Kuş cenneti olsun dendi, taş ocağı yapıldı
KUŞ CENNETİ OLSUN DENDİ TAŞ OCAĞI YAPTILAR
Daha birkaç yıl önce Kavak Deltası, Gökçeada Dalyanı ve Çardak Lagünü ile birlikte Çanakkale’de kuş türlerinin barınma, beslenme ve üreme alanı olduğu gerekçesiyle Ulusal Sulak Alan olarak önerilen Araplar Boğazı/Skamender Vadisi 1. derece koruma statüsüne ve kuş cenneti özelliğine rağmen taş ocaklarının talanına açılmış durumda.
Proje tanıtım dosyasında taş ocağı ile ilgili Çanakkale Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü alanın kısmen “Tarım Alanı”, kısmen “1. Derece Doğal Sit Alanı”, kısmen de Orman Alanı kullanımında kaldığını dile getiriyor. Şirket bunu 69.78 hektarlık ruhsat alanının 10,88 hektarlık kısmında işletme yapacağı taahhüdü ile aşmış. Bilim insanlarının biyoçeşitlilik açısından çok önemli dediği ve doğal anıt olarak değerlendirildiği bu vadi yaşayan iki yüz çeşit kuş türüne barınak durumunda. Bazı kuş türlerinin nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya. Kuş cennetinde yapılmak istenen taş ocağının buna karşı aldığı tek önlem ise patlatmalardan önce anons yapmak!
ORMAN MÜDÜRLÜĞÜ ORMANI GÖRMEMİŞ!
Yine ÇED tanıtım dosyasında proje kapsamında malzeme çıkarılacak, kırma - eleme işlemi ve depolama yapılacak olan alanların tamamının orman alanı içerisinde kaldığı görülüyor. Oysa, Çanakkale Orman Bölge Müdürlüğü’nden alınan görüşte taş ocağının ormanlık alan dışında kaldığı, ormanlar ve ormancılık çalışmaları üzerinde olumsuz bir etkisi bulunmadığı yazmakta! Orman Müdürlüğünün “önemsiz” diye nitelendirdiği alanlar için, Çanakkale 2015 yılı Çevre Durum Raporunda ise şöyle deniyor; “Ekolojik özellikleri: Sürekli tatlı su sazlıkları ve çevresinde orman vejetasyonu bulunduğu için kuş türleri için önemli bir alandır. Birçok kuş türünün barınma, beslenme ve üreme alanını oluşturur. Alan I.derece doğal sit durumundadır”. Şirket 2003 yılında Çanakkale Mülga (Yürürlükten kalkmış) Tarım İl Müdürlüğü’nün verdiği “... çevrede yapılan tarımsal faaliyetlere zarar vermemesi için ger ekli tedbirlerin alınması şartıyla, söz konusu alanın istenilen amaçla kullanılması uygun” görüşüyle tarım alanı konusunu da halletmiş!
TAŞ OCAĞI ANTİK KENTİ TAHRİP ETTİ
Yaklaşık 1 ay önce de aynı bölgede bir başka taş ocağı, Derbentbaşı köyü taş ocağı ÇED raporu da bakanlıkça kabul edilmişti. Derbentbaşı ve bu son taş ocakları ile ilgili kümülatif etki çalışmasının yapılmış olmasına rağmen her iki taş ocağı için de nehir kirliliği, SİT alanına etkileri ve kuş varlığı için bir etkilenmeden söz edilmemesi dikkat çekici.
Çanakkale Kültür Envanteri kitabına bakıldığında, Araplar Boğazı’nın her iki yanında da 11 yerleşim yeri saptanmış. Boğaz içerisinde I. Derece Doğal sit alanının kuzeyinde Ballıdağ (Ballık) ve Asarlık (Eski Hisarlık) Tepe adlarıyla anılan iki antik yerleşim bulunmakta. Ezine asfaltı girişinde yer alan ve tamamı SİT alanı içerisindeki taş ocağı tarafından tahrip edilen bir antik kent (Çevrim Tepe yerleşmesi) ve yine Skamander nehri boyunca yer alan Çamlıca köyündeki antik yerleşmeleri de vadi içerisindeki antik yerleşimlerden.
KÖYLER TOZ ALTINDA
Taş ocağının toz emisyonları ve ocağa 2-3 kilometre uzaklıktaki Akçansa Çimento fabrikasının yarattığı çevresel sorunlarla ilgili de herhangi bir hesaplamanın olmadığı görülüyor. Buralara yakın köylerde partikül madde toz değerlerinin sınır değerlerin defayarca aşıldığı yine proje tanıtım dosyasındaki tablolar arasında görmek mümkün.
Bunlar da ilginizi çekebilir