Sedat Peker örneğinde de olduğu gibi Türkiye’den gelen kaçaklar özellikle Arnavutluk, Kuzey Makedonya ve Kosova üzerinden, ABD’den Meksika’ya kaçar gibi, Karadağ’a geliyor.
MAFYA, KAÇAKÇILIK VE RÜŞVET
Son yılların gözde turizm destinasyonu Karadağ ve Balkanlar sadece turistler için gözde değil. Bir süredir ismi suçun herhangi bir konusu ile anılan güzel yurdumun zanlı ya da hükümlüleri soluğu bir şekilde Karadağ’da almaya çalışıyor.
Sedat Peker örneğinde de olduğu gibi Türkiye’den gelen kaçaklar özellikle Arnavutluk, Kuzey Makedonya ve Kosova üzerinden, ABD’den Meksika’ya kaçar gibi, Karadağ’a geliyor.
Sadece Türk kaçaklara değil, dünya kaçaklarına da kucak açan; mafya, kaçakçılık ve rüşvet üçlüsünün günlük hayatın rutini haline geldiği eski Yugoslavya ülkelerinde bu duruma karşı somut adımlar atılmaya başladı.
KARADAĞ’A YENİ YASA KAPIDA: MÜLKİYETİN KÖKENİ YASASI
Avrupa Birliği’ne yakınlığı ile bilinen Karadağ’da parlamento, mafya karşıtı yasa tasarısını gündeme aldı. Karadağ Başbakan Yardımcısı Dritan Abazoviç Mülkiyetin Kökeni Yasası’nı milletvekillerine sundu. Bu yasanın organize suç ve yolsuzlukla mücadele kapsamındaki önemine de vurgu yapan Abazoviç Karadağ toplumunun da bu mücadeleye hazır olduğunu belirterek sözlerine “Amacımız, suçluların ve devlet görevlilerinin yasadışı zenginleşmesine son vermek. Ben buna mafyaya karşı bir yasa derdim. Hükümet ilk adımı tamamladı, ancak asıl iş onun mecliste kabul edilmesinden sonra başlıyor." dedi. Bir an önce yasayı çıkararak meclisin desteğini bekliyorum” şeklinde devam etti.
Adalet Bakanlığı sekreterlerinden Boris Mariç ise yasa tasarısının uluslararası uzmanlar ile birlikte hazırlandığını söyledi.
Hukuka aykırı edinilmiş mallara el koymayı da öngören bu yasa çıkarsa, ki çıkacaktır, Karadağ büyük ölçüde “temiz” bir sayfa açabilir. Kasım ayı içerisinde oylanacak olan yasa tasarısına bütün Karadağlıların destek vereceğini tahmin ediyorum. Elbette Karadağlıların desteği sadece duygusal olacaktır. Tasarının yasalaşması için parlamentodaki 81 sandalyenin en az 41’inden evet oyu çıkması gerekiyor.
AB YOLUNDA KARADAĞ
Karadağ’da birkaç yıldır hemen her alandaki yasalar yeniden düzenleniyor ya da değişiyor. Avrupa Birliği’ne girmek isteyen Karadağ’ın mevcut yasaları günden güne 1993 yılında belirlenen Kopenhag Kriterleri’ne uygun hale geliyor.
Avrupa Birliği’ne dahil olabilmek için 35 fasıl bulunuyor. Karadağ, 2012 yılında katılım müzakerelerine başlamış. Bugüne kadar 32 fasıl açılmış. Mevcut gelişmeler göz önüne alındığında Karadağ’ın kalan yolu çok da uzun değil. Zaten Karadağ 2009 yılından beri vize serbestisinden yararlanıyor.
Arnavutluk ve Kuzey Makedonya’da da Avrupa Birliği sesleri duyulmaya başladı. Hükümetler peş peşe müzakerelere hazır olduklarını açıkladılar. Karadağ yaptığı reformlar ile Batı Balkan ülkelerine rol model oluyor.
Mülkiyetin Kökeni yasası çıkarsa diğer Balkan ülkelerinde de benzer yasaları göreceğimize eminim. Ne de olsa suç ve yolsuzluk ile mücadele etmek evrensel bir görev.
DİĞER GELİŞMELER
Gelişmeler sadece siyasi ve hukuki alanlarda değil, ekonomik alanlarda da yaşanıyor. Karadağ’ın resmi para birimi Avro ve ülkenin Avro basma yetkisi yok. Ülkedeki ekonomi mecburen ihracata dayalı olmak zorunda. Hal böyle olunca Karadağ’ın en önemli ekonomik kaynağı ödemeler dengesi açısından görünmeyen ihracat olarak nitelendirilen turizm. Turizm sektöründe çok çeşitli hükümet destekleri, vergi avantajları var. Eğer turizm sektörüne yatırım yapmak istiyorsanız Karadağ Hükümeti’nden tam destek alacağınıza emin olabilirsiniz.
Pandemi dolayısıyla eski günlerini aratan turizm sektörüne alternatif oluşturmak ve dışa bağımlılığı azaltmak için sanayi ve tarım alanlarında da gelişmeler yaşandı.
Tohum desteği, arazi desteği, iş gücü ve makine desteği gibi paketler Avrupa Birliği kriterlerine uygun olarak açıklandı.
Karadağ Hükümeti’ni attığı somut adımlardan dolayı tebrik ederim. Suç ile mücadele ve hükümet teşvikleri ülkeye hem yabancı yatırımcıları çekiyor hem de Karadağlıların iş sahasını genişletiyor. Bu sayede de ekonomi gelişiyor ve toplumun genel refahı yükseliyor.