İYİ Parti artık HDP’yi yok sayamaz

Ne diyor Beril Gümüş. "Baş örtülü polis baş örtülü kadına vuramaz değil, kolluk hiçbir vatandaşa orantısız güç uygulayamaz.” Peki bu sözleri Türk siyasetinin bir parçası olan HDP için de söyleyebiliyor musunuz? Başörtülü polislerin başörtülü kadınları dövdüğü sahneler ülke tarihinin hafıza kaydına girdi. Sonuçta başörtüyü kimin taktığına değil, üniformayı kimin giydiğine bakmak gerektiğini hepimiz öğrenmiş olduk. AKP iktidarı ve Erdoğan için en ağır mağlubiyetlerden birini yaşattı bu görüntüler. 28 Şubat görüntülerini aratan sahnelerdi bunlar… Laikçi devletin kadın polislerinin başörtülü kızlara joplarla hücum ettiğini görmemiştik. Bu onur AKP döneminin başı kapalı polislerine nasip oldu. Tam da bu noktada pek çok kişinin ilgisini toplayan yorum İyi Parti saflarından geldi. İyi Parti’den Beril Gümüş; “Başörtülü ya da değil kimseye şiddet uygulayamazsınız” çıkışıyla konuyu başka bir mecraya taşıdı. Beril hanımın yaklaşımı twitteri deyim yerindeyse salladı. Peki bu yeterli mi? İyi Parti’li ve başı kapalı bir siyasetçiden gelen bu sesin İyi Parti’nin artık yenilenmesi gereken bir yanını da gözler önüne serdiğini düşünüyorum. Türkiye’de nasıl ki başörtülü ya da değil kimsenin şiddete tabi olmaması gereği altı çizilmesi gereken bir zorunluluk haline geldiyse, o zaman bunu istisnasız bir demokratik duruşa tahvil etme zamanı da gelmiş demektir. İyi Parti’nin eski sağ olarak adlandırdığımız anti demokratik özden uzaklaşma zamanı artık gelmiş demektir. İyi Parti’nin “görüşlerinizi beğenmiyorum ama onları ifade etmeniz için sizin sonuna kadar yanınızdayım” demesi için mazeret kalmamıştır. Türkiye siyaset aracının bir tekerine yani HDP’ye ve onunla yan yana duranlara yapılan siyasi lincin sona ermesi için artık İyi Parti de kendini doğru konuma taşımak zorundadır. Ne diyor Beril Gümüş : "Baş örtülü polis baş örtülü kadına vuramaz" değil, kolluk hiçbir vatandaşa orantısız güç uygulayamaz.” Bu sözün altına imza atmamak için insanın akıl tutulmasına uğramış olması ya da AKP-MHP iktidarından bir beklentisi olması gerekir. Bunların hiç biriyle sakatlanmamışsanız bu sözleri Türk siyasetinin bir parçası olan HDP ve onun haksızlığa uğramış bileşenleri için söyleyebiliyor musunuz? Beril Gümüş’ün “başörtülü polis değil, kolluk gücü” diyerek devlet teorisine referans veren sosyo-politik tanımının sujesinde HDP’li seçmenler ve seçilmişler de var mı? AKP-MHP’nin Amerikan usulü gerrymandering projesinin altın golünün, son dakika penaltısının HDP’nin kapatılması olduğu açıkça dillendiriliyor. Peki İyi Parti bu hukuksuz haksız illegal proje için görüşünü açık ve net ne zaman belli edecek? İyi Parti, HDP ile aynı düşünmediğini ama HDP’nin Türkiye’nin iyiliğini en az kendileri kadar isteyen meşru bir oluşum olduğunu ifade mesuliyetinden artık kaçamaz. Beril Gümüş’ün vecizesinin hiçbir yerinde fakat, ama, lakin görmedim. Olamaz da zaten. Peki; İyi Parti ortada hukukun üstünlüğünün egemen olduğu kimsenin dokunamayacağı bir siyaset olduğunu ne zaman ifade edecek. Başörtülü ya da değil, erkek ya da kadın HDP’ye ve ona gönül verenlere uygulanan fiziksel, manevi şiddet ne zaman İyi Partinin spektrumuna girecek? Sadece İyi Parti de değil. Bu sıralamanın içine Saadet de Demokrat Parti de Gelecek de Deva da girer, girmelidir. Bu partiler eski sağın “faşizan” hastalıklarından kurtulduklarını Beril Gümüş’ün marksizmden fazlasıyla  ödünç devlet/vatandaş diyalektiğini özümseyerek ifadeye mecburdur. Putin dahi kendi devlet televizyonunda savaşa hayır diyen memurunu hapse atmıyor. Türkiye’ye ne oluyor? “Savaş mı var bu ülkede demeyecek” sağcılar artık demokrasi tweetleri atmasın. Türk sağı Beril Gümüş’ün 70 bin beğeni alan tweetinin hakkını vermeye mecburdur. İyi Parti meşru siyasetin ve demokrasinin tek çare olduğunun artık savunusundan kaçamaz. Bu iyi olmanın gerek ve yeter şartıdır.