Türkiye enerji kesintileri, yoksulluk, yolsuzluk dosyaları, Fed kararlarının etkileri, gıda sorunu, Covid, Ocak enflasyonu ile uğraşması gerekirken büyük olasılık yeni çizgi roman ile meşgul olacaktır.Geçen hafta hem Türkiye hem dünya için en önemli gündem “FED faiz kararı” idi. Beklenildiği gibi Mart ayına büyük buluşma için randevu verdi FED. Faiz artışı ve parasal daralma Türkiye gibi GOÜ için hoş değil. Evet, Türkiye’den çıkacak yabancı yatırımcı yok ama devasa dış borç ödemelerimiz ve ithalat için dövize ihtiyacımız var. Bunun için döviz bulmamız artık çok daha çetin mücadeleye sebep olacak. Bu hafta; dünya gündemi yine Rusya-Ukrayna gerginliği, enflasyonist baskı, FED kararları, Covid ile meşgul olacaktır. Türkiye ise enerji kesintileri, yoksulluk, yolsuzluk dosyaları, Fed kararlarının etkileri, gıda sorunu, Covid, Ocak enflasyonu ile uğraşması gerekirken büyük olasılık yeni çizgi roman ile meşgul olacaktır. Yeni gündemin “ At Ekrem Topu At, Tut Soylu topu tut” olmasını bekliyorum doğrusu. DOLAR/TÜRK LİRASI; Yine sakin bir hafta geçirdi. Bu haftayı da sakin geçirirse dirençler 13.68, destekler 13.50 ve 13.45. Doğrusu bir müddet daha yatayda kalması hatta zaman zaman aşağı hareket yapması şaşırtıcı olmaz. Ana dirençler 13.90 ve özellikle 14.20 seviyesini geçmek için şimdilik bir sebep görünmüyor. Şok gevşemelerde ise 12,15 seviyesinin altında kalabilmesini gerçekçi bulmuyorum. AVRO/DOLAR; Sürekli Avro lehine yükselişin sadece tepki olduğunu, güçlü doların bir süre daha hüküm süreceğini söyledim, biliyorsunuz. Bu hafta 1.1110 destek, 1.1353 direnç. 1.14 ve üstüne yapılan hareketler kısa vade için yine dolara dönme olarak kullanılsa daha sağlıklı sanki. 1.11 ve altında ise orta ve uzun vadeli Avro da kalınmalı. Güçlü dolar yolunun yarısını geçtik sanki. ALTIN/ONS; Rusya - Ukrayna ve ABD – Çin gerginliği altını zıplatmıştı. Aynı gerginlik devam etmesine rağmen FED faiz ve parasal daralma kararı sanki süpriz bir kararmış gibi sert düşüş yaşattı. Aylardır inanılmaz bir oyun var altında. Topluyorlar mı satıyorlar mı anlayamıyorum. Satıyorlarsa 1675 doların altına gelecek ve uzun süre üstüne çıkmayacaktır. Alıyorlarsa 1890 doların üstüne çıkıp bir daha inmeyecektir. Sadece şunu söyleyebilirim. Piyasa tecrübelerim ABD faizlerinin artığı dönemlerde altın fiyatının düştüğü konusunda beni şiddetle uyarıyor. 1740 doların altında haftalık kapanış “AMAN DİKKAT” demek. BORSA; Geçen hafta ; “Direnç 2150, destek ise 1840 puanda” tahmininde bulunmuştum. Bu aralıkta kaldı. Bu hafta 1825 puan destek, 2085 puan direnç. Yabancı olmadan yükselişlerin kalıcı olmayacağını bir kez daha hatırlatayım kısa vadeli düşünenler için. Dolar bazında 1.45 dolar bazında. BİTCOİN; 31000 dolar hedefi devam ediyor. Şimdilik 33000 dolardan döndü. 42150 dolar üstünde kalmayı beceremediği müddetçe 29000 dolar hedefe girdi. Gevşemenin bir kaç hafta daha devam etmesi ve gideceği tarafı bundan sonra belirlemesi daha yüksek olasılık.
“İmamoğlu Balıkçıda”…anaokulu çocukları için gelişim serisi
Rusya doğalgazın %75 civarını sağlıyor. Buğdayımızı son yirmi yılda Rusya ve Ukrayna’dan temin eder hale geldik. Ve şimdi bu iki ülke savaş eşiğinde. Hem enerjisizlik hem de aç kalma tehdidiyle karşı karşıyayız.
