Loading...
- Yoksulluğa son, 2. Açlığa son, 3. Sağlıklı bireyler, 4.Nitelikli eğitim, 5. Toplumsal cinsiyet eşitliği, 6.Temiz su, hijyen ve halk sağlığı, 7.Erişilebilir ve temiz enerji, 8.İnsana yakışır iş ve ekonomik büyüme, 9. Sanayi, inovasyon ve altyapı, 10.Eşitsizliklerin azaltılması, 11. Sürdürülebilir şehir ve yaşam alanları, 12.Sorumlu tüketim ve üretim, 13. İklim eylemi, 14. Sudaki yaşam, 15. Karasal yaşam, 16. Barış ve adalet, 17. Hedefler için ortaklıklar.
İnsani Gelişmiş Endeksi en yüksek ülkelerin neredeyse tamamının parlamenter demokrasiye sahip olmaları tesadüf değildir. Ancak güçlü demokrasilerde hiçbir kuşağın harcanamayacağı müzakereci bir ortam mevcut olabilir.Bu hedeflerin ülkemizde etkin ve hak temelli bir sosyal devlet inşa etme hayalimizle de örtüştüğü açıktır. Yine BM Hedefleri, attığımız her adımda gelecek kuşakları da dikkate alabilmemiz için nelere önem vermemiz gerektiğini de net biçimde ortaya koymaktadır. Aslında bu hedefler, hepimizde olması gereken gezegen bilinciyle de uyumludur. O nedenle evrensel değerleri ıskalamamamız gerekiyor. Yerelliği reddetmeyen bir evrenselliğe vurgu yaptığımız için, ülke içerisindeki siyasi rakiplerimizin çoğundan daha dünyalı ve yerliyiz. Bir bilim insanının, evrensel değerlere ve bilime yaptığı katkıdan ziyade, sadece etnik veya dini kökenine bakılarak yargılandığı vasat bir iklim, bizim hayallerimize yetişemez. Bu yerlilik değil aslında taşralılıktır… Yukarıdaki ilkelere ve hedeflere baktığımızda, bugün Türkiye’yi dünyanın saygın bir ülkesi yapacak vizyonu bizlerin temsil ettiği açıktır. Yakında ülke içerisindeki bölgesel eşitsizlikleri giderecek, Anadolu’yu yeniden şenlendirecek projelerimizi de açıklayacağız… Burada vizyonumuzu hayata geçirme sürecimizin dört ana sütununu tekrar anımsatarak, yazının başında çizdiğimiz ilke ve hedeflerle ne derece örtüştüklerini okurların takdirine sunmak istiyorum: Kurumları ve Kuralları Güçlü Türkiye. Zenginleşen Rekabetçi Türkiye. Zenginliği Adil Paylaşan Türkiye. Temiz ve Yeşil Türkiye. Kurumları ve Kuralları Güçlü Türkiye sütunun alt başlıkları, demokrasi içerisinde refah ve adalet üretme amacımızı yansıtmaktadır: Güçlendirilmiş Demokratik Parlamenter Sistem, Tarafsız Cumhurbaşkanı, Bağımsız ve Tarafsız Yargı, Liyakate Göre Atama ve Denetim Mekanizmaları, Kamu İhale Kanunu’nda Değişiklik ve Siyasi Ahlak Yasası.
Biz Türkiye’ye geliştirilebilir bir vizyon sunarken, siyasi rakiplerimizin sözleri çoktan tükenmiş durumda. Bırakın içeriğe dair konuşmayı, duygusal istismarı aşmayan algı mühendisliğiyle yetinmek zorunda kaldılar.Zenginleşen Rekabetçi Türkiye sütunumuzun alt başlıkları, nitelikli ve kalıcı büyümenin ana parametrelerini ortaya koymaktadır: Strateji ve Planlama Teşkilatı, Üniversite-Özel Sektör, Kamu İşbirliği, Bilimsel Özerk Eğitim ve Eğitimde Dijitalleşme, Veri Altyapılarında Yenileme, AR-GE ve Yazılım Teşvikleri, Girişimciye Yönelik Finansal Araçlar ve Dijital Ödeme Sistemleri. Bu alt-başlıklarda toparlanacak politikalar, ithalata bağımlı ihracat döngüsünü kırmak ve katma değeri yüksek ürünler üretebilmek için en önemli araçlarımız olacaktır. Zenginliği Adil Paylaşan Türkiye sütununun alt başlıkları bölüşüm adaletini sağlayacak mekanizmaları tanımlamaktadır: Aile Destekleri Sigortası, Adil Vergi Yükü Dağılımı, Sendikalaşmaya Destek, Eğitimde Fırsat Eşitliği, Cinsiyet Eşitsizliğiyle Mücadele, Yeniden İstanbul Şözleşmesi ve Bölgesel Yatırımlar. Temiz ve Yeşil Türkiye sütununun alt-başlıkları, gelecek kuşakların yaşam hakkını da dikkate alan, doğayla uyumlu üretim ve tüketim esaslarını ortaya koyan ve gezegen bilinci önceleyen politika önerileridir: Karbonsuzlaşma Stratejisi, Yeşil Mutabakat, Karbon Vergisi, Emisyon Ticaret Sistemi, Yeşil Finansmana Erişim ve Sürdürülebilir Üretim. Biz Türkiye’ye tartışılabilir ve elbette daha da geliştirilebilir bir vizyon sunarken, siyasi rakiplerimizin sözleri çoktan tükenmiş durumda. Bırakın içeriğe dair konuşmayı, duygusal istismarı aşmayan algı mühendisliğiyle yetinmek zorunda kaldılar. Toplum bizim vizyonumuza destek vererek, demokrasi, adalet ve refaha kavuşabilir. Oysa siyasi rakiplerimize verilecek destek, çoktan düşürüldüğümüz üçüncü ligden, daha da aşağıya çekilerek, dördüncü lige savrulmamız anlamına gelecektir…