İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi’nin (İSKİ) Kağıthane-Bahçelievler-Sefaköy İçme Suyu Tüneli’nde incelemelerde bulunup, yerin 50 metre altındaki şaft alanında çelik boru kaynağını gerçekleştirdi. 

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan '70 kilo altın' açıklaması İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan '70 kilo altın' açıklaması

İmamoğlu, projeyle ilgili değerlendirmelerini de tünel içerisinde yapan İmamoğlu şöyle konuştu: “Ne yazık ki İstanbul, yüzyıllar boyu içme suyu yolculuğunu yaşamış bir şehir. Tarihin derinliklerinde daha küçücük bir şehir iken dahi, 100-150 kilometrelerden su taşınan bir başkent olmuş. Bugün geldiğimiz noktada da bu su yolculuğu devam ediyor. Bugün, neredeyse 250 kilometre mesafeden, Melen'den buraya akıtılan su, pompalanan su, İstanbul için çok hayati. Hep diyoruz; İstanbul çok iyi planlanmalı ve nüfus yükü, buradaki insanların yaşam koşullarının kalitesi olgunlaşırken, su gibi çok önemli rezervleri mutlaka iyi hesaplanması ve planlanması şart."

İmamoğlu ayrıca şunları dile getirdi:

*Malumunuz; İstanbul'un büyük bir kısmı, Avrupa yakasında yaşıyor ve neredeyse 3’te 2 su tüketimi de bu tarafta. Böylesi yoğun bir su tüketiminin olduğu bölgenin, tabii Anadolu yakasında yoğunlaşan hem su rezervleri olarak yoğunlaşan hem Melen'in katkısıyla gelen ilave su kapasitesinin Anadolu yakasından Avrupa yakasına aktarılmasıyla ilgili süreçler, İstanbul'umuzun tarihi boyunca hep bir yatırım alanı olmuş.

*Hatta yakın zamanda, bir kısım kullanılmayan, Boğaz altından geçiş hatlarını da toparlayarak ve ihya ederek, kullanıma açtık. Çünkü gerçekten tarihi rekorlar kırılan bir dönemin içerisindeyiz hem günlük su tüketimi hem de Anadolu yakasından Avrupa yakasına su aktarımı hususunda. Bu kapsamda, özellikle geçen yıl mesela Avrupa yakasındaki rezervlerimiz, inanılmaz kurak geçti ama Anadolu yakasında da tam tersi bir durum vardı. Ve bu geçişler, bizim kesintisiz su ihtiyacını karşılama konusunda da Avrupa yakasında bu tür yatırımlarımızın karşılığını bulduk. Ki şimdi özellikle suyun Melen'den buraya basılmasıyla ilgili süreçte, 700 bin metreküplük bir ek kapasiteyi devreye aldık.

'En büyük sıkıntımız Melen Barajı'

*Tabii günün sonunda, Melen’de sıkıntımız, rezervin de olmaması. Yani orada suyu rezerve edemiyoruz, biriktiremiyoruz. Gelen anlık yağışlarla biriken suyu pompalayabiliyoruz. Bunun da sebebi, ne yazık ki artık cevap dahi alamadığımız ve süreç dahi planlamada zorlandığımız, Devlet Su İşleri tarafından yapılması gereken Melen Barajı meselesi. Bu hem bizim oradaki suyu rezerv etmemiz, depolamamızla birlikte, aynı zamanda enerji tasarrufunu da sağlayacak. Çünkü o baraj, aynı zamanda enerji üretecek. Tabii bu bizim talihsizliğimiz. Umarım bir an önce hem bakanlık hem Devlet Su İşleri sağlıklı bir süreç tarifler. Bir an önce ne zaman bitirileceği ve 1 milyar metre küpe yakın suyun rezerv edileceği, biriktirileceği baraj, ne zaman İstanbulluların yaşamında yer bulur? Bu, açıkçası bizim hayati meselemiz olan su meselemiz açısından, çok önemli bir konu.

“FATURA KONUSU GEÇTİĞİMİZ DÖNEM ÇOK SUİSTİMAL EDİLDİ”

*Tünele gelirsek… 20 kilometreyi biraz aşan bir mesafede, yerin altında… 4 metre beton çapı var. Beton içi çelik çapı 3 metre. Çok iyi bir teknoloji burada hesap edilmiş ve kullanılmış. Projeyi başlangıcında devir almıştık. Fakat ne yazık ki İSKİ, yatırım yapan bir kurum. Sadece suyu dağıtan ya da dağıttığı suyun atık suyunu rehabilite edip, arıtıp, doğaya bırakan bir kurum değil. Şu iş bile, 10 milyar lirayı aşan bir yatırım ve inşallah önümüzdeki sene bitireceğiz. 4-4,5 senede, kendi öz kaynaklarıyla da bitirecek İSKİ.

*O bakımdan İSKİ, tarife konusunda koşullarını planlarken, İstanbul'un ihtiyaçları karşılığındaki yatırımları da yapabilecek bir tarifeyi organize etmek zorunda. Bu, iki kere iki, dört. Ama bu konu, geçtiğimiz dönem çok suistimal edildi. Ve neredeyse fatura konusunda şu anda birtakım polemiklere mevzu edilen süreçte, İSKİ'nin ne kadar hayati bir sorumluluğu yerine getirdiğinin unutulduğu bir dönemdeyiz. Ama vatandaşlarımıza biz bunu anlatıyoruz. Ve diyoruz ki; su, gerçekten çok zor bir mesele. İnsanlarımızın kesintisiz, bu suyu evlerinde görmesi şart, çağdaş ve yaşam kalitesinin en üst seviyede olması için bu kadim şehir İstanbul'da.