- Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) tarafından 2013 yılında yapılan açıklamada kripto paraların elektronik para statüsünde olmadığı belirtilmiştir.
- 09.2020 tarih, 31259 sayılı Resmi Gazete’nin mükerrer sayısında yayımlanan Cumhurbaşkanlığı Kararı ile "Yeni Ekonomi Programı"na (YEP) göre 2021 ila 2023 yılları arasında kripto finansal varlıkların "edinimi, alım, satım ve devir" işlemlerinde vergisel düzenleme yapılması planlandığı açıklanmıştı. Akabinde 12.03.2021 tarihinde açıklanan “Ekonomik Reform Paketi” ile bunun sonrasında açıklanan “Ekonomi Reformları Eylem Planı’nda” “dijital paranın ekonomik, teknolojik ve hukuki altyapısını oluşturma çalışmaları Kanun boyutunda, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından 31.12.2021 tarihine kadar tamamlanacaktır.” Planlaması yapılmış olup henüz bahsi geçen yasa çalışması 10.01.2022 tarihi itibariyle devam etmektedir.
- Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) 16.04.2021 tarih, 31456 sayılı ‘Ödemelerde Kripto Varlıkların Kullanılmasına Dair Yönetmelik’te kripto varlık; “dağıtık defter teknolojisi veya benzer bir teknoloji kullanılarak sanal olarak oluşturulup dijital ağlar üzerinden dağıtımı yapılan, ancak itibari para, kaydi para, elektronik para, ödeme aracı, menkul kıymet veya diğer sermaye piyasası aracı olarak nitelendirilmeyen gayri maddi varlıkları ifade eder.” şeklinde tanımlanmıştır.
Kripto paraların vergilendirilmesi
Fransa, İspanya ve İsveç kripto parayı gayri maddi varlık olarak nitelerken Danimarka finansal bir varlık olarak kabul etmektedir. Avusturya emtia olarak kabul ederken Belçika, İtalya para olarak kabul etmişlerdir. Türkiye ise…
Kripto para, 2008 yılında Satoshi Nakamoto (anonim) tarafından kaleme alınan "Bitcoin: Uçtan Uca Elektronik Ödeme Sistemi (A Peer-to-Peer Electronic Cash System)" isimli makalesiyle hayatımıza girmiştir. Kripto para, blok zinciri diye tanımlanan açık uçlu şifreleme yöntemine dayanan bir merkezi otoritenin kontrolünde olmayan ve madenciler (mining) tarafından karmaşık algoritmaların çözümüyle üretilen 21 milyon adet bitcoin ile sınırlandırılmış ve arz-talep dengesine göre herhangi bir emtiaya endekslenmeden fiyatı belirlenen şifrelenmiş bir dijital para olarak tanımlanabilir. Kripto paraların icat edildiği 2008 yılından günümüze işlem hacmi o denli artmıştır ki bitcoin piyasasının büyüklüğü 3 trilyon dolara kadar çıkmıştır. Bu seviyede hacimlere ulaşan bitcoin piyasası, devletler tarafından yadsınamayacak hale gelmiş olup bu pazarın vergilendirilmesi için devletler çeşitli vergilendirme yöntemleri geliştirmiş veya geliştirmeye çalışmaktadırlar.
Avrupa Birliği tarafına baktığımızda, Birlik tarafından yayımlanan Kara Paranın Aklanması Direktifi’nde; kripto para, herhangi bir merkez bankası veya kamu otoritesi tarafından ihraç ve garanti edilmeyen, yasalarca kabul edilmiş yerel para birimlerine bağlı olmayan, döviz veya para ile aynı hukuki statüde bulunmayan bununla birlikte elektronik ortamda transfer edilen, saklanan ve alım satımı yapılan gerçek veya tüzel kişiler tarafından takas aracı olarak kabul edilen dijital bir değer şeklinde tanımlanmıştır. Avrupa Birliği tarafından yayımlanan direktife rağmen birlik üyesi ülkeler tarafından uygulama birliği sağlanamamış ve örneğin Almanya, 600,00 € üstündeki kazançları vergileme yoluna gitmiştir. Birliğe üye ülkelerden Fransa, İspanya ve İsveç kripto parayı gayri maddi varlık olarak nitelerken Danimarka finansal bir varlık olarak kabul etmektedir. Yine Birlik üyesi ülkelerden Avusturya kripto parayı emtia olarak kabul ederken Belçika, İtalya ve Polonya ise kripto parayı para olarak kabul etmişlerdir. Görüldüğü üzere Avrupa Birliği üye ülkeleri arasında kripto para için bir yeksenaklık, bir görüş birliği bulunmamaktadır. Dünyanın geri kalan ülkelerinde de durum bundan farklı olmamakla birlikte Türkiye’nin de içerisinde bulunduğu bazı ülkeler ise kripto paranın vergilendirilmesine yönelik hali hazırda hukuki altyapısını oluşturmamış ve kripto paraları vergilendirmemiştir.
Diğer yandan, Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) tarafından kripto paraların vergilendirilmesine yönelik yapılan çalışmada, kripto paraların ülkeden ülkeye farklı şekillerde tanımlandığı, ülkeler arasında uygulama birliğinin bulunmadığı ve bu nedenle de vergi hukuku boyutunun farklı yaklaşımlardan ötürü dengesiz olduğu ifade edilmiştir.
Türkiye özeline geldiğimizde, Türkiye’de kripto paralar için birincil mevzuat kapsamında hukuki bir düzenleme bulunmamaktadır. Süreç içerisinde ilgili kurumlar tarafından bazı açıklamalar yapılmış ve ikincil mevzuatlar düzenlenmiş olmakla beraber Anayasa’nın 73’üncü maddesinin gerektirdiği üzere kripto paraların vergilendirilmesi için kanuni düzenlemeye ihtiyaç vardır. Kripto paralarının vergilendirilmesine yönelik henüz yasal altyapı oluşturulmamış olmakla birlikte 2008 yılından günümüze ilgili kurumların kripto paralar hakkında yaptıkları açıklamalar ve düzenlenen ikincil mevzuatlar kripto paraya ekonomi idaresinin bakışıyla ilgili fikir vermektedir. Bunlar;
Bunlar da ilginizi çekebilir