Kürt seçmenin tercihlerini anlamak
GİRİŞ
2015’te Çözüm Süreci’nin sona erdirilmesi ve HDP’nin bağımsız aday gösterme yerine barajı aşma stratejisine geçmesiyle birlikte, seçmen sayısının beşte birini oluşturan Kürtler Türkiye’de seçim sonuçlarına etki eden en büyük seçmen grubuna dönüştü.
2023 seçimlerine ilerlerken de Kürtlerin ve HDP’nin tavrı merak konusu. Kimileri HDP’nin günün sonunda muhalefeti bir şekilde destekleyeceğini ifade ederken, kimileri ise HDP’nin 3. Yol hamlesiyle Kürt siyasal hareketine yeni bir rota çizerek ne Millet ne de Cumhur İttifakı’na destek vereceğini iddia ediyor.
%50+1 çoğunluk esasına dayalı başkanlık rejimi ve anayasal değişiklikler için gereken en az 360 sandalye, Kürt seçmenin siyasi tercihlerinin dikkatle incelenmesinin önemini ortaya koyuyor.
TEAM Araştırma’nın 2020 yılında gerçekleştirdiği anketlere katılan toplam 9281 katılımcının %21.1’i (1959 katılımcı) anadilinin Kürtçe veya Zazaca olduğunu belirtmiş. Yazıda Kürt seçmenin tercihlerini anlamak için, anadilini Kürtçe/Zazaca olarak belirten 1959 katılımcının verdiği yanıtları inceleyeceğim. Anadilini Kürtçe/Zazaca olarak belirtenleri “Kürt seçmen”, Türkçe olarak belirtenleri “Türk seçmen” kategorisinde değerlendireceğim.
2018-2020 OY TERCİHLERİ
Kürt seçmenin parti oyları kararsızlar dağıtılmış haliyle incelendiğinde AKP’nin düşüş yaşadığı, CHP’nin yükselişe geçtiği ve yeni partilerin beklendiği kadar başarılı olamadığı görülüyor. Parti oylarındaki değişimi belirleyen seçmen kaymalarını ilerleyen kısımlarda değerlendireceğim.
Kürtlerde 2018 sonrasında oy tercihi değişikliklerinin ne derece önemli olduğunu anlamak için, Kürt ve Türk seçmenlerin 2018-2020 parti tercihlerini kararsızlar dağıtılmadan kıyasladım. Anadili Kürtçe olan seçmende Cumhur İttifakı’nın oy oranı %10 gerilerken, bu düşüş Türkler arasında sadece %5.
Millet İttifakı, oy oranını Kürtler arasında %57 artırmayı başarırken bu oran Türkler arasında sadece %17. HDP, Kürtler arasında oyunu korurken Türklerde azalma mevcut. DEVA ve Gelecek’in kurulmasıyla birlikte “diğer” grubundaki partilerin toplam oyu Kürtlerde 4 kat artarken, Türklerde artış yaklaşık 2.5 kat ile sınırlı.
2018-2020 arasında parti blokları arasında oy geçişleri incelendiğinde, Kürtlerin Türklere kıyasla iktidardan daha hızlı uzaklaştığı görülüyor. Cumhur İttifakı, 2018’de ittifaka oy veren 100 Kürt seçmenin 17’sini kaybetmiş. Bu sayı Türklerde %12’de kalmış.
2018’de oy vermeyen/yaşı tutmayan seçmen gruplarında muhalif eğilim Kürtlerde Türklere kıyasla çok daha güçlü. 2018’de oy kullanmayan Kürt seçmenin sadece %8.5’i önümüzdeki seçimde Cumhur’a oy vereceğini söylerken, bu oran Türklerde neredeyse 3 katına çıkıyor (%22.7). 2018’de oy vermeyen/yaşı tutmayan Kürt seçmenin %60’ı muhalif partilere yönelirken, bu oran Türklerde %45’te kalıyor.
