- Ormansızlaşma ve yaşam alanlarının tahrip edilmesi
- Toprakla ilgili sorunlar
- Su yönetimi sorunları
- Aşırı avlanma
- Deniz ürünlerinin aşırı tüketimi
- İnsanın beraberinde getirdiği bitki ve hayvan türlerinin yerel türlere olan olumsuz etkisi
- İnsan nüfusunun aşırı artışı
- İnsanların her birinin yaşam ortamına getirdiği yükün artması.
Geçmiş toplumları çökerten bu başlıkların hepsini, kapitalizmin aşırı kâr hırsıyla tüketim toplumunu oluşturması sonucu, son yüzyılda fazlası ile yaşamaktayız.
YENİ İNSAN GELDİ VE DÜNYAYI BİTİRİYOR
16 Ağustos 2015 tarihinde Cumhuriyet Gazetesi’nde Ömer Madra’a ile yapılan söyleşisinden bir bölümünü dikkatimi çekmişti. Sizlere yeniden paylaşma ihtiyacı duydum. Yalçın Küçük’ün her zaman söylediği gibi tekrar iyi bir öğretme sanatıdır. Ömer Madra’ya göre:
“Bilim insanları şu anda içinde bulunduğumuz çağa andropozken çağı diyorlardı. İnsan etkisi çağı. Jeolojik çağlar binlerce yılın evriminden bahsederken şimdi 200 yıl içerisinde oluyor her şey. Kömürün bulunup çıkarılmasıyla beraber dünya artık bambaşka bir noktaya doğru gitmeye başladı. İlk defa tek bir tür, gezegenin bütün kimyasını ve atmosferini değiştirdi. Şimdi yeni bir terim var. Hiperandroposen çağı. Yani hiper yeni insan. Bu yeni insan geldi ve dünyayı bitiriyor.”
Görüldüğü gibi insanlığı hiç de iyi bir geleceğin beklemiyor, insanoğlu dünyayı tüketerek kendi sonunu da hazırlıyor.
Bu gidişe bir son vermek için devletlerin çevre konusunda bilinçli bir duyarlılık göstermesi ve hükümetlerin gerekli önlemleri alması gerekmektedir.
Bununla beraber sadece devletin konuya el atmaması yetmemektedir. “Büyük insanlık” biran önce bu konuya el atmalı bu tüketim toplumuna ve vahşi kapitalizme son vermeli, doğaya ve insana saygılı yeni bir düzen kurmalıdır.
NOT: Yazının başlığı Server Tanilli’nin bu konuyu da içinde barındıran kitabının kitabın adıdır.