Kulak misafiri

Abone Ol
“Aman Necmi Bey” dedi müşteri temsilcisi, “kurlar arasında alış satış marjları çok yüksek biz yine TL devam edelim isterseniz” diyerek Necmi Bey’in yüzüne baktı. Keyfi kaçmıştı Necmi Bey’in, müşteri temsilcisini dinlemedi. İstanbul son yılların en sıcak günlerini yaşıyordu. Sıcaklar hiç bu kadar uzun sürmemişti. Üstelik nem havayı iyice boğucu yapıyor ve gün içinde dayanılmaz bir hâl alıyordu. Necmi Bey sabah erkenden kalktı ve her zamanki gibi sahilde yürüyüş için hazırlıklarını yaptı. Sabahın çok erken saati geceden kalma serinliği ile yürüyüş için harika bir ortam sunuyordu. Bir yandan balık tutanları, koşanları, kendisi gibi yürüyüş yapanları selamlayarak yürüyüşüne devam ediyor bir taraftan da Ağustos ayının bu son günlerinde artık geç doğan güneşin ortaya çıkışıyla birlikte karnını doyurmak için telaş içindeki martıların deniz üzerindeki hareketliliğini izliyordu. İçinden yaşamak ne kadar güzel diye geçirdi ve gözlerini kapatarak derin bir nefes aldığı sırada hayatın gerçekleri gözünün önüne geldi. Emekliliği için uzun süredir dişinden tırnağından artırdığı birikimlerinin vadesi bugün geliyordu. Son beş yıldır sürekli inişli çıkışlı bir dönem yaşanıyor, birikimlerinin enflasyon karşısında erimesi geleceğe dair endişeye düşmesine neden oluyordu. Her seferinde döviz almaya niyetlendiği hâlde ülkenin durumu aklına geliyor, elinde TL tutan tüm mevduat sahiplerinin döviz alması ve kendisinin de buna katılması ile döviz kurlarının daha da yukarı çıkacağını biliyordu. Bunun da enflasyonu daha da artıracağını düşünüyor ve geleceğin daha da içinden çıkılmaz bir hâl alacağını hayal ederek sıkılıyordu. Yaşadıkları kendisini haklı çıkartmıştı. Enflasyon birikimlerini eritmiş ve yaşam koşullarını her geçen gün zorlaştırmıştı. 2022 başlarında ekonomi yönetimi tarafından uygulamaya sokulan Kur Korumalı Mevduata (KKM) birikiminin belirli bir kısmını yatırmış fena olmayan bir gelir elde etmişti. Sonrasında kurların belirli bir dönem baskı altında gitmesi ile birlikte KKM’den çıkmış, yeniden TL mevduata dönmüştü. Merkez Bankası’nın son aldığı kararlarla TL’yi yeniden güçlü hale getireceğine olan inancı ile eve döndü, hazırlıklarını tamamladı, evden çıkarak uzun yıllar çalıştığı banka şubesinin yolunu tuttu.
Bunca zamandır toplumsal dayanışma ruhu ile otoritelerin kendisine söylediklerine inanmış ve ekonomik olarak verilen mücadeleye kişisel olarak da katkıda bulunmak için hep TLde kalmıştı. Ancak görüyordu ki hep kazançlı çıkanlar yine kazançlı çıkıyor ve kendisinden daha avantajlı bir pozisyon alabiliyorlardı.
KEŞKE DUYMASAYDIM… Kendisini müşteri temsilcisi karşıladı. Her zamanki gibi güler yüzlü nazikti. “Her zamankinden mi Necmi Bey” diye sorarak kahvesini ısmarladı. Necmi bey kahvesinden bir yudum aldı ve “Yine kısa vadeli bağlayalım, geçmiş dönemdeki gibi dengeli gitmiyor birçok şey, oranlar yine yükselebilir” dedi. Müşteri temsilcisi de “Tabii Necmi bey nasıl isterseniz” diyerek o gün için belli olan oranları kendisi ile paylaştı. Tam bu sırada yan tarafta bankanın başka bir mevduat müşterisi diğer müşteri temsilcisi ile görüşme hâlindeydi. Necmi Bey konuşmanın içinde KKM geçtiği için ister istemez bu konuşmaya kulak misafiri oldu. Diğer müşteri temsilcisi KKM’den dönüşü olan kişiye şunları söylüyordu. “KKM dönüşünüz olduğu için size diğer TL müşterilerine verdiğimiz orandan daha iyi bir oran verebileceğiz. Son çıkarılan talimatlarla her dönüşte belirli bir hedef orandaki KKM’den TL mevduata çevirmemiz gerekiyor. Normal TL mevduat yaparak devam ediyor olsaydınız bu oranları telaffuz edemezdim. Gerçekten şanslısınız”. Necmi Bey kulaklarına inanamamıştı. Bunca zamandır toplumsal dayanışma ruhu ile otoritelerin kendisine söylediklerine inanmış ve ekonomik olarak verilen mücadeleye kişisel olarak da katkıda bulunmak için hep TL’de kalmıştı. Ancak görüyordu ki hep kazançlı çıkanlar yine kazançlı çıkıyor ve kendisinden daha avantajlı bir pozisyon alabiliyorlardı. Tam bu sırada Necmi beyin müşteri temsilcisi “Daldınız Necmi bey, ne düşünüyorsunuz? Nasıl ilerleyelim diye sordu”. Necmi Bey biraz şaşkınlıkla müşteri temsilcisine bakıp, “Adaleti düşündüm evladım, hakkaniyeti ve eşitliği, ama olmaması beni yine derinden yaraladı” diyerek, “Doları kaçtan satıyorsunuz diye sordu”. “Aman Necmi Bey” dedi müşteri temsilcisi, “kurlar arasında alış satış marjları çok yüksek biz yine TL devam edelim isterseniz” diyerek Necmi Bey’in yüzüne baktı. Keyfi kaçmıştı Necmi Bey’in, müşteri temsilcisini dinlemedi. Kaçtan olursa olsun boş ver artık aldatılmak istemiyorum diyerek gerekli talimatları verdi. Siz Necmi Bey’in yerinde olsaydınız ne hisseder ne yapardınız?