CHP'nin üreticilerin sorunlarına dikkat çekmek ve sesini duyurmak Manisa’nın Turgutlu ilçesinde düzenlediği Çiftçi Mitingi'ne gelen bir çiftçi, “Artık son demine geldik. Her şey bitti. Tavuk para yapmaz, domates para yapmaz. Biber, kavun, karpuz para yapmaz. Ne ekeceğiz biz” dedi. Bir başka çiftçi de “Seneye tarlayı ekmeyeceğim. Ekmezsek daha kârlıyız. Hiç olmazsa derdini tasasını çekmeyiz" diye konuştu.
CHP, bugün Manisa’nın Turgutlu ilçesinde ‘Çiftçi Mitingi’ düzenleyecek. Mitinge gelen çiftçiler, ANKA Haber Ajansı’na konuştu.
Çiftçi Arif Ağral, "Çiftçilik yapıyorum. Artık son demine geldik. Her şey bitti. Tavuk para yapmaz, domates para yapmaz. Biber, kavun, karpuz para yapmaz. Ne ekeceğiz biz? Mazotçuya, gübreciye borcu ödeyemiyoruz. Tarlada duruyor mahsul, kimle görüşeceğiz biz? Kime derdimizi anlatacağız? Bugün de basın açıklaması yapıyorlar. 'Mazot, gübre desteği kalktı' diye. Nereye dayanacak bu? Kemiğe dayandı, kemik kalmadı. Varsa bunu yapacak, bırakalım yapsınlar. Bizden buraya kadar. Herkes yiyeceği kadar ekecek bundan sonra. Benim bu işim bitmiştir, sondur. 500 dönüm arazi işliyorum, kendime zor bakıyorum. Bu iş bitti artık. Kim yapacaksa gelsin. Yabancı ülkelerden ne istiyorlarsa getirsinler bu memlekete. Biz üretmiyoruz sanki. Bizim malımız yok. 9 liraya buğday sattım. Maliyeti değil, nereden para kazanacağız biz? Ekmek 10 lira. Buğday satıyoruz 9 lira. Bir kilo buğday bir ekmek almıyor. Var mı böyle bir şey? Yani benim ziraat mühendisi oğlum var. Bu işi dahi bıraktırıyorum. Yeter artık" dedi.
'Hükümetten bakan geliyor çiftçinin adını ağzına almıyor'
Çiftçilerin icralık olduğunu da belirten Ağral, "Motorlarda rehin var. Hangi birini ödeyeceğiz? Bir dönüm domates 35 bin lira maliyeti var. Domates şu anda tarlada duruyor. 80 dönüm domates kaldı tarlada, çürüyor. Her gün çürüyor, içim ağlıyor. Gittin mi ağlıyorum, ağlıyorum geri geliyorum. Yeter artık. Ben bu hükümetten bir şey beklemiyorum. Yapacak olan varsa düzgün bir şey yapsın da biz de evimize bir ekmek götürelim. Böyle bir politika olmaz. Hiç kimse duymuyor bizim sesimizi. Hükümetten bakan geliyor çiftçinin adını ağzına almıyor. Türkiye'de bu iş bitmiştir" diye konuştu.
'Vallahi kimse sesimizi duymuyor'
Çiftçi Mustafa Girgin ise "Üzümden mağduruz. Yağmurdan dolayı bayağı bir zararımız var. Dönümünde zaten 250-300 kilo bir üzüm kaldırdık. Gübreye, mazota, ilaca yetmiyor. Çiftçiye destek çıksınlar. Biz onu istiyoruz, onu bekliyoruz. Vallahi kimse sesimizi duymuyor. Sesimizi duysunlar diye konuşma yapıyoruz. Gelsinler görsünler çiftçinin halini. Ovada bu sene domates kazandı, ne biber kazandı, ne üzüm kazandı" dedi. Böyle giderse seneye çiftçinin ekemeyeceğini de dile getiren Girgin, "Çiftçi ne borcunu ödeyebilir, ne krediden kurtulabilir. Onun için çiftçiye destek istiyoruz" şeklinde konuştu.
'Ekmezsek daha kârlıyız'
25 yıldır çiftçilik yapan Hasan Korkmaz da "Üretiyoruz, para kazanamıyoruz. Devletimizden istediğimiz, girdi maliyetlerimizi destek çıksın. Mazota, gübreye. Bizlere doğrudan gelir desteği vermesin fatura karşısında desteklesin. Ovadaki insanla dağda bir çiftçiyi aynı kefeye koyuyorlar. Onun maliyeti ile benim maliyetim farklı. Anlatabiliyor muyum? Bu sene salatalık ektim para kazanamadım. Domates ektik, para kazanamadık tarlada kaldı mahsullerimiz. 150 ton mahsulüm tarlada kaldı. Ziraat Bankası'ndan kredi çektim. Devletimizden bir el bekliyoruz ama bir umut" dedi. Hükümetin çiftçinin sesini duyduğunu ancak kasanın boş olduğunu belirten Korkmaz, para işareti yaparak "Tayyip bu yok diyor yani, bu yok diyor. Seneye tarlayı ekmeyeceğim. Ekmezsek daha kârlıyız. Hiç olmazsa derdini tasasını çekmeyiz" ifadelerini kullandı.