. Paranın özgürlük sağlayan bir araç olduğunu anlayınca, gösteriş için kazanılan paranın hiçbir işe yaramadığını fark edince, kıyaslamadığında gelecek mutluluk.
6- Bilgiden korkmayınca: Ne kadar bilirsen o kadar mutsuz olursun diyenlere bakmayın siz. İnsan bilmediğinden korkuyor. Korkunca da sevemiyor. Yaşama karşı merak ve arkasından gelen bilgi ile yaşamın ne kadar kıymetli olduğunu anlıyor insan. Ve kafasındaki listeye sadık yaşıyor ve peşinden geliyor mutluluk.
İnsanın bu noktaya erişmesi için aklından çıkarmaması gerekenler de var tabii. Mesela, kontrol edemeyeceğini kontrol etmeye çalışmak yerine yapabilecekleri üzerine odaklanmak. Ve pek tabii çalışmak ve çalışmak yaşınız kaç olursa olsun. Sakin ve huzurlu bir yaşam, içine katılmış ince zevkler, aşırılıktan uzak bir yaşam ve basitlik üzerine kurulu mutluluk. Üzerine dökülen heyecan tohumları ile son dokunuşları yapabilirsiniz. Modern insana mutluluk reçetesi olsun bu yazı!