TEAM araştırmalarına göre Kürtlerin %66’sı Doğu ve Güneydoğu Anadolu illerinde, %34’ü Batı olarak kodlanan diğer illerde yaşıyor. Bu seçmen grupları arasında dikkate değer farklar var. Birincisi, Batı’da Cumhur’dan uzaklaşan seçmenler daha çok Millet İttifakı ve HDP’ye yönelirken, Doğu’da diğer partilere ve kararsızlara kayma daha belirgin.
İkincisi, Batı’da 2018’de oy vermeyen Kürtler arasında Millet İttifakı’na yönelenlerin oranı %20.8 ile HDP ve Cumhur İttifakı’ndan yüksek. Üçüncüsü, Z kuşağında yer alan ve 2018’de yaşı tutmayan seçmende ise Batı’da Millet İttifakı’na yönelim göze çarparken, Doğu’da HDP daha güçlü. Son olarak yaşı tutmayan seçmende herhangi bir parti tercih etmeyenlerin oranı Doğu’da Batı’dakinin yaklaşık 1.5 katı.
Sonuç olarak, yaşanan otoriterleşme ve ekonomik krizin Kürtleri daha çok etkilemesine paralel olarak, Kürtler arasında iktidardan uzaklaşma ve muhalefete yakınlaşma dinamiğinin daha hızlı işlediğini söylemek mümkün. Cumhur İttifakı’ndan çok büyük bir kopma yaşanmasa da bir önceki seçimde oy kullanmayanlar arasında muhalefete yoğun geçiş, dengeleri iktidar aleyhine değiştiriyor.
CUMHURBAŞKANLIĞI ADAY TERCİHLERİ
Kürtlerin sadece %20.6’sı “kesinlikle Erdoğan’a oy veririm” diyor. Kesinlikle Erdoğan’ın rakibi diyenler %37.8 ile ilk sırada. Erdoğan’ın rakibinin kim olacağına göre oy tercihini belirleyeceğini söyleyenlerin 6.2 puanı Erdoğan’a, 15.9 puanı muhalefet adayına daha yakın. 2018’de Cumhur’a oy verenlerin üçte birinin kesinlikle Erdoğan yanıtını vermemesi Erdoğan ve seçmeni arasında bağların zayıfladığına işaret ediyor.
Toplamda Erdoğan eğilimliler %26.8’de kalırken, muhalif eğilimliler Erdoğan eğilimlileri ikiye katlıyor (%53.7). Fakat kararsızların %19.5’e ulaşması, muhalefetin potansiyelinin tamamına ulaşamadığını gösteriyor.
“Erdoğan’ı mı yoksa rakibini mi desteklersiniz?” sorusuna kesinlikle Erdoğan yanıtı verenler haricinde kalan %79.6’lık kitleye ortak aday tercihi sorulduğunda, Ekrem İmamoğlu ismi öne çıkıyor. Mansur Yavaş ve Meral Akşener’in Türk milliyetçisi isimler olmasına rağmen Abdullah Gül ve Ali Babacan’ı geçmesi dikkat çekiyor. Eski AKPli siyasetçilerin 2019’a kadar sessiz kalmasıyla Kürtler arasında kredi kaybettiği yorumunu yapmak mümkün.
Ayrıca ortak aday konusunda kararsızım ve hiçbiri diyenlerin %13.1’de kalması, hatta “Cumhurbaşkanı aday tercihim Erdoğan’ın rakibinin kim olduğuna bağlı ama Erdoğan’a yakınım” diyen Erdoğan eğilimli seçmenler ve kararsız seçmen gruplarında ortak aday tercihi belirtenlerin %80’e ulaşması, muhalefet adına umut verici bir bulgu.
BAŞKANLIK SİSTEMİ VE ERDOĞAN’IN BAŞARISI
Kürt seçmenlerin çoğunluğu başkanlık sisteminden memnun değil. Yüksek derecede memnun olanlar sadece %15.5. Cumhur seçmeninde bile bu oran %53.2’de kalıyor. Kararsızların büyük çoğunluğu sistemi beğenmiyor.
