Kadın Adayları Destekleme Derneği (KA.DER), Genel Başkanı Yeşim Akpolat, yaptığı açıklamada kampanyanın içeriğine dair ayrıntıları paylaştı.
“Bugün, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü. Bu anlamlı günde, kadınların aile içinde, özel hayatında, sokakta, okulda, iş yerinde maruz kaldığı fiziksel, psikolojik ve ekonomik şiddete bir kez daha dikkat çekmek için buradayız” diyen Akpolat, bugün başlayan kampanyanın kadınların seslerini güçlendirmek, farkındalık yaratmak ve hak taleplerini tekrar etmek için toplumsal cinsiyete dayalı 16 günlük bir aktivizm kampanyası olduğunu aktardı.
‘Haklarımızı korumak için sesimizi daha gür çıkaracağız'
Akpolat, “Bu kampanya boyunca, giderek artan kadına yönelik şiddete karşı sosyal medyada ve kentimizin birçok noktasında, şiddetsiz, eşit ve özgür bir dünya için birlikteyiz ‘Kazanılmış haklarımızdan vazgeçmiyoruz!’ diyerek mücadelemizi büyütecek, haklarımızı korumak için sesimizi daha gür çıkaracağız” dedi.
Kampanya iki önemli tarihi kapsıyor
Kampanya sürecinin iki önemli tarihi de kapsadığına işaret eden Akpolat, şunları söyledi:
* İlki, 5 Aralık 1934’te Türk kadınına seçme ve seçilme hakkı tanınması. Türk kadını bu önemli hakkı, dünya kadınlarının büyük bir kısmından önce Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün liderliği sayesinde elde etti. Atatürk’ü bir kez daha saygı ve minnetle anıyor, bu devrimi daha da ileri taşımak için var gücümüzle çalışıyoruz. Kadınların siyasette eşit temsilinin sağlanması ve bu hakkın önündeki engelleri aşmak için mücadelemiz devam ediyor. Kampanyamızın son günü olan 10 Aralık İnsan Hakları Günü’nde ise kadın haklarının, insan haklarının ayrılmaz bir parçası olduğunu bir kez daha güçlü bir şekilde dile getireceğiz. Kadınların şiddetten uzak, özgür ve eşit bir dünyada yaşama hakkını savunmaya devam ediyoruz.
‘İstanbul Sözleşmesi'ne geri dönülsün' çağrısı
Türkiye’nin bir gecede çekildiği İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’a da kampanya boyunca dikkat çekeceklerini aktaran Akpolat, “6284, kadınların ve çocukların şiddetten korunması için en önemli hukuki dayanaklardan biridir. Bugün binlerce kadın olarak meydanlarda bu kanunun uygulanması için sesimizi yükseltiyoruz. Çünkü bu kanun, kadınların yaşam hakkının teminatıdır. 6284’e karşı çıkmak, kadınların ve çocukların korunmasına karşı çıkmaktır. Aynı şekilde, Türkiye’nin bir gece yarısı çekildiği İstanbul Sözleşmesi kadına yönelik şiddetle mücadelede vazgeçilemez bir önem taşıyor. İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılması, kadına yönelik şiddeti kat be kat arttırmış, onlarca hak gaspına ve yüzlerce kadının hayatına mal olmuştur. Türkiye, bir an önce sözleşmeye geri dönmeli ve gereklerini eksiksiz yerine getirmelidir” dedi.
'Gelin, sesimizi birlikte yükseltelim'
Kampanyaya ilişkin dayanışma çağrısı yapan Akpolat, son olarak şunları söyledi:
* Bugün burada bir kez daha çağrıda bulunuyoruz: İstanbul Sözleşmesi’ne geri dönün, uygulayın. Çünkü biz kadınlar, kazanımlarımızdan asla vazgeçmeyeceğiz. Sizleri, bu 16 gün boyunca sürecek kampanyamızda sosyal medya paylaşımlarımızı takip etmeye ve mücadelemize destek olmaya davet ediyorum. Gelin, sesimizi birlikte yükseltelim. Çünkü birlikte daha güçlüyüz.
Kampanya kapsamında İstanbul’un farklı noktalarına, “Kazanılmış Haklarımızdan Vazgeçmiyoruz” sloganıyla, “İstanbul Sözleşmesi’ni Uygula”, “Cezasızlığı Son” ve “6284’ü Uygula” çağrılarının yer aldığı billboardlar asıldı.