Küresel borç dalgası I
Ekonomilerin durgunlaşması ve yüksek enflasyon koşulları hane halkı ve özel sektörün borç çevirmelerinde sorunlara neden olabilir. Yani hane halkı ve özel sektör borçlarının yüksek olması açık bir finansal kriz riski taşımaktadır.
Dünya bir borç batağının içinde ve küresel yüksek enflasyonun küresel stagflasyona dönüşmeye başladığı koşullarda yüksek borçluluk birçok ülke için borç krizi endişelerini artırıyor. Bu endişelerin yoğunlaştığı ülkeler ise kırılgan gelişen piyasalardan başkası değil. Konuyu biraz açalım.
Küresel borç dalgası ile ilgili okuduğum yazıların bazılarını bu yazımın ilk bölümünün sonunda ilgili linkler başlığı altında paylaşacağım. Bu paylaştığım yazılar güncel olanlar ancak küresel borç sorununa yönelik uyarıların 2017 yılından itibaren daha güçlü biçimde yapıldığını söylemeliyim.
ABD, Avrupa, Japonya ve Çin ekonomilerini borca batmış ekonomiler olarak tarif etmek doğru olsa da borç kompozisyonlarının farklılığı üstlendikleri riskleri de farklılaştırmaktadır. Aşağıdaki grafik Charles Hugh Smith tarafından oluşturulmuştur. Paylaştığım ilk link ilgili yazısına aittir.
Grafik 1. Gelişmiş Ülkelerin Borç Sorunu
[caption id="attachment_205659" align="alignnone" width="500"] Kaynak: https://www.oftwominds.com/blognov11/drowning-in-debt11-11.html[/caption]
Grafik gelişmiş ülkelerin kamu, özel sektör ve hane halkı borçlarının toplamının milli gelire oranını göstermektedir. Ayrıca her bir kalemin milli gelire oranları da ayrı ayrı gösterilmiştir. Örneğin kamu borç stoku /GSYH oranı en yüksek olan ülke Japonya (%213) en düşük olan ülke ise Güney Kore (%30) olarak gözükmektedir. İtalya hariç batı ekonomilerinin kamu borç stoku/GSYH oranları %100’ün altındadır. Bu durum G. Kore ve Batı (merkez) ekonomilerinde finansal istikrarsızlık riskinin ve finansal krizle karşılaşma oranının oldukça yüksek olduğunu göstermektedir. Finansal istikrarsızlık ve kriz riskini en fazla taşıyan ülke ise Hane Halkı + Özel Sektör Borç Stoku /GSYH oranı %420 olan İngiltere’dir. İngiltere’yi %300 ile İspanya, %276 ile G. Kore ve % 253 ile Fransa izlemektedir. İtalya %213, ABD %209, Kanada %205 ve Almanya %198 oranlarına sahiptirler. Elbette bu oranlar da oldukça yüksektir. Merkez ülkeler içerisinde kamu kaynaklı borç krizi riskini en fazla taşıyan ülke ise Euro Bölgesinin bir parçası olduğundan yani parasal bağımsızlığı olmadığından İtalya’dır.
Borçların sorun olması ülkelerin ekonomik gücüne ve borçlarını çevirebilecek geliri yaratıp yaratmayacaklarına bağlı olarak değişmektedir. Rezerv paraya sahip olan ülkeler için kamu borçlarını ödemek için bir sorun teşkil etmeyecektir. Ancak stagflasyon riski yani ekonomilerin durgunlaşması ve yüksek enflasyon koşulları hane halkı ve özel sektörün borç çevirmelerinde sorunlara neden olabilecek ve bankaların aktif kalitesi bozulabilecektir. Yani hane halkı ve özel sektör borçlarının yüksek olması açık bir finansal kriz riski taşımaktadır.
Borçları ödeyebilme kabiliyeti gelişmekte olan ülkeler için daha büyük bir sorundur. Zira bu ülkelerin borçlarının dolarizasyon derecesi ve döviz geliri yaratabilme kabiliyetine bağlı olarak taşıdıkları riskler artmakta ya da azalmaktadır. Gelişmiş ülkelerin daralması ve daha sıkı para politikası uygulamaları gelişen piyasaların borçlarını çevirebilmeleri için gerekli dövize ulaşmaları önündeki en büyük engelledir ve borç krizi yaşama olasılıklarını artırmaktadır.
Öte yandan IMF ekonomik bakış (2022) 2022 yılının tüm ekonomilerde gelirlerin azalacağı büyüme oranlarının düşeceği bir yıl olacağını göstermektedir. Bununla birlikte salgın döneminde gelir dağılımındaki bozulmanın hemen hemen her ülkede artması yani yoksulluk artışı da borç krizi endişelerini artıran bir başka faktör olarak karşımıza çıkmaktadır.
Diğer yandan Çin ekonomisinin salgın etkisinden kurtulamamasının küresel değer zincirini bozmaya devam etmesi, arz kaynaklı enflasyon sorununu artırmaktadır. Bu durum daha sıkı para politikası döngüsüne girilmesine neden olursa yükümlülük dolarizasyonu altında olan gelişen piyasa ekonomileri için borç krizi riski daha da artacaktır diyebilirim.
Şimdilik yazımı burada noktalıyorum. Haftaya aynı konu üzerinden devam edeceğim.
---
İlgili Linkler:
https://www.oftwominds.com/blognov11/drowning-in-debt11-11.html
http://charleshughsmith.blogspot.com/2022/04/debt-saturation-off-cliff-we-go.html
https://www.goldmoney.com/research/goldmoney-insights/the-global-debt-problem
https://blogs.imf.org/2022/04/18/private-debt-to-weigh-on-global-economic-recovery/?utm_medium=email&utm_source=govdelivery
https://blogs.imf.org/2022/04/18/emerging-market-banks-government-debt-holdings-pose-financial-stability-risks/?utm_medium=email&utm_source=govdelivery
https://blogs.imf.org/2022/04/19/financial-stability-risks-grow-as-war-complicates-push-to-contain-inflation/?utm_medium=email&utm_source=govdelivery
https://blogs.imf.org/2022/04/19/war-dims-global-economic-outlook-as-inflation-accelerates/?utm_medium=email&utm_source=govdelivery