TBMM Genel Kurulu'nda CHP-İYİ Parti, Yeni Yol ve DEM Parti gruplarının 'Suriye'deki iç çatışmaların araştırılması' amacıyla verdikleri öneriler AK Parti- MHP oylarıyla reddedildi.
'Bu insanlar Esad artığı değil ama bu katliamı yapanlar IŞİD'in artıklarıdır'
CHP Hatay Milletvekili Servet Mullaoğlu, "'HTŞ neden katliam yapıyorsunuz diye değil, katliam yaparken neden video çekiyorsunuz diye kızıyor. Onlara 'operasyon sonrası telefonlarınızı teslim edeceksiniz' diye talimat gönderiyor. Bu insanlara 'Esad artığı' diyemezsiniz. Bu bebekler, sivil yaşlı kadınlar, köylüler mi Esad artığı? Bakmaya cesaret edemediğimiz korkunç videolar var. Bu insanlar Esad artığı değil ama bu katliamı yapanlar insanlığın ve IŞİD'in artıklarıdır. Hükümetin insanlığın ve tarihin utandığı bu katliamlara destekler nitelikte tavrı gerçekten utanç vericidir" dedi.
'Daha ilk sınavında başarısızlık sinyalleri veriyor'
CHP İstanbul Milletvekili Namık Tan, "Suriye'de son günlerde insanlık tarihine yeni bir utanç sayfası olarak geçecek olayla yaşanıyor. Uluslararası gözlemcilerin tespitlerine göre ilk 4 günde can kaybı bin 68 ve bu rakam daha da artarak devam ediyor. Olayın temelinde bir provokasyon olduğu açık fakat bunun kaynağını tartışmak için artık çok geç. Şu an ilk kurşunu kimin attığı değil silahsız masum sivillerin yalnızca mezheplerinden dolayı yaşam haklarının ellerinden alınmasını konuşuyoruz. İktidarınız El Şara'ya sınırsız bir güven duyuyor. El Şara, Suriye'ye Dünya'nın dört bir tarafından gelmiş radikal cihatçıların komutanı olarak Şam'a girmişti. Bugün geçici cumhurbaşkanı daha ilk sınavında başarısızlık sinyalleri veriyor" dedi.
'Suriye'yi yönetenler neyin kalıntısı?'
İYİ Parti Hatay Milletvekili Adnan Şefik Çirkin, "Mesele bir yandan insanlık suçuyken bir yandan da Türkiye'nin milli güvenliğini çok yakından ilgilendirmektedir. Bazı kesimlerin 'rejim artıklarının Suriye güvenlik güçlerine saldırmasıyla başlayan olaylar' dediğini görüyoruz. Adeta Suriye güvenlik güçlerini temize çıkaran bir üsluptur. Türkiye'de de 40 yıldır PKK terörüyle mücadele eden Türkiye Cumhuriyeti Devleti ne zaman askerine saldırıldığında halkı katletmiştir? Böyle bir devlet olabilir mi? Peki Suriye'yi yönetenler neyin kalıntısı? Bunlar da kafa kesen, kol kesen IŞİD'in, El Kaide'nin artığı değil mi? Olaylara bu açıdan bakmamız gerekiyor. Bu yaşananlar buradaki vatandaşlarımızın akrabalarının acılarıdır" diye konuştu.
'Bütün insanlığa yapılmış bir zulüm olarak görüyoruz'
Yeni Yol Partisi Ankara Milletvekili İdris Şahin, "Suriye'deki vatandaşlar bizim dünde birleştiğimiz, bugün aynı acı ve kederde buluştuğumuz belki yarınları da beraber inşa edeceğimiz akraba topluluklarımızdır. Biz Suriye'de mezhebi olarak ayrı tutarsak emin olun bu bölgede yarınları inşa etmemiz oldukça güç olur. Bütün dünyada kendi halkına yaptığı zulümle bilinen Baas rejiminin çöküşü Suriye halkı için olumlu beklentileri de beraberinde getirmiştir. Ancak bir yandan PYD- YPG kanadından yapılan açıklamalar diğer yandan İsrail'in söylem ve eylemleri konuya ittihatlı yaklaşmamız gerektiğini ortaya koymuştur. Fakat son günlerdeki gelişmeler bizim asla kabul etmemiz mümkün değildir. Bizler inanç olarak bir kişiye yapılan zulmü bütün insanlığa yapılmış bir zulüm olarak görüyoruz" ifadelerini kullandı.
'Aleviler ve Hristiyanlar için büyük bir korkuya yol açmıştır'
DEM Parti Mardin Milletvekili George Aslan ise, "Alevilere yönelik keyfi tutuklamalarla, cinayetlerle intikamcı bir yaklaşım vardır. Esad rejiminin devrilmesi bazı kesimler tarafından sevinçle karşılanırken özellikle Aleviler ve Hristiyanlar için büyük bir korkuya yol açmıştır. Bu kaygıların yersiz olmadığı bugün açıkça görülüyor. Esad'ın Alevi inancına mensup olması HTŞ ve diğer radikal gruplar tarafından propoganda malzemesi haline getirilerek Suriye'deki Aleviler hedef haline getirildi. Esad Alevi ise de yönetim hiçbir zaman Alevi olmadı. Ama yönetimin yaptığı zulüm yoksul Alevi halkına mal edildi, bugün de o yapılıyor" diye konuştu.