Millet İttifakı’nın adayı kim olmalıdır?

Abone Ol
Millet İttifakı bileşenlerinin ülkeyi güçlü parlamenter sistemine götürecek, devleti yeniden dizayn edip fabrika ayarlarına döndürecek, ekonomiyi düzeltecek, güvenilir bir isme ihtiyaç duyduğu açıktır. Normal şartlarda seçime daha uzun zaman olmasına rağmen, Cumhurbaşkanı adaylığı tartışması tüm hızıyla sürmektedir. Özellikle Millet İttifakı adayının kim olacağına ilişkin sağ kalemlerin sürekli CHP’li belediye başkanlarını öne çıkarma çabalarını nasıl okumalıyız? Yaşamlarını, mesleki kariyerlerini Sayın Cumhurbaşkanının görevinin devamına adamış bu insanların ortak bir dille sürekli olarak yeni seçilmiş CHP’li iki belediye başkanını öne çıkarmaları, muhalefetin seçimi onlarla kazanacağına yönelik algı yaratma çabalarını nasıl okumalıyız? Bütün bu çabaların, rakibimizin zayıf yönümüzü öne çıkarma çabasında olacağı, aslında güçlü görünen/gösterilenin zayıf halka olabileceği unutulmamalı ve dikkate alınmalıdır. PEKİ YAZININ BAŞLIĞINDAKİ SORUYA CEVAP NE OLMALIDIR? Bu sorunun cevabının tespiti için seçimin hangi çerçevede geçeceği ve seçmen durumu önem arz edecektir. Seçimin aşağıdaki çerçevede geçeceği öngörülmektedir:
  • Parlamenter Sisteme Dönüş:
Millet İttifakı’nın seçimdeki ana taahhüdü güçlendirilmiş parlamenter sistemin getirilmesi. Cumhur İttifakı ise, bugüne kadar seçmene empoze ettiği “Başkanlık sistemi gelecek tüm dertler bitecek” anlayışının ve politikasının çöktüğü, yerle yeksan olduğu bir ortamda seçime gidecektir. Başkanlık sistemiyle birlikte bütün gücün tek bir kişide toplandığı, gece yarısı kararnameleri ile ülkenin kaderinin belirlendiği yönetim anlayışı Millet İttifakı’nın öngördüğü güçlendirilmiş parlamenter sistem ile ortadan kalkacaktır. Cumhurbaşkanı ülke yönetiminde sınırsız yetkilere sahip olmayacak, milletin seçtiği vekillerin yeniden karar alma sürecine dahil olacak, asıl karar merkezi parlamento olacaktır. Burada önem arz eden husus, Millet İttifakı’nın hangi adayı, böylesine sınırsız yetkileri olan Cumhurbaşkanlığı anlayışından vazgeçip, parlamenter sisteme ve görece daha az yetkisi olan Cumhurbaşkanlığına razı olacak ve bunu topluma inandırabilecektir. Bugün siyaset sahnesine oldukça güçlü çıkmış, başarılı, genç ve gelecek vaat eden belediye başkanlarımızın adının adaylık konusunda geçmesi Türkiye’nin geleceği açısından oldukça kıymetlidir.
  • Devletin Re-Organizasyonu
Önümüzdeki seçimin ikinci önemli konusu ise devletin yeniden organize edilmesidir. Millet İttifakı devletin rayından çıktığını, kamu düzeninde liyakatin kalmadığını belirterek devlette 180 derecelik bir dönüş ile fabrika ayarlarına dönmesini hedeflemektedir. Burada da önem arz eden husus, bu kadar tahribata maruz kalmış devlet organının değişim ve dönüşümünü yapacak liderin kim olabileceği, bunun için gerekli olan tecrübe ve bilgeliğin hangi liderde mevcut olduğu ve hangi liderin iktidara geldikten sonra bu bilgeliğini kullanabileceğidir.
  • Ekonomi
Son olarak, her ne kadar görünürde kanaatimce ilk iki madde kadar seçim sürecinde gündeme gelecek olmasa da seçim sonucunu belirleyecek görünmez sorun olan ekonomidir. Mutfak, tencere iktidarı götürür düşüncesinde olmamıza rağmen halkta “bunlar bir şeyler yaptı, yeni gelen öğrenene kadar daha kötü olur” bakış açısını değiştirecek ekonomik bilgisi ve devlet tecrübesi olan bir lidere ihtiyaç bulunmaktadır. Peki bu üç ana başlıkta toplanan seçim süreci için en doğru aday kimdir? Bununla birlikte seçmenin potansiyel reaksiyonlarına gelecek olursak, burada beş farklı grup ortaya çıkmaktadır: Bu gruplandırmada dini saikleri güçlü olanlar ile HDP seçmeni dikey bir yapıda yer almaktadır. Bununla birlikte yukarıda verilen karara seçmenin neredeyse tamamı uyacaktır.
  • Dini saiki güçlü olan seçmenler: Saadet Partisi seçmenlerinin toplanabileceği bu grubun, ilkeli bir duruş sergileyerek içinde bulundukları ittifakın adayına oy verecekleri açıktır.
  • Merkez sağ seçmen: Bu gruptaki seçmenin mutlak bir şekilde millet ittifakının adayı kim olursa destekleyeceği görülmektedir.
  • Milliyetçiler: Çoğunluğunu İyi Parti tabanının oluşturduğu bu seçmen grubunda aday önemlidir. İyi Parti’nin siyaset arenasına girmesine engel olduğu bir dönemde kendine uzatılan el kadar bugün Millet İttifakı birlikteliği onların kararlarında önemli olacaktır.
  • HDP seçmeni: HDP’nin iyi izlenmesi gerektiği ve seçimde ana belirleyici faktör olduğu açıkça görülmektedir. HDP seçmeninin Millet İttifakı’nın adayına oy vermeleri güçlü bir olasılıktır.
  • CHP seçmeni: Bu seçmen grubunda da Millet İttifakı adayının destekleneceği açıktır.
Sonuç olarak Millet İttifakı bileşenlerinin ülkeyi güçlü parlamenter sistemine götürecek, devleti yeniden dizayn edip fabrika ayarlarına döndürecek, ekonomiyi düzeltecek, güvenilir, özverili kişiliği öne çıkan gerekse yukarıda sıralanan beş seçmen grubundan oy alabilecek aday olarak CHP lider Kemal Kılıçdaroğlu bir adım önem çıkmaktadır. Bu noktada gereksiz bir toplum mühendisliğine girerek; “İyi ama seçimi kazanamaz” vb. hayali yaklaşımlara gerek yoktur.