Kaç kadeh kırıldı sarhoş gönlümde

Abone Ol
Üniversite üst yönetimi diyor ki, madem Anayasa Mahkemesi kararıyla muhaliflere başvuru yolu açıldı, görüntüde bilimsel seviyeyi yükseltme bahanesiyle fiilen yolu biz tıkayalım da bir sonraki dönem milletvekilliği yolumuz açılsın. Geçtiğimiz 20 Temmuz tarihinde Anayasa Mahkemesi ilginç bir karar açıkladı. Buna göre OHAL döneminde doçentlik başvurusu iptal edilenlerin doçentlik unvanını elde etme hakkında yararlandırılmamasını öngören kural Anayasa Mahkemesi’nce iptal edildi. Başta KHK ile ihraç edilen akademisyenler olmak üzere, OHAL döneminde hukuksuz işlemlerle zarar gören binlerce kişiye uygulanan onca kötülük arasında, bir de senelerce uğraştığı ve nice büyük fedakarlıklarla yaklaştığı unvana erişememe yasağı vardı. Bu yasak yedi yıl sonra kaldırılmış görünse de durum sanıldığı gibi değil; OHAL cephesinde yeni bir şey yok! 7085 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Tedbirler Alınması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Kabul Edilmesine Dair Kanun’un 4.maddesine göre, terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca (MGK) devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olması ya da değerlendirilmesi sebebiyle görevden uzaklaştırılan veya haklarında adli soruşturma ya da kavuşturma yapılan doçent adaylarının görevden uzakta geçirdikleri süre boyunca veya adli soruşturma ya da kovuşturma sonuçlanıncaya kadar doçentlik başvurularına ilişkin işlemlerin durdurulması hükme bağlanmış, doçentlik başvurularına ilişkin işlemleri durdurulanlardan terör örgütlerine veya MGK’ca devletin milli güvenliğine  karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olması ya da değerlendirilmesi sebebiyle haklarında kamu görevinden çıkarılma veya mahkumiyet kararı verilenlerin doçentlik başvurularının iptal edileceği düzenlenmişti.
Maalesef hiçbir şey değişmiyor, değişemiyor. Görüntüde bakanı, emniyet müdürünü, bürokratı değiştirse de işin esası, hukuk devleti algısı ve zihniyet aynı ve değişmeyecek.
29 Ekim 2016 tarihli KHK ile ihraç edildiğimde, Ekim 2016 dönemi için doçentlik başvurumu hazırlıyordum. Onca yazdığım yazıyı, doçentlik başvurularının yapıldığı Üniversitelerarası Kurul’un ilgili sistemine girebilmek için saatlerce uğraştığımı hatırlıyorum. İhracımdan birkaç hafta sonra kontrol ettiğimde T.C. numarama kadar sisteme yüklediğim her şeyin kazındığını gördüm. KHK konusundaki nefreti o an çok net şekilde hissetmiştim. Sevgili hükümetimiz, hukuki bir belge niteliği olmayan, adı üstünde bir siyaset belgesi olan, kamuoyunda Kırmızı Kitap olarak bilinen Milli Güvenlik Siyaset Belgesi adlı dokümanda kısa süre önce yaptığı değişikliğe dayanarak 5800 akademisyeni kamu hizmetinden yasaklamakla kalmamış, emeklilik hakları dahil o güne değin elde edilmiş tüm haklarını da ellerinden alarak adeta açlığa mahkum etmiş, bir daha kamu hizmetlerinde görev alamayacaklarını da özenle hükme bağladığı için, avukatlık, öğretmenlik ya da doktorluk gibi meslekleri özel sektörde de yapabilmeyi yasaklamış ve yukarıda anılan hükümle akademik unvan elde etmenin de yolunu tıkamıştı. Zaman içinde neredeyse sadece doktorların özel hastanelerde görev yapabilmelerinin yolu açıldı, diğer yasaklamalar hâlâ devam ediyor. Bu nedenle Anayasa Mahkemesi’nin 7 yıl sonra gelebilen kararı önemli, domuzdan bir kıl daha koptu! Diğer yandan, son çözüm (final solution) yanlısı akademinin bu karara karşı yanıtı dün geldi. Üniversitelerarası Kurul Başkanlığı, 9 Ağustos 2023 tarihli duyurusunda doçentlik başvuru şartlarının değiştiğini, zorlaştığını ilan etti. Yeni şartlara göre, OHAL döneminde oldukça kolaylaştırılan, bu sayede de 7 yılda pek çok yeteneksiz, bilim dışı saçmalıklarla uğraşan veya intihalcinin doçent olarak Üsküdar’a geçtiği dönemin aksine, doçent olmak OHAL öncesi duruma kıyasla önemli ölçüde zorlaşmış oldu. Üniversite üst yönetimi diyor ki, madem Anayasa Mahkemesi kararıyla muhaliflere başvuru yolu açıldı, görüntüde bilimsel seviyeyi yükseltme bahanesiyle fiilen yolu biz tıkayalım da bir sonraki dönem milletvekilliği yolumuz açılsın. Dilinde pütür kalmamış profesörlerimiz için büyük başarı gerçekten. Hiçbir şey maalesef değişmiyor, değişemiyor. Görüntüde bakanı, emniyet müdürünü, bürokratı değiştirse de işin esası, hukuk devleti algısı ve zihniyet aynı ve değişmeyecek.