İktidar yanlısı medyanın hedef göstermesi sonrası 'kayyım rektör' yönetimi tarafından görevden uzaklaştırılan Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik bölümü öğretim üyesi Dr. Tolga Sütlü, açtığı davayı kazandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından 2021 yazında göreve atandığından beri birçok öğretim üyesini görevden uzaklaştıran veya sözleşmesini yenilemeyen Boğaziçi Üniversitesi'nin 'kayyım rektör'ü Naci İnci, Ekim 2022'de iktidar yanlısı medyanın hedef göstermesi sonrası Tolga Sütlü'yü görevden uzaklaştırmıştı. Haberlerde Sütlü'nün İtalya ve İsveç'te 'sahtekarlık'tan suçlu bulunan Paolo Macchiarini adlı cerrahla 'birlikte çalıştığı' öne sürülüyordu. Bahsedilen soruşturma kapanmış bir dosyayı içeriyor, olay 2011'de geçiyordu. Sütlü olayla ilgili soruşturmaya tabi tutulan ve suçsuz bulunan akademisyenlerden biriydi.

'15 ay sonra adalet yerini buldu'

Sütlü, Twitter'dan karara ilişkin 9 Kasım 2022'de açtığı davayı kazandığını duyurdu.

Buna göre mahkemenin Boğaziçi Üniversitesi yönetiminin yürüttüğü işlemi hukuka aykırı bularak iptal ettiğini, bu süre zarfında ödenmemiş maaşlarının da faiziyle ödenmesine hükmettiğini yazan Sütlü, şunları dedi:

"Yani Boğaziçi Üniversitesi’ndeki görevime son veren Ekim 2022 tarihli yazı yok hükmündedir. On beş (15) ay sonra adalet yerini bulmuş oldu. Bu 15 ayda neler yaşadığımı, özel hayatımın, kariyerimin ve bilimsel araştırmalarımızın nasıl geri döndürülemez bir biçimde etkilendiğini ve en önemlisi de öğrencilerimin neler çektiğini uzun uzun anlatacak bir zaman elbette olur bir gün. Boğaziçi Üniversitesi’nde üç senedir yapılan onca hukuksuzluğun, adaletsizliğin, mobbingin ve vicdansızlığın tekrar tekrar tespit edilip mahkeme tarafından iptal edildiği bu kaçıncı karar kim bilir… Bu hukuksuzlukları yapanlar ise arkalarındaki medya desteğini de kullanıp kamuoyuna toz pembe bir Boğaziçi hikayesi satarak hala koltuklarında oturmaya devam ediyorlar utanmadan. Boğaziçi Üniversitesi’nde yapılan hukuksuzluklara razı gelmediği için işinden, ekmeğinden edilen, kariyeri bitirilip hayatı karartılmaya çalışılan tüm bilim insanlarımız adına 'Yeter artık' diyorum."

ü