MHP Lideri Bahçeli: "Tahrik ve ajitasyona kalkışanların bağlantıları mutlaka araştırılmalı"
MHP Lideri Devlet Bahçeli, Altındağ’da bir gencin öldürülmesinin ardından başlayan olaylara ilişkin olarak, “Katillerin en ağır şekilde cezalandırılmasını diliyorum. Toplumsal huzuru bozmak için farklı mecralardan tahrik ve ajitasyona kalkışanların bağlantıları da mutlaka araştırılmalıdır” dedi.
Bahçeli, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Türkiye'nin doğusundan batısına, kuzeyinden güneyine kadar yaygın ve yoğun şekilde meydana gelen zincirleme felaketlerle uğraştığını belirterek, “Bir tarafımız yanarken diğer tarafımız sel ve heyelanlarla yıkılmaktadır. Olağandışı bir tabloyla karşı karşıya olduğumuz ortadadır” dedi.
MHP SEL BÖLGESİNE HEYET GÖNDERDİ
Bahçeli, orman yangınlarıyla kavrulan milli yüreklerin, bu kez de Batı Karadeniz'deki afetlere sarsılmış, hüzünle sarıldığını aktararak, Bartın, Sinop, Kastamonu ve Samsun'da ortaya çıkan taşkın ve sellerin oluşan heyelanların yanı sıra önüne geleni yuttuğunu ve ortalığı savaş alına çevirdiğini kaydetti. Bahçeli, Doğu Karadeniz'in ardından Batı Karadeniz'in de sel altında kalmasının yanı sıra Kastamonu'da 25 vatandaşın, Sinop'ta 2 vatandaşın hayatını kaybetmesi ve Bartın'da ise bir vatandaşın kaybolmasının kendilerini ve Türk milletini derinden yaraladığını aktardı. Dere yataklarına inşa edilmiş binaların bazı yerlerde 4 metre yüksekliğe ulaşan sel karşısında ayakta kalamadığını ifade eden MHP lideri Bahçeli, “Milliyetçi Hareket Partisi, yöre insanımıza destek sağlamak, gerekli incelemeleri yapmak maksadıyla afet bölgesine bir heyet göndermiştir” ifadelerini kullandı.
KATİLLERİN EN AĞIR ŞEKİLDE CEZALANDIRILMASINI DİLİYORUM
Türkiye'nin doğal afetlerin neden olduğu tahribatları onarmak, yangınla salgınla ve sellerle mücadele etmek için tüm imkanlarıyla seferber olmasına karşın önce Konya Meram'da ardından ise Ankara Altındağ'da yaşanan elim olayların haklı olarak kaygı ve kuşku ortamı oluşturduğunu ifade etti. Provokasyona müsait ikilimi lehlerine çevirmek, bunun yanı sıra fitne ateşini körüklemek için harekete geçen karanlık mihrakların bir yanda Türk-Kürt ihtilafını kaşımanın, diğer yandan da yerli-sığınmacı gerilimini şiddet alanına taşımanın hevesine kapıldıklarına dikkati çeken Bahçeli, şöyle devam etti:
“Altındağ'da bıçaklanarak katledilen Emirhan Yalçın evladımıza Allah'tan rahmet dilerken, katillerin en ağır şekilde cezalandırılmasını diliyorum. Toplumsal huzuru bozmak için farklı mecralardan tahrik ve ajitasyona kalkışanların bağlantıları da mutlaka araştırılmalıdır. Ülkemiz çok ciddi risk altındadır. İstismar ve ihanet kol koladır. Bunlar oluyorken, İP Başkanı'nın ziyaret ettiği yerlerde, tıpkı bir tiyatro sahnesini andıran danışıklı dövüş tartışmaları ve karşılıklı söz düelloları da başka bir damardan Türkiye'ye kurulmuş tuzaktır. Senaryosunu Türkiye karşıtlarının yazdığı, yönetmenliğini CHP'nin yaptığı, figüranların da İP ve CHP'den seçildiği bu melanet oyunun farklı il ve ilçelerimizde sistematik olarak sahnelenmesi gözümüzden kaçmamıştır. Proje partileri zalimlerin maşası haline gelmişlerdir. Ülkemizi kuşatan husumet ve huzursuzluk sarmalına katkı veren, ön açan, öncü olan siyasi partiler, sözde sanatçılar, buçuk aydınlar ziyandadır, zillettedir. Yalan, riya, iftira, inkar ve hatta ihanet bunların meziyeti, meskeni, beslendikleri zehirli membadır.”
Gerçekleri alenen çarpıtanların, Türk milletinin gözünün içine baka baka yalan söyleyenlerin günahkar olmasının yanı sıra planlı bir siyaset propagandasının da ara ve bağımlı aktörleri olduğuna vurgu yapan Bahçeli, “CHP yönetimi yalancıdır, İP yönetimi yalancıdır, diğerleri yalanla yoldaştır” ifadesine yer verdi.
YURDUMUZU REZİL ETMEK İÇİN KUYRUĞA GİREN SOYTARILAR
Bahçeli, Türk milletinin yalan haberlerden, yalan siyasetten, yalan beyanatlardan ve aklıyla alay eden sefil zihniyetlerden bıkıp usandığını kaydederek, “Yalancılar korosu artık milli güvenlik tehdidi, milli huzur bozguncusu düzeyindedir. Böyle gelse de böyle gitmemelidir, gitmeyecektir. Yalan ve iftirayla mücadele, yalancılarla ve müfterilerle mücahede milli ve ahlaki ilkeleri olan herkesin başlıca sorumluluğudur. Müslüman Türk'ün yalana tahammül etmesi imkansızdır. Yalanı rehber yapanlar yurdumuzu rezil etmek için kuyruğa giren soytarılardır” değerlendirmesini yaptı.
Bahçeli, “Maskeleri indirilmelidir. Bu konuda Milliyetçi Hareket Partisi olarak elimizi taşın altına koymaya hazır olduğumuzu herkes bilmelidir. Yalan uçurumdur, bu nedenle zillet partilerinin istikameti kaybolmuş, alayı uçurumu boylamıştır. Yalanla mücadele etmek, bu konuda temiz toplum-temiz siyaset-temiz yönetim hedefine destek vermek gayesiyle değerli fikir ve hukuk insanlarımızdan teşekkül etmiş ‘Yalan Haber, Yalan Siyasetle Mücadele Kurulu' adıyla bir heyet kurulmuştur” açıklamasını yaptı.
Mezkur heyetin yapacağı çalışmaların sonucunda, siyaset, sivil toplum ve medya alanlarında yalanı meslek edinmiş çürümüşleri teşhir etmenin, Türk insanının aldatılmasının önüne bütünüyle geçmek için kanuni bir düzenleme ihtiyacı hasıl olması durumunda gereğinin yapılacağını aktardı.
Yalanın, insan haysiyetini çiğneme anlamına geldiğini kaydeden Bahçeli, “Doğruluk, dürüstlük insan onurunu yükseltmektir. Milliyetçi Hareket Partisi doğrunun yanında, doğru duruşun içinde, dosdoğru bir mücadelenin safındadır. Yalancıların sonu görünmüştür. Bundan sonra onlar kaçacak, biz de kovalayacağız” ifadelerini kullandı.
Bunlar da ilginizi çekebilir