Dijital göçmenler, dijital iletişim teknolojilerini (internet) kullanarak uzaktan çalışan ve göçebe yani sürekli seyahat halinde olacak şekilde yaşayan kişilerdir.

              

Teknolojinizin hayatımıza dâhil olması ile birlikte, hayatımızın birçok alanında değişikler yaşandı ve yaşanmaya devam ediyor. Ben, bu gelişen teknolojiyi pandemi ile birlikte hayatımıza tamamen dâhil ettiğimizi düşünenlerdenim. Belki de birçoğumuza pandemi öncesinde çok uzak olan “freelance”, “home – office” gibi kavramlar günlük hayatta kullandığımız sıradan kelimeler haline geldi.

FREELANCE NEDİR? FREELANCER KİME DENİR?

Freelance ve freelancer kelimelerine hemen herkesin aşina olduğunu varsaysam dahi tam olarak tanımını bilmeyenler için kısa bir tanımlama yapayım:

Freelance: Türkçe anlamı “serbest çalışmak”tır. Herhangi bir işverene uzun vadeli bir taahhütte bulunmadan sürdürülen mesleklere denir.

Freelancer: Türkçe anlamı “serbest çalışandır”. Freelance mesleğini sürdüren kişilere denir.

Serbest çalışmanın yaygın olduğu alanlar; yazarlık, fotoğrafçılık, bilgisayar programlama gibi fiziksel olarak herhangi bir mekâna bağlı olmayı gerektirmeyen alanlardır.

Bence freelancer olmanın en güzel yanı da bu “herhangi bir mekâna bağlı olmayı gerektirmeyen” kısmı. İnternet bağlantısı olan her yer ofis haline geldi ve günümüzde -buna ben de dâhilim- pek çok kişi freelancer olarak mesleğini sürdürüyor, hayatını kazanıyor.

DİJİTAL GÖÇMEN NEDİR?

Konumuza geri dönelim. Freelancer olmanın bir üst seviyesi dijital göçmen (digital nomad) olmak. Bu kavramı daha önce duymamış olabilirsiniz; Dijital göçmenler, dijital iletişim teknolojilerini (internet) kullanarak uzaktan çalışan ve göçebe yani sürekli seyahat halinde olacak şekilde yaşayan kişilerdir. Dijital göçmenler; akıllı telefon ve dizüstü bilgisayar gibi aygıtlar ile wlan ya da mobil erişim noktası kullanarak, geçici konut, otel, kütüphane, kafe hatta kamp alanı gibi yerlerde çalışırlar.

Hayatınızın tamamında olmasa dahi bir bölümünde seyahat ederek çalıştığınızı düşünsenize. Bu tecrübenin sınırı hayal gücünüz olacaktır. Küçük bir sırt çantası ve gerekli aygıtlar ile Avrupa’yı hatta dünyayı gezebilirsiniz.

Hayatınızın tamamında olmasa dahi bir bölümünde seyahat ederek çalıştığınızı düşünsenize. Bu tecrübenin sınırı hayal gücünüz olacaktır. Küçük bir sırt çantası, gerekli aygıtlar ve yeteri kadar kıyafet ile Avrupa’yı hatta dünyayı gezebilirsiniz.

HIRVATİSTAN DİJİTAL GÖÇMEN VİZESİ İÇİN İLK ADIMLARI ATTI

Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak Avrupa ülkelerini gezme planı yapanların sağlaması gereken ilk ve en önemli koşul vize sahibi olmak. Kısa süreli seyahatler için Schengen vizesi almak yeterli ama bu seyahat etme işini “iş” haline getirmek isteyen özgür ruhlu gezginler için “Dijital Göçmen Vizesi” almak daha mantıklı. Dijital Göçmen Vizesi ile 3 aydan 3 yıla kadar, başka bir vizeye ya da oturma iznine ihtiyaç duymadan Avrupa ülkelerinde seyahat etmek mümkün hale geliyor.

2022 yılının başından itibaren, Balkanlar’ın İncisi Karadağ’da Dijital Göçmen Vizesi için çalışmalara başlayacağını duyurdu.

Almanya, İspanya, Portekiz, Estonya ve Malta gibi ülkelerin ardından, Hırvatistan da değişen dünyaya ayak uydurmak adına dijital göçmenlere kapılarını açacak çalışmalara başladı. Dijital Göçmen Vizesi’nin hayata geçmesi için 2020 yılında ilk adımları atan Hırvatistan yakında gerekli adımları tamamlayacak gibi görünüyor.

HIRVATİSTAN’IN ARDINDAN SIRA KARADAĞ’DA

Avrupa Birliği yolunda emin adımlarla ilerleyen Karadağ ise sınır komşusu Hırvatistan’ın izlerini takip etmeyi sürdürüyor.

2022 yılının başından itibaren, Balkanlar’ın İncisi Karadağ’da Dijital Göçmen Vizesi için çalışmalara başlayacağını duyurdu. Karadağ’ın düzenlemeleri kısa sürede yapıp dijital göçmenlere bir an önce kucak açmayı planlıyor. Hırvatistan’da Dijital Göçmen Vizesi fikrini gündeme getiren ve çalışmaları yürüten ekibe liderlik eden Jan de Jong aynı adımları atmak için Karadağ’da.

Adriyatik kıyılarının turizm merkezi Karadağ daha çok turist çekebilmek için sürekli çalışma halinde. Dijital Göçmen Vizesi ile birlikte Karadağ’ın cazibesinin artacağı su götürmez. Kanada örneğinde olduğu gibi Karadağ’ın da bu vize sayesinde göçmenler için fırsatlar ülkesi olacağını düşünüyorum. Hali hazırda Karadağ konumu, doğal güzellikleri, tarihi ve kültürel zenginliği ile dikkatleri üzerine çekiyor.

Avrupa’ya göre hayatın daha ucuz olduğu Karadağ, dünyayı ya da Avrupa’yı gezmek isteyen gezginler için mükemmel bir merkez olabilir.

Karadağ birçok ülkenin vatandaşlarına, 90 güne kadar olan turistik ziyaretlerinde vize uygulamıyor. Daha uzun kalışlar için, dünyanın diğer ülkeleri gibi, vize ya da oturum izni sahibi olmak gerekiyor. Küresel olarak bu politikanın temel amacı kontrolsüz göçleri engellemek ve kaçak çalışmanın, dolayısıyla vergi ve gelir kaybının önüne geçmek.

ÜLKELER NEDEN DİJİTAL GÖÇMEN VİZESİ VERİYOR?

Devletler bazında Dijital Göçmen Vizesi uygulaması daha çok tanıtım, daha çok turist ve daha çok kazanç anlamına geliyor. 90 gün ile sınırlanacak tanıtım kaynakları Dijital Göçmen Vizesi sayesinde sınırlanmamış oluyor.

Devletler bazında Dijital Göçmen Vizesi uygulaması daha çok tanıtım, daha çok turist ve daha çok kazanç anlamına geliyor. 90 gün ile sınırlanacak tanıtım kaynakları Dijital Göçmen Vizesi sayesinde sınırlanmamış oluyor.

Sonuç olarak; ülkelerin, daha fazla gelir elde etmek amacıyla kendi vize politikalarını esnetebilmelerinin bir yolu diyebiliriz. Kulağa pek hoş gelmediğinin farkındayım ama kapitale dayalı dünya düzeninin fırsatçılığından neden faydalanmayalım?