Kötücül sorunlar çağı

Abone Ol
Bu yas döngüsü kırmanın tek yolu var: Onu değerli ve zengin bir şeye dönüştürmek. Yani anlamlar bulmak ve iletmek zorundasınız. Aynı şeyi alıp tekrar etmek, paketleyip aynı şekilde insanımızın önüne koymak, istenilen sonucu getirmeyecektir.

Loading...

Kötücül sorunlar çağına girdik. Belirsizlik artık hayatın bir normu. Öyle ki değişken olan tek şey belirsizliğin yoğunluğu. Bununla yaşamaya alışmak zorundayız. Artık her problem kendine özgü. Bu problemlerin net bir tanımı yok. Problemler birbiriyle ilintili. Her problemle ilgili çıkarları çatışan birden fazla taraf var. Problemlerin tek bir çözümü yok. Maalesef doğru ve yanlış da artık eskisi kadar net değil. Bundan dolayı çözümleri bulmak zaman alıyor. Bulacağımız çözümler çözüldü demek için alsa yeterli olmayacak. Peki 2023 yılında risklerin çeşitliliği ve geçirgenliğine bir bakalım:
  • Aşırı hava olayları veya iklim olayları.
  • Bio-çeşitlilik kaybı.
  • Sosyal dokudaki bozulmalar.
  • Geçim krizleri.
  • Salgın riskleri.
  • İnsanın çevreye zararları. Doğal kaynak krizleri.
  • Borç krizleri.
  • Jeo-ekonomik çatışmalar.
Ve bir yerini çözerken diğer bir yeri bozmak çok olası hâle gelecek. Çözdüm derken, 10 tane başka soruna imza attığınızı göreceksiniz. Makro ekonomiye baktığımızda küresel enflasyon devam edecek. Üretim endeksleri gelişmekte olan ülkelerde üretimin zorlaşacağını gösteriyor çünkü hammaddenin bu ülkelere gelme zamanında ciddi bir artış görünüyor. Tedarik zincirlerinde problemler devam ediyor. Güven endeksine baktığımızda Türkiye’deki tüketicinin güven endeksi hâlâ hayli düşük. Hanelerimiz 2022 yılını kredi kartları likiditesi de idare ettiler. 2023 yılında Kredi kartları limitlerinde artış bekliyoruz ancak borçlanma rakamları da ortada. Ekonomik davranışlarına baktığımızda insanımızın %69’u kaybettiği satın alma gücünü telafi edecek bir gelir artışı yaşamadım diyor. Bu yüzden stres seviyemiz artmaya devam ediyor. Covid sırasında Türkiye’nin %68’i çok stresliydim diyordu şimdi bu oran %79’a çıktı. En stresli kitle kadınlar. Kadınların %86’sı çok stresliyim diyor. Peki hangi kadınlar en stresli? 49-55 yaş aralığındaki, mega şehirlerde yaşayan, çalışan kadınların %85’i çok stresliyim diyor. Peki bu dönemde iletişim yapmanın yolu nedir? Ne güzel demiş atalarımız, ilim kendini bilmektir. İletişim yapmadan önce kendini bilmek kritiktir. Kendini bilmiyorsanız, iletişim size faydadan çok zarar getirme riski taşıyor. Geleceğe hazırlıklı olanı görmek istiyor insanımız ancak tek bir gelecek yolu yok. Geleceğe dair farklı yaklaşımlarla farklı senaryolar üretmek, proaktif olarak tahminlere ve gelişmelere göre bunlarda stratejik değişiklik yapmak zorunluluk. İletişim yaparken, insanımızın yas döngüsünde olduğunu da anlamak şart. Biliyorsunuz yas döngüsünde önce inkâr edersiniz, sonra öfkelenirsiniz, sonra pazarlık yaparsınız, depresyona girersiniz ve en sonunda da kabullenirsiniz. Bu yas döngüsü kırmanın tek yolu var: Bu yas döngüsünü değerli ve zengin bir şeye dönüştürmek. Yani anlamlar bulmak ve iletmek zorundasınız. Aynı şeyi alıp tekrar etmek, paketleyip aynı şekilde insanımızın önüne koymak, istenilen sonucu getirmeyecektir. İletişim yapan herkesin zor soruları sorma ve bu sorulara yanıt arama zamanı. Biz kimiz? Ülke nasıl toparlanır? Ülke nasıl büyür?