Manşet

Kurtulmuş'tan Günaydın'a Can Atalay yanıtı: Meclis'te çözüleceğine inanmıyorum

Abone Ol
CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, Can Atalay'ın tahliye edilmemesine ilişkin ortaya çıkan yargı krizi ile ilgili Meclisin olağanüstü toplanması çağrılarına TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş'un "Meclis’in eğer bu konuyu çözebileceğine inansam, binde bir inansam, zaten o Meclis’i ben çağıracağım" yanıtını verdiğini aktardı. Günaydın, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla Parlamento Muhabirleri Derneği’ni ziyaret etti. T24'te yer alan habere göre, Günaydın şunları aktardı: MECLİS BAŞKANININ TAKDİR YETKİSİ YOK

Meclis’i 5 Ocak 2023 tarihinde verdiğimiz dilekçeyle olağanüstü toplantıya çağırdık. İçtüzüğün 7. maddesi diyor ki, 120 milletvekili, yazılı olarak talepte bulunurlarsa olağanüstü toplantıya çağrılır. Burada meclis başkanına bir takdir yetkisi tanınmıyor, çağırabilir denmiyor, çağırır deniyor, bu bir bağlı yetkidir. Ve 4 Ocak tarihli dilekçemizde dedik ki: 9 Ocak günü saat 15'te toplanmasını talep ediyoruz. Çünkü İçtüzük 7. madde, toplantı günü ve saatini de belirtin diyor.

KURTULMUŞ: MECLİS'İN BU KONUYU ÇÖZEBİLECEĞİNE İNANMIYORUM

Ben Cumartesi günü, yani 6 Ocak günü Sayın Numan Kurtulmuş'un telefonunu aradım. Dedim ki, 'Sayın Başkan, talebimiz size ulaştı, hangi gün Meclis’i çağıracaksınız' Söyleyeceğim budur. 6 Ocak tarihinde bana denildi ki, ‘Meclis Başkanı şu anda İstanbul'da size dönecek.’ Arkadaşlar, pazartesi günü, yani 8 Ocak, saat 10.30'da döndü bana Numan Bey. Numan Bey bana şunu söylüyor: Ya Gökhan Bey, Meclis nasıl olsa 16 Ocak'ta toplanacak. Bu Meclis’e olağanüstü toplantıya çağırma meselesini rutin bir şeye dönüştürmemek lazım. Ben böyle hayretle dinledim. Ve dedi ki: 'Meclis’in eğer bu konuyu çözebileceğine inansam, binde bir inansam, zaten o Meclis’i ben çağıracağım' dedi. Dedim ki, Sayın Başkan, bir Meclis Başkanı Meclis’in herhangi bir konuda yararlı olamayacağını düşünüyor ve bunu ifade ediyor.

ANAYASA YARGISININ ORTADAN KALDIRILMA SÜRECİ

Mesele bir tutuklu milletvekili meselesi boyutunu aşmıştır. Can Atalay konusu önemli bir konudur ama bu Türkiye'de herkesin kişi güvenliğinin ihlali ve anayasa yargısının ortadan kaldırılması, Meclis İçtüzüğü’nün uygulanmasının fiilen ortadan kaldırılması sürecidir. Bu bağlamda bu konunun üzerinde durmaya devam edeceğim.