Millet İttifakı seçimi kazanmak istiyor (mu?)

Abone Ol
Gelinen noktada cumhurbaşkanı adayının açıklanmasının geciktiği her gün Millet İttifakı liderleri arasında kriz olduğu izlenimini veriyor. Bunu gidermenin yolu da adayın bir an önce açıklanması Bugün muhalefetin büyük parçası olan Millet İttifakı için özel bir gündü. “Yarının Türkiyesi İçin” üst başlığında bu kez “Ortak Politikalar Mutabakat Metni” açıklandı. 2 Ekim 2022’de CHP’nin ev sahipliğinde yapılan toplantıda üzerinde mutabakata varılan Türkiye’nin 9 temel sorun alanı üzerine yapılan kapsamlı çözüm önerilerini içeren bu metin aynı zamanda Millet İttifakı’nın “ortak seçim beyannamesi” olma özelliğini de taşıyor. Sabah, ATO Congesium salona vardığımızda belli bir heyecan vardı. Birbirinden farklı olsa da, aynı siyasi hedef uğruna bir araya gelen 6 partinin yöneticileri, milletvekilleri, örgüt temsilcileri parti farkı olmaksızın yan yana sıralarda toplantıyı ilgi izlediler. Altı partinin ilgili genel başkan yardımcıları bu dokuz ana başlık altında temel önerilerinin önemli kısımlarını kısaca anlattılar. 9 ana başlıkta 75 alt başlık ve 2 bin 300 vaadin içinde vergi indirimlerinden istihdama, yolsuzlukla mücadeleden kamuda tasarrufa kadar birçok alan var. Vaadlerin her biri çok değerli ve önemli. En çok alkışı kuşkusuz Cumhurbaşkanlığının Çankaya Köşkü’ne taşınacağı ve sarayın ve yazlıkların halka açılacağı vaadi aldı. Bunun yanında Kanal İstanbul’un iptal edilmesi, Cumhurbaşkanlığı envanterinden uçakların satılarak onun yerine yangın söndürme uçakları alınması, AYM ve AİHM verilen tazminatların karar veren hakimlere ödetilmesi de salında hayli alkış aldı. Kuşkusuz bu vaadlerin her biri çok önemli ve gündelik hayatımızı kolaylaştıracak ve iyileştirilecek. Aynı zamanda ülke demokrasi çıtasının yükselmesi anlamına geliyor. Elbette vaadler arasında olanlar kadar olmayanları da sayabiliriz. Diğer yandan unutulmaması gereken nokta tüm bunların birer vaad olduğu. Bu vaatlerin hayata geçirilmesi ise ancak seçim kazanılmasıyla mümkün olacak. Ortak seçim beyannamesi başta olmak üzere alt komisyonda üretilen tüm metinler değerli ve önemli. Bu açıdan şunu söylemek mümkün; alt komisyonlardaki çalışmalar Millet İttifakı’nın seçimi kazanmak istediğini gösteriyor bize. Peki bu yeterli mi? Açıkçası yeterli görünmüyor. Çünkü salonda sadece medya mensuplarının değil, partililerin, seçmenlerin ana soruları şuydu; “Aday ne zaman açıklanacak?”, “13 Şubat’ta aday açıklanacak mı?” Nitekim, son toplantıda, bir sonraki toplantının 13 Şubat’ta SP ev sahipliğine yapılmasına karar verildi. Bu kararla herkes adayın 13 Şubat’ta açıklanacağı düşündü ya da adayın açıklanacağı tarih. Ama kulislere yansıyan adayın açıklanmasının 12. Toplantı sonrasına da kalabileceği. Bakalım kamuoyu baskısı bunu erkene almaya yetecek mi? Çünkü, adayın açıklanmasının geciktiği her gün, muhalefete olan güveni azaltıyor. Özellikle de kararsız seçmenlerde. Gelinen noktada cumhurbaşkanı adayının açıklanmasının geciktiği her gün Millet İttifakı liderleri arasında kriz olduğu izlenimini veriyor. Bunu gidermenin yolu da adayın bir an önce açıklanması O yüzden yazının başlığını bir kez daha yazalım; Millet İttifakı seçimi kazanmak istiyor mu? Gerçekten istiyorsa adayını bir an önce açıklamalı ve bugün açıkladıkları vaatleri doğru iletişim stratejisiyle halka ulaşmalıdır.