Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği'nin (TÜSİAD), dün gerçekleşen Genel Kurul Toplantısı'ndaki iktidara yönelik eleştirilerin yapıldığı açıklamaların ardından, TÜSİAD Başkanı Orhan Turan, yapılan açıklamaların iktidar kanadını rahatsız ettiğini belirtti. Turan, eleştirilerinden geri adım atmayarak yaşanan ekonomik sıkıntıları yeniden dile getirdi.
Turan, "21 yıldır STK'larda çalışıyorum. Anadolu'yu iyi biliyorum. Son bir ayda dört ile gittim. Yönetim Kurulu'nu Adıyaman'da yaptık. Biz sürekli açıklamalar yapıyoruz" diye konuştu.
Turan ayrıca, "4 bin 500 şirketi temsil ettiklerini belirtti. Dış ticaretin yüzde 80'ini TÜSİAD gerçekleştiriyor. hariç istihdamın yüzde 50'sini TÜSİAD gerçekleştiriyor" ifadelerini kullandı.
Sözcü TV'ye konuşan TÜSİAD Başkanı Orhan Turan, 4.500 şirketi temsil ettiklerini ve dış ticaretin yüzde 80’ini gerçekleştirdiklerini vurguladı. Ayrıca, Türkiye’deki istihdamın yüzde 50’sinin TÜSİAD’a bağlı şirketler tarafından sağlandığını ifade etti.
Turan, Türkiye’nin büyümesi için sanayileşme, dijital dönüşüm ve yeşil dönüşüm gibi alanların önemine dikkat çekti. Hukukun, kadın erkek eşitliğinin, ve demokratik ilkelerin de büyüme için temel unsurlar olduğunu belirtti. Ayrıca, sanayideki istihdamı teşvik etmenin önemine değindi.
TÜSİAD, 2025 perspektifinde yapısal reformların önemini vurguluyor. Enerji, hukuk, eğitim ve sanayi alanlarında gerekli reformlar yapılmadığı takdirde Türkiye'nin büyüme potansiyelinin daralacağına dikkat çekildi. Turan, reformların yapılmaması halinde aynı sorunların 3-5 yıl sonra yeniden gündeme geleceği uyarısında bulundu.
Enflasyonla mücadele ve hukuk vurgusu
Turan, enflasyonla mücadelede kalıcı başarı sağlanması gerektiğini belirtti. Bunun için maliye politikası ve yapısal reformların desteklenmesi gerektiğini söyledi. Ayrıca, güçlü bir hukuk sisteminin ve şeffaf ekonomi yönetiminin önemine değindi. Türkiye’nin demokratik endeksinin artmasıyla kişi başı gelirinin de arttığını ifade etti.
Turan, Türkiye’de kadınların iş gücüne katılımının arttırılması gerektiğini söyledi. Ayrıca, genç nüfusun istihdam dışında kalmasının önemli bir sorun olduğunu belirtti. Sanayide daha fazla kadın ve genç istihdamı için teşviklerin artırılması gerektiğini savundu.
AB ve uluslararası yatırımlar
TÜSİAD, Avrupa Birliği’nden hem yatırım çekilmesi hem de ihracatın artırılması gerektiğini belirtti. Turan, AB'nin Türkiye için olmazsa olmaz olduğunu ifade etti. Ayrıca, Türkiye’nin üretim üssü haline gelebileceğini, ancak bunun için doğru politikaların uygulanması gerektiğini söyledi.
Son olarak, TÜSİAD Başkanı Orhan Turan, Türkiye'nin güçlü bir ekonomi için gerekli reformları hayata geçirmesi gerektiğini yineledi. Bu reformlar, sanayinin canlandırılması, yüksek enflasyonla mücadele ve şeffaf bir ekonomi yönetimi gibi unsurları kapsıyor.
'Biz sürekli açıklamalar yapıyoruz'
Turan şu ifadeleri kullandı:
* Türkiye'nin büyümesi, zenginleşmesi, refahın artması, dünya ekonomisinden aldığımız payın artması, sanayileşmeden, dijital ve yeşil dönüşümden, hukuktan, kadın erkek eşitliğinden...Türkiye'nin herhalde en büyük kuruluşuyuz. Bilgi üretiyoruz çünkü. 21 yıldır STK'larda çalışıyorum. Anadolu'yu iyi biliyorum. Son bir ayda dört ile gittim. Yönetim Kurulu'nu Adıyaman'da yaptık. Biz sürekli açıklamalar yapıyoruz.
* Ben bireysel olarak bulunduğum yere değer yaratmak istiyorum. Ben bir Anadolu çocuğuyum. Cumhuriyet çocuğuyum, eğitimin önemini çok iyi biliyorum. Avrupa da şu anda sanayide problemler yaşıyor. Biz de Perspektif 2025'te sorunu koyduk, çözümü koyduk. 11 başlık altında topladık. Birinci bölüm hukuk ve demokrasi, ikincisi enflasyon. Mali politikalar, kayıt dışıyla mücadele, alınmayan yerlerden vergilerin alınması, kamunun verimliliği ve tasarrufu, bütçe disiplini bunları desteklememiz lazım.
