Sokaklar, mahalleler, parklar, kentler yani kamusal ve yarı kamusal alanlar genelde kadınlar için güvenli değil. Özetle, kamusal alanlar geceleri tüm vatandaşlar için ama özellikle kadınlar için potansiyel şiddet mahaline dönüşebiliyor.
Loading...
Dünya genelinde şiddetin her türlüsünün her geçen gün arttığı olağanüstü dönemlerdeyiz. Şiddetsiz bir dünya için en küçük yerel birim ölçeğinde yapılacak çalışmalar daha önemli hâle gelmektedir. Türkiye’ye özgü bir yönetim modeli olan muhtarlık kurumu yerel demokrasinin temel taşıdır, kılcal damarıdır. Dolayısıyla, yerelden küresele ve küreselden yerele tüm yönetsel düzeyler açısından eşitliğin sağlanmasında muhtarların rolü hayati derecede önemlidir.
KADINA KARŞI ŞİDDETLE MÜCADELEDE KADIN MUHTARLARIN ROLÜ
Ege Kadın Buluşması Platformu ile Küresel Eşitlik ve Kapsayıcılık Ağı tarafından mahalle ölçeğinde kadına karşı şiddetin önlenmesi konusunda, önemli bir ihtiyaca cevap veren ve bu alanda ilk olan önemli bir çalışmaya imza atıldı. Ege Bölgesi’ndeki 8 ili kapsayan “Kadına Yönelik Şiddetle Mücadelede Kadın Muhtarların Rolü” çalıştay serisinin 6.cısı Afyonkarahisar ve Kütahya illerinin kadın muhtarlarının katılımı ile Kütahya’da Fatih Mahallesi Muhtarlığı ev sahipliğinde gerçekleşti.
23 Kasım’da İzmir’de başlayan çalıştay serisi, sırasıyla 9 Nisan’da Muğla’da (Aydın ile ortak), 25 Nisan’da Uşak’ta, 18 Mayıs’ta Manisa’da, 3 Haziran’da Denizli’de ve 23 Eylül’de Kütahya’da (Afyonkarahisar ile ortak) yapıldı. Bu çalıştaylarda muhtarların kendi mahallelerinde karşılaştıkları şiddet profillerin ortaya çıkarılması, muhtarların bu mücadelede diğer kamu kuruluşları ve sivil toplum örgütleri ile ortak çalışmalarının detaylandırılması, kadın muhtar olarak hem seçim döneminde hem de seçildikten sonra karşılaştıkları cinsiyetçi tutum ve davranışların tespit edilmesi amaçlandı.
Nihayetinde veri iyileştirir ve veri olmadan sağlıklı bir kamu politikası üretilemez. Bu çalıştaylardan elde edilen veriler doğrultusunda, Ege Kadın Buluşması Platformu ve Küresel Eşitlik ve Kapsayıcılık Ağı iş birliğinde “Gül Esin Kadın Muhtarlar Akademisi” hayata geçirilecek. Önemli bir noktaya değinmek isterim. Bu akademiye, 1933 yılında Aydın’ın Çine ilçesine bağlı Demirdere köyüne muhtar seçilen ve böylece Türkiye’nin ilk kadın muhtarı olan Gül Esin’in ismi verildi. Gül Esin Kadın Muhtarlar Akademisi’nde hem mevcut kadın muhtarlara yönelik mevzuat, kadına karşı şiddetin önlenmesi, toplumsal cinsiyet gibi başlıklarda kapasite geliştirme eğitimleri verilecek hem de gelecek seçimler için potansiyel kadın muhtarlara eğitimler düzenlenecek.
KENT HAKKI KAPSAMINDA GÜVENLİK
Kent hakkının en önemli bileşenlerinden birini oluşturan “kentsel güvenlik hakkı” kapsamında, kentteki park, bahçe, sokak, cadde, site, mahalle, şehir merkezi gibi kamusal ve yarı kamusal alanların hepimizin için 7/24 güvenli kılınması gerekli.
Uluslararası belgelerden derlenerek hazırlanan kentsel güvenlik hakkı ekseninde belirlenmiş standartlar [1]:
- Sokak ve park yerleri aydınlatmaları
- Toplu taşımada aktarım merkezlerinin güvenliği ve aydınlatması
- Kadınların ve erkeklerin kentte ayrı ayrı güvensizlik ve emniyetsizlik algısının tespiti
- Kadına yönelik şiddetle ilgili kampanyalar
Evde, işte, sokakta hayatın her alanında korkmadan yaşamak temel bir haktır! Evimizde, sokağımızda, mahallemizde, köyümüzde, kentimizde şiddetsiz bir dünyanın inşası için hep birlikte elimizi taşın altına koymalıyız.
Türkiye özelinde incelendiğinde, kadınların yaşadığı çevrede gece yalnız yürürken kendini daha güvensiz hissettiği ortaya çıkıyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından 2003 yılından itibaren her yıl yapılan ‘Yaşam Memnuniyeti Araştırması’na göre, 2003’te erkeklerin %11,6’sı yaşadığı çevrede gece yalnız yürürken kendini çok güvenli hissederken, bu oran 2021’de %11,1’e düşmüş. Kadınlarda durum daha çarpıcı. 2003 yılında kadınların sadece %5,4’ü kendini yaşadığı çevrede gece yalnız yürürken çok güvenli hissederken, 2021’de bu oran %4,5’e gerilemiş.
Tablo 1: Cinsiyete göre bireylerin yaşadığı çevrede gece yalnız yürürken kendini güvende hissetme durumu (2003-2021):
[caption id="attachment_220498" align="alignnone" width="500"]
Kaynak: TÜİK, Yaşam Memnuniyeti Araştırması [2][/caption]
Tablo 1’de görüldüğü üzere, kadınlar kendilerini yaşadığı çevrede gece yalnız yürürken çoğunlukla güvende hissetmiyor. Bir diğer ifadeyle; sokaklar, caddeler, mahalleler, parklar, bahçeler, siteler, kentler yani kamusal ve yarı kamusal alanlar genelde kadınlar için güvenli değil. Özetle, kamusal alanlar geceleri tüm vatandaşlar için ama özellikle kadınlar için potansiyel şiddet veya suç mahaline dönüşebiliyor.
ŞİDDETSİZ BİR DÜNYA MÜMKÜN!
Evde, işte, sokakta hayatın her alanında korkmadan yaşamak temel bir haktır!
Evimizde, sokağımızda, mahallemizde, köyümüzde, kentimizde şiddetsiz bir dünyanın inşası için hep birlikte elimizi taşın altına koymalıyız, mahallelerimizden başlayarak şiddetin her türüne sıfır tolerans ilkesi ile eğitimler, seminerler, kampanyalar ve benzeri destekleyici çalışmalar ile farkındalığı artırmalıyız, yerel ve ulusal düzeyde şiddet verilerinin düzenli olarak tutulmasına özen göstermeliyiz, topyekûn ve koordineli hareket etmeliyiz.
Unutmayalım, şiddet tolere edilemez! İçindekilerin güvende olmadığı bir ev, kimseye yuva; sokaklarının güvende olmadığı bir mahalle kimseye semt olamaz!
---
Kaynakça
[1] CEİD, Kentsel Haklar ve Hizmetlere Erişimde Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Haritalama ve İzleme Raporu,
http://www.ceidizleme.org/medya/dosya/91.pdf.
[2]TÜİK, Yaşam Memnuniyeti Araştırması 2021,
https://www.tuik.gov.tr/media/announcements/yasam_memnuniyeti_arastirmasi_2021.pdf.