İYİ Partili Tatlıoğlu: "Türkiye'de yönetimin sıklet merkezi saraydır. Bunu TBMM'ye taşımak istiyoruz"
İYİ Parti TBMM Grup Başkanı İsmail Tatlıoğlu: “Türkiye’de yönetimin sıklet merkezi saraydır. Biz iyileştirilmiş güçlendirilmiş parlamenter sistemle bunu TBMM’ye taşımak istiyoruz” dedi. Tatlıoğlu, Merkez Bankası Başkanının faiz kararından hazinenin haberi olmadığını söyledi.
İYİ Parti TBMM Grup Başkanı İsmail Tatlıoğlun’ yönelttiğimiz sorular ve cevapları şöyle:
-AK Partili milletvekilleri asgari ücret ve EYT ile ilgili düzenleme yapılacağını söyledi ancak Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay onları yalanladı. AK Parti ile Cumhurbaşkanlığı ekibi arasında bir sorun mu var sizce?
Çok net. Biz gördüğümüzü söyleyeyim. Türkiye’de yönetimin sıklet merkezi saraydır. Biz iyileştirilmiş güçlendirilmiş parlamenter sistemle bunu TBMM’ye taşımak istiyoruz. O saraya bu sıklet merkezinin olduğu yere, milletvekillerinin ulaşması falan mümkün değil. O nedenle de orada etrafındaki kurullarla ve bakanlıklarla parlamento ile ciddi bir kopukluk ve iletişim eksikliği demiyorum yokluğu var. Merkez Bankası Başkanının faiz kararından hazinenin haberi yok. Bu yürütülebilir bir durum değil. Türkiye bu sistemi bir cumhurbaşkanı ve etrafıyla götüremez. Bakın; Kemal Kılıçdaroğlu olsa da götürülemez, Meral Akşener olsa da götürülemez. Yani bu sistem bir müddet sonra o kişiyi boğar. O nedenle zaten sistemi değiştirmek gerekiyor.
-Atanmış bakan gelip size bilgi veriyor meclis komisyonda. Bu durum normal mi?
Sadece bilgi vermiyor, nobranlık yapıyor, bağırıyor çağırıyor. Geçen gün Plan Bütçe komisyonunu terk ettik. Ben geldiğimde Fuat Oktay çok yakışmayacak bir dil kullandı. Biz dedik ki “bu doğru değil.” AK Partililere döndük dedik ki “bunun dilini siz kullansanız siz milletvekilisiniz, seçilmişsiniz. Ancak yarım dakikalık bir imza, kararname ile alınıp verilebilecek bir bürokratın bu dili milletin seçtiklerine karşı kullanması doğru değil.” 3.5 yıl oldu daha protokol listesi yok ortada. Bu bakan validen önce mi sonra mı? Bakan yardımcısı milletvekilinden önce mi sonra mı? Yok böyle bir şey… Bu sistem nasıl biliyor musunuz? Nasrettin Hoca’nın bir heykeli var, önünde de bir zincir var. Başka da her yeri açık ama biz buna kapalıymış gibi muamele yapıyoruz. Aynen öyle… Ne kanun yapımında bir değişiklik var, ne parlamentonun iç tüzüğünde bir değişiklik var, ne siyasi partilerde bir değişiklik var. Oraya büyük bir anıt yapmış, kapalı yapmış gibi davranıyoruz.
-Çıkış yolu nedir umut var mı?
Bütün bu sıkıntılara karşılık Türkiye’de şartlar çok çabuk iyileşir. Şöyle söyleyeyim size; üç ay içerisinde Türkiye siyahla beyaz gibi fark eder. Temel olarak Türkiye’nin bir kere temel eksikliği, adalet ve liyakat. Biz üç ay içerisinde, üç hafta içerisinde uzay üssü kuramayız. Anadolu’yu demir ağlarla yeni baştan öremeyiz ama üç hafta içerisinde adaletin geleceği konusunda toplumu ikna ederiz. Görünür olur adalet, liyakat görünür olur. Gelirken birisi aradı Bursa’dan: Oğlum ziraat mühendisi Amerika’da ihtisas yaptı ve 96 puan aldı, üniversiteye o giremedi 63 puan alan girdi… Bu ne yapıyor, bu umutları yıkıyor. Bakın ekonomik olarak söyleyeyim, Türkiye’deki vatandaşların bankalarda 140-150 milyar doları olurdu.