'2021'de yanlış politikalarla enflasyonu yukarı çektik'
* Yapısal reformlar önemli. Enerjide, hukukta, eğitimde, sanayide buralarda gerekli reformları yapmazsak korkarım üç beş sene sonra yine aynı konuları konuşacağız. Büyürken adil paylaşım yapılmalı. İstihdam politikası düzelmeli. 5 milyon kadın, 7 milyon da genç istihdam dışında. 11 tane sorun, çözüm ve yol haritasını öneren bir kitapçığımız var. Her sene devam edecek. Uluslararası doğrudan yatırımcıyı çekmek istiyoruz. Bunun altyapısını oluşturmamız gerekiyor. Türkiye'nin demokrasi endeksine bakarsanız demokrasi endeksi arttıkça kişi başı gelir artmıştır.
* 2002 -2011 arasında iyi yönettik. Uluslararası doğrudan yatırım gayrisafi yurt içi hasılanın yüzde 3'ünden fazla yatırım çektik. 2021'de yanlış politikalarla enflasyonu yukarı çektik. Bizim hedefimiz yüksek enflasyonu tek haneye düşürmek. Bunu düşüremediğimiz sürece verimli olma şansımız yok. Yaptık biz bunu geçmişte, yüzde 5'leri gördük. Süre uzadıkça stres artıyor.
'Avrupa Birliği'nden hem yatırım çekmemiz hem de ihracatımızı artırmamız'
* Sanayideki istihdamı özendirmemiz lazım. Bu ülke üretmeden refah seviyesini arttırmamızın imkanı yok. Meslek lisesi memleket meselesi oldu. Teşvik etmemiz lazım üretimi. Eşitsizliğin maliyeti var. Erkeklerin istihdamı daha fazla bizde. Kadın işgücünü almamız lazım. Büyümeyi sağlamamız için uluslararası yatırım çekmemiz lazım. Türkiye aslında üretim üssü. Türkiye iş dünyası çok çevik, kriz yönetimini iyi biliyorlar.
* Biz günlük işlerle enerji harcıyoruz. ABD ve Çin'in ticaret savaşı Türkiye lehine olabilir. Avrupa yaşlandı. Yargıda bağımsızlık şart. Bizim 30 milyar dolar uluslararası doğrudan yatırım çekmemiz gerekiyor. Çözüm güçlü bir hukuk sistemi, şeffaf bir ekonomi yönetimi, verimli teşvik mekanizmalarında. Avrupa Birliği'nden hem yatırım çekmemiz hem de ihracatımızı artırmamız lazım. Baktığınız zaman ülkeler komşu ülkelerin ticaretleriyle büyüyorlar. Bizim için Avrupa Birliği olmazsa olmaz.
* Ben üniversite bitene kadar hep devlet okulunda okudum. Üç kardeşiz. Babam halıcıydı, ticaretle uğraşıyordu, annem de ev hanımıydı ve okuma yazması da yoktu. İki ağabeyim de iktisat mezunu ben de makine mühendisiyim. Yaşam boyu eğitimden yanayım. İki yılda bir kendimizi yenilememiz gerekiyor. Nitelikli eğitim yoksa fason oluruz.
Ne olmuştu?
Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği'nin (TÜSİAD), dün gerçekleşen Genel Kurul Toplantısı'ndaki iktidara yönelik eleştirilerin yapıldığı açıklamalar gündemin bir numaralı başlığı haline geldi. “Politik hayatta olağanüstü olaylar” başlıklı sunumda son zamanlarda gazeteciler, iş insanları ve politikacılara yönelik baskılar ile Türk Silahlı Kuvvetleri'nden (TSK) ihraç edilen teğmenlere yer verildi.
TÜSİAD’ın Olağan Genel Kurulunda konuşan Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Ömer Aras, Kartalkaya’da 36'sı çocuk 78 kişinin öldüğü yangın faciasından siyasi tutuklamalara, ordu içindeki ihraçlardan gazetecilerin hedef alınmasına kadar pek çok konuya değindi.
Aras, "Ülke olarak moralimiz bozuk. Güven bunalımı yaşıyoruz. Kartalkaya'da 78 canımız yanarak hayatını kaybetti. Yangın çıkabilir ama 78 kişi ölmez. Ölüyorsa nedeni usulüne uygun yapılmayan binalar ve denetimsizliktir. Çöken bir sistemdir. Bu olay yakın tarihte olduğu için henüz yüreklerimizde" dedi.
TÜSİAD Başkanı Orhan Turan, “Yolsuzluk, dolandırıcılık, karaborsa haberlerinin ardı arkası kesilmiyor. Suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, galiba artık şirket kurmaktan daha kolay” değerlendirmesinde bulundu.
İktidar kanadı TÜSİAD'ı topa tuttu
TÜSİAD'ın 'sistem çökmüştür' görüşünün savunulduğu açıklamaları iktidar kanadında üyük rahatsızlık yarattı. Ekonomi ve siyaset dünyasını dalgalandıran açıklamalara iktidar kanadından ilk yanıt Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'tan geldi. Ardından AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik de, TÜSİAD'a 'kendisini siyasetin üzerinde gören hiçbir girişime izin vermeyiz' sözlerini sarf ederek TÜSİAD'ı 'geçmişiyle yüzleşmeye' davet etti.
AK Parti Genel Başkan Vekili Efkan Ala da 'vesayet artıkları' nitelemesinde bulunurken pekçok AK Partili isim ve bürokrat sert eleştirilerde bulundu.