Kılıçdaroğlu’nun işini kolaylaştırabilmek

Abone Ol
Seküler kesimin makul çizgisi yarınlar için mahallenin makulleşmesini sağlayacaktır. Seküler kesimin tamamladığı makul iletişim dönüşümünü ortak bir tarihsel perspektife evirilebilir. Muhafazakâr mahallenin de öteki ile iletişime geçme yeteneğine ve anlayışına dönüşebilmesi gerekmekte. Yıllar önce Sayın Kılıçdaroğlu ile bir sohbetimizde kendi söylevi ve açılımının CHP toplumsal tabanını da dönüştürebilmesi gerektiğini ifade etmiştim. O da bana ben şimdilik bu kadarını yapabildim siz de kendi kitlenizi dönüştürebilin ki benim de işimi kolaylaştırın yanıtını vermişti. O günler Adalet yürüyüşü henüz tamamlanmıştı. Altılı Masa da yoktu. Benim de temel eleştirim; Kemal beyin retoriği ve ilişki ağı gayet iyi gidiyor ancak henüz parti kurmayları ve kitleyi kapsayamıyor şeklindeydi. Bunun sebepleri arasında mahallelinin yabancısı olma veya bu konuda mahallede karşılığını kaybetmiş, bonservisi elinde bulunduran eski sağ politikacılarla birlikte siyaset yapma gibi nedenleri sıralamaktaydım. Sonra malum siyasi tarihimize geçecek, İYİ Parti’ye destek, yerel seçim başarıları ve Altılı Masa oluşumu hamleleri Kılıçdaroğlu önderliğinde gerçekleşti. Süreçlerde çıkan iç veya dış nedenli politik krizler Kemal beyin sühunet esaslı yaklaşımlarıyla çözülebildi. Velhasıl umut vaden bugünlere birlikte ulaşabildik. Aday ilanı, vekil listelerinin tanzimi ve seçim süreçleri bizlere CHP yönetimi, teşkilatları ve ekseri kitlesinin dindar insanlarla-kitleyle en azından düzgün ve saygılı iletişim kurabildiklerini göstermiş oldu. Tabii bu durum seküler kitlenin de tamamen dönüşebildiğini bizlere göstermemekte. Ancak ciddi mana da bir yol alındığını da göstermekte. Bugün ülkedeki politik kutuplaşma veya kabileleşme tamamen bir imalat eseri. Kürt sorununun ötesinde karşımızda ideolojik değil metodolojik iki ciddi kutup çıkmakta. Kutupların ideolojik birleşenleri bir bakıma ayni. Kemalist, ulusalcı, İslamcı ve liberal. Kutuplardan birisi inanç ve teslimiyet, diğeri de sebep ve sonuç ilişkileri içinde akla ve vicdana dayalı bir metodolojiyi savunmakta. Aslında Millet ittifakı’nın iddiası bu siyasi klanları makulleştirebilmek. İnsanların arasındaki vatansever-hain karşıtlıklarını kaldırabilmek. Bunun yolu karşılıklı kitle geçirgenliklerini sağlayabilmekten geçmekte. Ülkeyi devletsizlik ve kurumsuzluktan kurtarmanın başlangıcı bu toplumsal dönüşüm. Burada Kılıçdaroğlu seküler CHP kitlesini dönüştürmek üzere büyük mesafe aldı. Sayın Davutoğlu devlet ve entelektüel birikimi olarak iki ayaklı bu dönüşümün teorisinin ve yol haritasının inşasının birikiminde bir lider. Altılı Masanın bugün ve yarın için ne anlam ifade ettiğinin teorik tutkalı kendisinde.[1] Süreçte “Geçiş dönemi adaleti ve siyaseti” nin yükü de Kılıçdaroğlu’nda. Tabii ki Kılıçdaroğlu’nun helâlleşme, yüzleşme açılımında eleştirilecek hususlar vardır. Ancak Kemal beyin bu konuda takdire şayan aldığı ciddi bir yol da vardır. Özellikle seküler geniş kitleler önünde başta Davutoğlu olmak üzere Temel ve Ali beyler de teveccüh almaktalar. Masa deneyimi de Kılıçdaroğlu’nun kendi kitlesinin dönüşümüne katkı sağlamakta. Ancak bu katkıya Ahmet, Ali ve Temel beyin sağlayacakları şeyler de önemsenmeli.
İttifak muhafazakâr liderlerinin helâlleşmesi, kitle adına 200 yıllık anlayışı kapsayabildiği kadar kendi siyasal yaşamlarını da doğrusuyla yanlışıyla kapsamalıdır. Bunun başarılabilmesi Gelecek ve Deva partilerinin yeni demokratik dönemde güçlü kitleselleşmelerinin önünü açabilecektir.
Seküler kesimin makul çizgisi yarınlar için mahallenin makulleşmesini sağlayacaktır. Seküler kesimin tamamladığı makul iletişim dönüşümünü ortak bir tarihsel perspektife evirilebilir. Muhafazakâr mahallenin de öteki ile iletişime geçme yeteneğine ve anlayışına dönüşebilmesi gerekmekte. Kılıçdaroğlu helâlleşirken ortak tarihsel uzun geçmişle de yüzleşmeye çalıştı. Dolaylı da olsa bunun özeleştirisini kapsayan cümleler de sarf etti. Davutoğlu’nun Altılı Masa’nın anlamı ve Cumhuriyetin II. Yüzyılı anlayış devrimi konseptinin gerçekleştirilebilmesi için, sağ mahallenin dönüşümü gerekmekte. Bu çaba Altılı Masanın muhafazakâr siyasetçileri için de elzem gözükmekte. Ahmet bey partiye beni kabul ve ikna ederken eline benim kitabı alarak Tarık bu partide hedef bu kitapta yazılanları gerçekleyebilmektir demişti. Bu benim için oldukça etkileyici idi. Sağ siyasetçiler öncelikle son 200 yılın muhafazakâr Türkçü-İslamcı siyasetinin sağlıklı bir özeleştirisini teorik olarak da gerçekleştirebilmeli. Bu eleştirel retrospektif ülkeyi II. Yüzyılda seküler kesimle ortak bir makul tarihsel anlayışa yaklaştıracaktır. İttifak muhafazakâr liderlerinin helâlleşmesi, kitle adına 200 yıllık anlayışı kapsayabildiği kadar kendi siyasal yaşamlarını da doğrusuyla yanlışıyla kapsamalıdır. Bunun başarılabilmesi Gelecek ve Deva partilerinin yeni demokratik dönemde güçlü kitleselleşmelerinin önünü açabilecektir. İki partiye bu özleştiri sürecini tamamlayabilmeleri durumunda seküler kitlenin de talebi akacaktır. Muhafazakâr liderlerden siyasi hayatlarına ilişkin öz eleştiri talebi sadece sekülerler değil mahalleden de gelmektedir. Özeleştirisini tamamlayacak liderlerin sahicilik sorunu mahalleli için artık Erdoğan karşısında hiç kalmayacaktır. Her şeyden önce tarihsel ve bireysel helâlleşme sürecini tamamlamış reformcu muhafazakâr liderler ve partileri, Kılıçdaroğlu’nun toplumsal dönüşüm gayretlerini iki yönü olarak da çok kolaylaştıracaklardır. -- [1] https://www.politikyol.com/bir-toplum-sozlesmesi-cabasi-olarak-altili-masanin-tarihi-ve-dusunsel-arkaplani/