İngiltere’nin Hamas kararı Türkiye açısından ne anlama geliyor?
İngiltere’nin Hamas konusunda AB ve ABD ile aynı çizgiye gelmesiyle birlikte, Ankara, örgütü himaye eder tutumu karşısında bundan böyle daha geniş bir güç bloğu bulacak.
İngiltere İçişleri Bakanı Priti Patel geçtiğimiz hafta Filistin İslami direniş hareketi Hamas’ı terör örgütleri listesine alacağını açıkladı. Konu bu Cuma parlamentoda oylamaya sunulacak. Kabul edildiği takdirde-ki Muhafazakar Parti’nin meclis çoğunluğu bunu mümkün kılıyor-26 Kasım’dan itibaren yürürlüğe girecek. Türkiye ve İngiltere arasında son yıllarda gelişen yakın ilişkiler göz önüne alındığında, Londra’nın yaklaşımı, ikili ilişkileri ve
Ankara’nın kısmen revize ettiği Ortadoğu politikasını nasıl etkiler?
İngiltere Hamas’ın askeri kanadını yıllar önce yasaklamıştı
Önce dilerseniz İngiltere’nin pozisyon değişikliğinin arka planına bakalım. İçişleri Bakanı Patel, kararın gerekçesini izah ederken şöyle diyor: "Hamas, kapsamlı ve gelişmiş silahlara erişim ve militanlara eğitim tesisleri sağlamak da dahil olmak üzere önemli bir terör kapasitesine sahiptir. Bu yüzden bugün Hamas'ı tamamen yasaklamak için harekete geçtim." Patel’in bu açıklaması, İngiltere’nin bir ay içinde gerçekleşen, münferit görünümlü iki terör saldırısı ertesinde, ülkede terör tehdidinin ikinci en yüksek seviyeye yükseltildiği hassas bir dönemde geldi.
Aslında İngiltere, Hamas’ın askeri kolu İzzeddin el-Kassam Tugayları’nın ülke içindeki faaliyetlerini 2001’de yasaklamıştı. Cuma günü parlamentodan çıkması beklenen karar, Hamas’ın askeri ve siyasi kolu arasındaki ayırımı ortadan kaldırırken, İngiltere’nin siyasi duruşunu ABD ve Avrupa Birliği çizgisiyle uyumlu hale getirmiş olacak. Buna göre, İngiltere’de Hamas örgütüne destek veren, örgüt adına gösteri düzenleyen, toplantılarına katılanlar Terörizmle Mücadele Yasası kapsamında terör suçlusu sayılacak. Bu kişiler para cezası yanı sıra, 14 yıla kadar hapis cezasına çarptırılacak.
İçişleri’nin kararı tahmin edileceği gibi İsrail hükümetince kutlanırken, Filistin çevrelerinde tepkiyle karşılandı. “Dostum” diye hitap ettiği İngiltere Başbakanı Boris Johnson’a liderliği için teşekkür eden İsrail Başbakanı Naftali Bennet twitter hesabından yaptığı paylaşımında “Hamas, masum İsraillileri hedef alan ve İsrail’in yıkılması için çalışan radikal İslami gruptur. İngiltere’nin Hamas’ı terör örgütü ilan etme girişimini olumlu karşılıyorum. Zira tam da öyle.“ dedi.Hamas siyasi yetkilisi Sami Ebu Zuhri ise, İngiltere'yi İsrail şantajına boyun eğmek ve işgale taraf olmakla suçladı.
Parti çizgisi bakımından Muhafazakar Parti’nin ana muhalefet partilerinden İşçi Partisi’ne kıyasla daha İsrail yanlısı bir pozisyon benimsediğini söylemek mümkün. Parti içinden pek çok yetkilinin İsrailli muhataplarıyla yakın diyalog halinde oldukları da biliniyor. Örneğin, 2017’de Theresa May başbakanken, Uluslararası Kalkınma Bakanı olan Patel, ailece tatil için gittikleri İsrail’de, Dışişleri’nin haberi olmaksızın, dönemin Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Yesh Atid Partisi lideri Yair Lapid ile görüştüğü için tepki almıştı. Tartışmalar, dönemin Dışişleri Bakanı Johnson’ın konudan haberdar olduğunu açıklamasıyla durulmuştu. Patel’in temasta olduğu Lapid’in bugün İsrail’de hükümet ortaklarından ve dışişleri bakanı olduğu düşünülürse, Johnson hükümetinin Hamas’a yönelik duruşunu sertleştirmesi anlam kazanıyor.