İNSANLAR EKONOMİDEN ÇEKİLİYOR
Son dört yılda bu partili cumhurbaşkanlığından beri 235 milyara ulaştı. İnsanlar çekiliyorlar ekonomiden. Çünkü güvenleri kalmamış. Devlet ne söylemişse yanlış çıkmış, eksik çıkmış ve yanılmış. Cumhurbaşkanı Tayyip Bey beş defa bağırmış “dolarlarınızı bozdurun” diye. Bozduran zarar etmiş. Yarım kilo kıymayı az alarak biriktirdiği paralar zayi olmuş. İki tuğla alacak parasını zayi etmiş. Güven yok… Burada temel olarak bu güvenin Türkiye’de inşa edileceğini ikna ettiğiniz andan itibaren Türkiye’nin şartları içeride de dışarıdan da iyileşir. Bu ülkenin kaynak problemi yok. Biz asistanken kalkınmayı tasarruf meselesi olarak açıklardık. İşte tasarruf, yani kaynak bulacaksınız. Bugün Türkiye bakın bilgi meselesi bile değil bugün artık bu bir organizasyon meselesi. Dünyada bilgi var, para da var bunu organize etmek lazım. Organize edebilen ülkeler bugün bizi geçebiliyorlar. Bugün 700 milyar dolarlık Türkiye’den bahsediyoruz vallahi yazık. 700 milyar dolarlık Ankara, İstanbul, Bursa’da bahsediyor olmamız lazım. 700 milyar dolarlık bir firmadan bahsediyor olmamız lazım. Bugün 1.5-2 trilyonun altında Türkiye’den bahsedilebilir mi?
BU BİR YAPISAL TIKANMA
Bu bir yapısal tıkanma. Adalet üretmeyen bir yargı var. 2002’de bizim yargıda sorunlarımız var mıydı vardı ama daha geriye düştük. Kalite üretmeyen bir eğitimimiz var. Eğitimde sorunlarımız var mıydı vardı ama daha geriye düştük. Bizim dış politikada sorunlarımız var mıydı kesinlikle vardı. Peki daha mı iyi daha mı dünya ile entegre bir Türkiye’deyiz. Hayır… İtilafların merkezinde bir Türkiye’yiz. Ekonomide daha fakir bir Türkiye’deyiz.
2007’ye kadar daha iyi giden bir Türkiye. Ondan sonra sayın Erdoğan ve ekibinin dünyadan kopuş hikayesi… Bir tane yolsuzluk sorgulanmaz mı? Osmangazi köprüsü 10-15 milyar dolar. Bunu mecliste söyledim. Fuat Oktay’a söyledim. Dedim ki “biz bunu böyle görüyoruz siz de çıkın deyin ki bu iş böyle değil, şöyle şöyle…”
BÜYÜK YOLSUZLUK VAR
Biz doğrunun bulunmasına vesile oluruz ama büyük yolsuzluklar var. 1 liralık şey 5 liraya mal olmuş. Dünyada köprünün, demiryolunun maliyeti belli, otoyolun maliyeti belli. 5 milyon dolarlık otoyolu, siz 20 milyon dolara yaparsanız… Sözleşmesi de yok. Ankara Şehir Hastanesi şurada, yakınımızda sözleşmesi yok. Dolayısıyla yolsuzluk yoksulluğu getirir, o da otoriter rejimleri getirir.
Siyasal iklim değişsin, inanın üç ay içerisinde Türkiye siyahla beyaz gibi farklılaşır ve coşan bir Türkiye olur. Hiçbir insanımız karamsarlığa kapılmasın sadece Türkiye’de siyasal iklimin değişmesine destek versinler.
-Bilinmeyenler ülkesiyiz… İktidar değiştiğinde bilinmeyenlerin cevabı alınacak mı yoksa gizli mi kalır?
Asla gizli kalmaz. Devlette hiçbir şey kaybolmaz. Bakın hiçbir şey hesapsız , kitapsız veya muhasebesiz -hani ben devri sabık yaratma konusunda, hani böyle rövanşist bir tutum içerisinde olmak istemiyorum-ama olmaz.
İLK KARARNAME
Türkiye’de birisi cumhurbaşkanı olduğu zaman ilk çıkaracağı kararname, sayın Erdoğan’ı Varlık Fonunun başından almak olacak. Başka hiç kimse mi yok, hiç mi güvenilecek isim yok? Varlık Fonu başkanı kim Erdoğan, yardımcısı kim Berat Albayrak, aile şirketi mi? Bir cumhurbaşkanı düşünün, ABD başkanıyla yaptığı görüşme devletten saklı… Yarın bir seçim olacak bir cumhurbaşkanı gelecek, ‘getirin bakalım ABD ile ilişkilerimiz nasıl’? Kişiyle özel... Bu kayıt yok. Siz diyebilirsiniz ki “böyle bir görüşme yapıyorum 20 yıl sonra açılsın kamuoyuna” burada bir sorun yok ama o kayıt yok.
-Örtülü ödeneği inceliyor musunuz?
İnceleyemiyoruz. Şimdi görünen yolsuzluk iddialarının yanında bunlar hiçbir şey. O nedenle bir şey söylüyorum; bütün havaalanları, bütün havayolları, bütün demir, karayolları, bütün limanlar 158 milyar dolar. Devletin harcadığı 130 milyar dolar. Ahmet, Mehmet, Zeynep, Hatice Cemal bu ülkede bu dönemde 17 yılda içtiği sigaradan 148 milyar dolar vergi vermiş.