Geçen hafta; Bir önceki hafta gündem Sezen Aksu’ ydu, bu hafta “İmamoğlu Balıkçıda” çizgi romanına kilitlendik. Sanayide elektrik ve doğalgaz kesintileri aylık ciroyu %20 civarında düşürdü. Ülke üretiminin neredeyse %80 i durdu. Bu hafta bitecek sanıyorduk, Cuma günü doğalgaz kesintilerinin %20 ile devam edeceğini öğrendik. İran’dan aldığımız doğalgaz, tüketimimizin %15 civarında. Rusya ise %75 civarını sağlıyor. Buğdayımızı da son yirmi yılda Rusya ve Ukrayna’dan temin eder hale geldik. Ve şimdi bu iki ülke savaş eşiğinde. Hem enerjisizlik hem de aç kalma tehdidiyle karşı karşıyayız. Amerikanın doları bizim de Allahımız vardı. Umalım ki Rusya ve Ukrayna’nın da Allahı vardır da savaşmazlar. Enerjide dışa bağımlılık oranımız son yirmi yılda iyice artarak %75 seviyesine çıktı. Enerji açığımızı çoğunlukla Rusya’dan kapatıyoruz.
Hiç bir olumsuzluğa hazırlı olamadığımız için kar yağışı tüm Türkiye’de yolları kapadı ve tedarik zinciri sekteye uğradı. İstanbul uçuşları durdu. Yangına, depreme, sele, doğalgaz kesintisine…Hiç birine hazırlıklı değiliz.
Cumhurbaşkanı özel bankaları yüksek faizle suçladı ve vatandaşları kamu bankalarına yönelmelerini istedi. Türkiye bankacılık sisteminin çoğu özel banka ve özel bankaların %70 i yabancılara ait. Bankacılık sistemini çökertmek kimin ne işine yarayacak doğrusu anlayamadım. Burada önemli olan, yabancılar bankacılık sistemine giriyorlar ama üretim sektöründen uzak duruyorlar. Zamlı haliyle asgari ücretimiz 280 Avro civarında. Almanya’da 1800 Avro. Bakanlarımıza göre petrol, doğalgaz Avrupa’nın yarısı fiyatına. Buna rağmen gelmiyorlar. Üretime gelmedikleri gibi tahvilimizi, hisse senedimizi de almıyorlar. Sudan ucuzlar hâlbuki.
Ocak ayı ile birlikte yollar, mekânlar boşaldı. İnsanlar zorunlu tüketim dışında sokağa çıkmıyor. Üstelik doğalgaz, elektrik zamları faturalara tam yansımadı. Ekmek dört liraya çıkıyor. İnsanlar tüketimden çekildikçe üretim durma tehlikesi taşıyor. Hem ekonomik durgunluk, hem enflasyon canımızı fena yakar. Sadece ihracat ile bu işi kapatamayız. Zaten deli ihracat laflarına rağmen İmalat Sanayi Kapasite Kullanım Oranlarına bakıyoruz, değişiklik göremiyoruz. 2020 salgınından kaynaklanan durgunluğu saymazsak son beş yılda kullanım oranı %77.25. Türk lirasının %80 değer kaybettiği 2021 yılında ise %76.6.
MB enflasyon raporu açıklandı. 2022 sonu TÜFE %23.2 olarak belirlendi. Tutar mı? Ocak enflasyonu açıklanacak bu hafta. Beklenti %10 ile %15 arası çıkması. %10 altı çıkarsa zaten inandırıcılığı olmayacağı için etkisi %20 çıkmasından farksız olur. %13 çıksa? Gelecek on bir ay için her ay ortalama %1 çıkması gerekiyor ki, %23 Tüfe rakamını tutturalım. Dünya 2022 de yüksek enflasyon korkusu ile tir tir titrerken Türkiye’nin TÜFE hedefi oldukça gerçekçi görünüyor(!)
21 Ocak MB verilerine göre DTH da vatandaşın 1.5 milyar dolar, şirketlerin 500 milyon dolar TL ye döndüğü görülüyor. Bunun büyük kısmı KKM hesaplarına gitti anlaşılan. Ancak KKM hesaplarına TL den dönüş daha fazla. 200 milyar TL nin üstünde KKM bakiyesi oluşmuş. Doları 13.50 den baz alsak, 15 milyar dolar eder. Dövizden bozulan miktar 5 milyar dolar civarında. 10 milyar dolar karşılığı TL den KKM hesaplarına geçmiş. İşin gerçeği, bu uygulama ile 10 milyar dolar daha döviz hesabına geçmiş aslında.