İzmir ikinci yüzyıla hazır

Abone Ol
9 Eylül’de İzmir’de ortaya çıkan tablo, büyük bir değişim umudunun siyasi bir talebe dönüştüğünü gösteriyor. İzmir Cumhuriyetin ikinci yüzyılına hazır olduğunu gösterdi.

Loading...

İzmir’in dağlarında, sokaklarında, caddelerinde çiçekler açtı. İzmir işgalden kurtuluşunu, bağımsızlık ve özgürlük gününü Tarkan konseriyle muhteşem bir atmosferde kutladı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer çok iyi hazırladığı kutlama programı ve etkinlikle yüzbinleri buluşturdu. 9 Eylül sabahı başta Büyükşehir Belediyesi olmak üzere bütün belediyeler, kamu kurumları farklı etkinlerle bu anlamı günü kutlasalar da asıl coşku halkın kendisindeydi. Resmi atmosferin dışında her sokakta marşlar söyleyerek yürüyen gruplar, aslında halkın kendi bağımsızlık ve kurtuluş gününe ne denli hazır olduğunu gösteriyordu. İzmir’in 100. yıl coşkusunu çok güzel ve tarihe not bırakacak bir biçimde kutlayacağı belliydi. Her görüşten, her partiden, her kimlikten insanı birleştiren bir ruh vardı. Konser alanı saatler öncesinde dolmuş ve tarihimizin en büyük, kalabalık konseri, etkinliği ve kutlaması Ege denizi kadar engin bir coşkuyla bağımsızlık ateşini ve Atatürk sevgisini bağrına basıyordu. Bu kutlama ne Yunan halkına karşı bir düşmanlık amacıyla ne de içerde politik kamplaşma duygusuyla yapıldı. Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in konuşmasındaki Cumhuriyet, demokrasi ve barış üçlemesi ikinci yüzyılımız için çok temel ve vazgeçilmez değerlere işaret ediyordu. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun alana girişi büyük bir coşkuyla karşılandı ve CHP’nin sloganına dönüşen “Geliyor Gelmekte Olan” mottosu kitleler tarafından dillendirildi. Gündoğdu’dan Cumhuriyet Meydanı’na, Alsancak’tan Konak’a; toplanan yüzbinler bir öfke ile değil, geleceğe umutla, ülkelerine ve geleceğine duydukları sevgiyle, Atatürk’e, barışa, Cumhuriyete ve demokrasiye olan bağlılığıyla bir aradaydılar. Birileri bu kutlamayı Cumhuriyet Mitinglerine benzetebilir; ama öyle bir öfke hali söz konusu değildi. Gelmekte olana İnanç vardı. CHP liderinin helalleşme çağrısı karşılık bulmuş, sürekli dile getirdiği Cumhuriyeti demokrasi ile taçlandıracağız ifadesi kitlesel bir sahiplenme düzeyine ulaşmış durumda. 9 Eylül’de İzmir’de ortaya çıkan tablo, büyük bir değişim umudunun siyasi bir talebe dönüştüğünü gösteriyor. İzmir Cumhuriyetin ikinci yüzyılına hazır olduğunu gösterdi. İktidarın keyfi kültürel etkinlikleri yasaklaması; aslında İzmir gibi, her yerde büyük coşkuların oluşmasını engellemeye dönük açık bir politikadır. Karnaval ve özgürlük üzerine yazılan külliyat bunun nedenlerini ortaya koymaktadır. Ancak “halkın coşkun akan seli” hiçbir yasak dinlemeyeceğini göstermiştir. İzmir 9 Eylül’de bütün memleketin kalbinin attığı yerdi; gönül gönüle, omuz omuza yeni bir yüz yıla girişin başlangıcıydı…