Konu başkanlık sisteminden Erdoğan’ın başarısına geldiğinde, lider ve parti bağlılığının etkisiyle Cumhur seçmeninde başarılı bulanların oranı %79.8’e yükseliyor. Ancak Kürt seçmenin genelinde ve kararsızlarda başarısız bulma eğilimi çok daha kuvvetli. Bu tablo Çözüm süreci sonrasında Erdoğan’a karşı yükselen öfke ve hayal kırıklığını yansıtıyor.
HÜKÜMETİN PERFORMANSI
Kürtler arasında hükümetin daha başarılı bulunduğu alanlar sağlık, kültür-sanat ve kentleşme. Özellikle hükümetin uzmanlar tarafından çok eleştirildiği kültür-sanat ve kentleşme alanlarında görece başarılı algılanması, bu iki konuda söylem ve vaat değişikliğine ihtiyaç olduğuna dair muhalefete güçlü bir mesaj veriyor. Ayrıca pandemiyle birlikte önemi giderek artan sağlık alanında ilerlemelerin korunacağı ve imkanların geliştirileceğine dair somut öneri ve vaatler sunulmalı.
Eğitim, adalet, ekonomi ve kadın konuları hükümetin geçer not alamadığı başlıklar. Bu alanlarda Cumhur seçmeninde hükümeti başarısız bulanlar %40’a yaklaşıyor. Muhalefetin bu konularda sorun tespitinden öteye geçerek hayata dokunan somut projelerle gündemi belirlemesi olmazsa olmaz.
KURUMLAR VE ADALET
Kürt ve Türk seçmenlerin tarihsel olarak en farklılaştığı konulardan bir tanesi kurumların vatandaşlara ne derece adil davrandığı. Polis ve mahkemelerin adil olduğuna inananlar Kürtler arasında rekor düzeyde düşük (%15’in altında). Türklerde de bu oran düşük olsa da iktidara sadık seçmenlerin etkisiyle %25’i geçiyor. Kamuya alımlar iki tarafın da kanayan yarası. Muhalefetin hak temelli, eşit vatandaşlık anlayışını her bir kamu kurumu için getirdiği önerilerle somutlaştırması gerekiyor.
KÜRTÇE HİZMET
Anadilde hizmet, Kürtlerin talep ettiği fakat muhalefet partilerinin milliyetçi seçmen ve siyasilerden çekinerek yüksek sesle önerilerini sunamadığı bir alan. Tabloda görüldüğü üzere Kürtlerin ezici çoğunluğu parti fark etmeksizin belediyelerde Kürtçe hizmet de verilmesini istiyor.
Kürtçenin okullarda öğretilmesi de Çözüm Süreci döneminde sıkça tartışılan ve seçmeli ders olarak hayata geçirilse de pratikte tam olarak uygulanamayan bir mesele. Bu konuda da Kürtlerin büyük çoğunluğu Kürtçe’nin ders olarak öğretilmesine dair talebini ifade etmiş. Muhalefetin bu hak temelli talebi sorgusuz sualsiz, amasız fakatsız, anayasal çerçevede karşılayacağını ilan etmesi şart.
EKONOMİ VE İSTİHDAM
Kürt seçmenler ekonomik krizin etkilerine daha açık. Çünkü Kürtlerin çoğunluğu düşük gelir grubunda yer alıyor (%60.9). Bu oran Türklerde 35 puan daha düşük. Yoksulluk Kürtler arasında kronikleşmiş derin bir sorun.
Ülke ekonomisinin geleceğine dair değerlendirmeler, seçmenin sandıkta hükümeti ödüllendirip cezalandıracağına dair önemli bir fikir veriyor. Kürt seçmenlerin çoğunluğu karamsar. Beş Cumhur seçmeninden biri “ekonomi daha kötü olur” derken, “daha iyi olur” diyenler sadece %36.6. Kararsızlarda “ekonomi daha iyi olur” diyenlerin %5’i bile bulmaması, bu seçmenlerin büyük çoğunluğunun muhalefet partilerinin ekonomi ve işsizliğe dair önerilerini dinleyebileceğine işaret ediyor.