Türkiye’nin “kötü gün” dostu İngiltere
ABD ve AB ile ilişkilerinin fırtınalı seyrettiği son yıllarda Türkiye’nin İngiltere ile ikili ilişkileri adeta düşman çatlatıyor. Ticaret, savunma ve kültürel alan da dahil olmak iş birliği karşılıklı çıkar temelinde gelişmekte. Öyle ki, İngiltere’nin Brexit sonrası belirlediği “Küresel Britanya” hedefi çerçevesinde Türkiye ile ilişkilere-ülkenin jeopolitik konumundan hareketle- ayrı bir önem atfettiği söylenebilir.
Gerek kurumlar gerekse lider düzeyinde gelişen samimi diyalog ve güven neticesinde Londra’nın dolaylı olarak Ankara’yı batıyla daha ılımlı bir çizgiye yönlendirmeye çalıştığı da görünüyor. Bunun en somut örneğini, Glasgow’daki COP26 İklim Zirvesi öncesinde BB Johnson’ın Türkiye’nin Paris İklim Anlaşması’nı meclisten geçirmesinin önünde engel teşkil eden pürüzlerin kaldırılması için Fransa ve Almanya arasında yürüttüğü arabuluculuk girişimlerinde gördük. Türkiye’nin gecikmeli de olsa, zamanın ruhuna uygun şekilde anlaşmayı onaylaması, ülkenin küresel ölçekte yeşil dönüşüm sürecine eklemlenmesinin önünü açmış oldu. Aynı zamanda, en büyük ticaret ortağı AB ile ilişkilerinde de gelişime kapı araladı. Her ne kadar kulağa ironik gelse de, İngiltere kendi AB’den çıkmış olmasına rağmen, Türkiye’yi batıya çıpalama görevini üstlenmiş görünüyor.
Ortadoğu politikasında kısmi revizyon ve normalleşme adımları
Türkiye’nin bir süredir bölge ülkeleriyle bozulan ilişkilerini onarmak amacıyla diplomatik girişimler yürütmekte. Bu bağlamda, Müslüman Kardeşler hareketi ve hareketin Filistin kolu Hamas’ın ülke içindeki faaliyetlerini kısıtlama yoluna giderken, İngiltere’nin Hamas’a ilişkin tutum değişikliği başkentte hoş karşılanmasa dahi, ikili ilişkilere doğrudan bir etkisi olmayacaktır. Ankara’dan konuya ilişkin herhangi resmi bir açıklama yapılmış değil. Zira İngiltere’nin kararı henüz resmiyet kazanmadı. Ancak yasalaştığı takdirde dahi getirilen cezai yaptırımlar Hamas’ın diğer ülkelerle ilişkilerini değil, yalnızca İngiltere toprakları üzerindeki faaliyetlerini kapsıyor.
İbrahim Anlaşması’nın Müslüman devletlerin İsrail ile kurulan ilişkiler üzerindeki Filistin sorunu ipoteğini kaldırdığı dönemde, İngiltere’nin kararı Washington liderliğinde, bölgede çatışmayı azaltıcı adımları teşvik eder nitelikte. Ak Parti iktidarının Filistin politikasına yönelik eleştirilerin başında, özellikle 2007’den itibaren maddi manevi desteğin Batı Şeria’dan Gazze’ye kaymış olmasının geldiği düşünülürse, İngiltere’nin kararı, Türkiye’yi -başka konularda olduğu gibi- tutum değişikliğine yönlendirebilir mi? Doğrusu, iktidarın mevcut ideolojik bakışı sürdüğü müddetçe bu zor. Ancak İngiltere’nin Hamas konusunda AB ve ABD ile aynı çizgiye gelmesiyle birlikte, Ankara, örgütü himaye eder tutumu karşısında bundan böyle daha geniş bir güç bloğu bulacak.
Yorumlar
Popüler Haberler
Atatürk Havalimanı Katliamı: Ağırlaştırılmış müebbet alan IŞİD'liler tahliye edildi
'Ölünce beni kim yıkayacak?': TRT'nin reklam panoları tepki topladı
Komisyonda mikrofonlar açık unutuldu: 'Çok yanlış yaptı Bakan Hanım'
AK Partili Belediye Başkanı, AK Parti ilçe başkanını Ülkü Ocakları üyelerine dövdürdü
Bakan Fidan: HTŞ, yıllardır bizimle işbirliği içinde oldu
İstanbul'da deprem meydana geldi