TBMM Genel Kurulu'nda grup başkanvekilleri don felaketi ve geri çekilen iklim kanunu teklifine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. 

'Yüzde 30'dan fazla zarar gören illerin afet bölgesi ilan edilmesi için bir önerimiz var'

İYİ Parti Grup Başkanvekili Turhan Çömez, şunları söyledi:

* Önemli bir don felaketi yaşadık. Bunun çok ağır sonuçları olacak. Öncelikle gıda enflasyonuna çok büyük bir etkisi olacak. Zaten Türkiye sürekli gıda enflasyonunda rekor kırıyor bu don felaketi ile birlikte de bunun artacağına yönelik endişelerimiz var. Öte yandan meyve sebze ihracatımıza da olumsuz etkileri olacak. Bundan etkilenen çiftçilerimizin hem bu yıl hem de önümüzdeki yıllarda üretimle ilgili yaşayacakları sıkıntıları da öngörmek mümkün. Devletin çok ciddi tedbirler alması ve bununla ilgili ivedi bir şekilde adım atması da oldukça önemlidir. Yüzde 30'dan fazla zarar gören illerin afet bölgesi ilan edilmesi için bir önerimiz var. 

* İklim yasası tekfinin geri çekileceği ve önümüzdeki aylarda komisyonda eksik ve yanlışlarıyla ele alınacağı konusunda iktidar vekilleri bize teminat verdi. Onun için de kamuoyunun bu süreci titizlikle takip edeceğinin altını çizmek istiyorum.

'Bakanın daha ciddi ve gerçekçi olmasını beklerdik'

CHP Grup Başkanvekili Murat Emir ise şunları söyledi:

Kütahya'da peş peşe depremler Kütahya'da peş peşe depremler

* Geçen hafta Genel Kurul'da görüşmeleri başlanan iklim yasası hem muhalif partilerin hem sivil toplumun etkili direnci ile bugün teklifin yeniden komisyona çekilmesini olumlu buluyoruz. Bir yanlıştan dönmek erdemdir ama burada yapılması gereken ortak aklı çalıştırmak, sözü olan herkesin sözünü dinlemek ve gerçekten de Türkiye'nin hak ettiği bir iklim yasasını yaşama geçirmektir. Bu yönüyle de komisyon çalışmalarından başlayarak yeniden elde edilen bu fırsatın etkili bir şekilde değerlendirilmesini ümit ediyorum. Çünkü bugün yaşadığımız don olayı da iklim krizi de onun arkasındaki tarımsal kriz de birbirine son derece bağlı durumlardır.

* Bugün bütün partilerin ortak tutumu ile don hadisesinin Meclis'teki tüm partilerin ortak olarak vereceği önerge ile araştırma komisyonu kurulması kararı da doğrudur ve borç batağı altında kalan çiftçiye bir ses verilmesi açısından da oldukça kıymetlidir. Sayın Bakan tespitler yapılmadan bu don sonucunda ne kadar tarımsal ürün kaybettiğimiz bile henüz belli değilken arz açığı olmayacak gibi bir yaklaşımda bulundu. Bu bilimsel değil, doğru değil dolayısıyla bir Bakanın böylesine büyük bir afet söz konusuyken daha ciddi ve gerçekçi olmasını beklerdik. 

'Gerici bir akılla eğitim sistemini gençlerimize dayatma peşinde'

Emir, proje okullara ilişkin ise şunları söyledi:

* Milli Eğitim Bakanı proje okulları üzerinden kadrolaşma ve hiçbir kritere bağlı kalmaksızın 'proje okul' diye adlandırdığı 2 binin üzerindeki köklü ve geleneği olan okullarda kadro kıyımına gidiyor ve AKP teşkilatında hazırlanan isimleri bu okullara atayarak öğretmenleri de norm fazlası gerekçesi ile açığa alıyor. Bu hem bu okullardaki eğitim kalitesini düşürmesi açısından hem de okullardaki siyasi kadrolaşmanın önünü açması bakımından son derece tehlikelidir.

* Türkiye'de Milli Eğitimi çökertmekten sorumlu olan bakan dönüp kendi alanıyla ilgili sorulara cevap veremeyince CHP'ye sataşacak kadar fütursuzdur. Kendisi neden okullara giden çocuklarımıza bir öğün bile yemek verilmediğini, aç okula gidip gelmek zorunda kaldıklarını, bir milyon öğretmen atanamadığını söylemek yerine kendi çağ dışı kafasına uygun gerici bir akılla eğitim sistemini gençlerimize dayatma peşinde.

Kaynak: ANKA