Çalışma durumuna göre oy dağılımları değerlendirildiğinde, öncelikle işsizlerin Kürtler arasında %17.2’ye ulaştığını vurgulamak gerekiyor. Dindarlığın, geleneksel değerlerin ve sağ görüşün yaygın olduğu ve çalışma hayatından doğrudan etkilenmeyen ev kadınları, beklendiği üzere iktidarın en güçlü olduğu kategori. Emeklilerde de Cumhur İttifakı ortalamanın üzerinde. Ancak bu kitlenin vaatlere daha açık bir seçmen grubu olduğunu eklemek gerekiyor. Muhalefetin en güçlü olduğu gruplar öğrenci ve işsizler. Ancak bu gruplarda muhalefet tarafından ikna edilmeyi bekleyen yaklaşık %10’luk kararsız bir kitle mevcut. Ayrıca çalışan ve esnafların yoğunlukla muhalefete yöneldiği görülüyor.
PARTİZANLIK ve İDEOLOJİ
Kürt seçmenler arasında parti bağlılığı Türklere kıyasla daha zayıf. Cumhur seçmenleri arasında, partilerine zayıf bağlı olanlar ilk sırada geliyor (%38.2). Kürtlerde Cumhur’a güçlü bağlı seçmen oranı Türklere kıyasla 16 puan düşük. Kürt Cumhur seçmenleri muhalefeti dinlemeye ve iktidarı sorgulamaya daha açık görünüyor.
Kürtlerin parti bağlılığı bölgeye göre incelendiğinde, sosyo-ekonomik sorunlardan daha çok etkilenen Doğu illerinde bağlılık seviyesinin daha düşük olduğu gözlemleniyor. Cumhur seçmenlerinde zayıf bağlılar Doğu illerinde %50’ye yaklaşıyor. Muhalefet partilerinin bölgede gerçekleştireceği temaslarla daha görünür olması ve Kürtlerin sorunlarını sokaktan meclise taşıması Doğu’da yaşayan Kürtler arasında daha yoğun ve hızlı bir ilgi uyandırabilir.
“Sağ/muhafazakar Kürt seçmenlerin sandığa etkisi” hakkında kamuoyunda yoğun tartışmalar yapılmasına rağmen, Kürtlerin sadece %17.5’i kendini sağda görüyor. Kürtler arasında sağa yakın olanların oranı Türklerden 24 puan düşük. Kararsızlarda merkez seçmen %85’i geçiyor. Bu tablo merkez ve sol unsurların ağırlıkta olduğu muhalefet için çok geniş bir alan açıyor.
DİNDARLIK
Zannedilenin aksine Kürt seçmenler arasında dindarlık oranı Türklerden daha düşük. Kürt ve Türk Cumhur seçmeninde dindarlık dağılımı benzer olsa da kararsızlar ve protestocu seçmenlerde az ve orta düzeyde dindar olduğunu ifade edenlerin oranı Türklerden farklı olarak %75’e dayanıyor. Kürtlere yönelik söylem ve vaatlerde seküler dilin kullanılmasında sakınca görünmüyor.
Yine beklentilerin aksine dindarlık Doğu’da yaşayan Kürt seçmenler arasında daha düşük. Az veya orta seviyede dindar olduğunu söyleyenlerin oranı Cumhur seçmeninde %45’i, kararsız ve protestocularda %75’i aşıyor.
DEMOGRAFİ
Son kısımda kuşaklara göre Kürt seçmenleri incelediğimizde, Z kuşağının %22.8’e ulaştığını gözlemliyoruz. Bu oranın 2023’te %25’i aşıp %30’a yaklaşması bekleniyor. Z kuşağına mensup seçmen oranı Türkiye ortalamasının üzerinde (%20).
Z kuşağı üyesi Kürt seçmende Millet İttifakı Cumhur’u yakalamak üzere. Kararsız ve protestocu oranı da genç kuşaklarda kısmen artıyor. Z kuşağındaki Kürt seçmenlerde muhalefetin potansiyeline büyük oranda ulaşsa da tamamına erişemediği söylenebilir. Yaklaşık %11’lik bir kesim parti tercihi belirtmiyor.