Uluslararası Af Örgütü’nün Suriye'nin kıyı bölgelerinde Alevi katliamlarının savaş suçu teşkil edebileceğini ve Heyet Tahrir eş-Şam'ın (HTŞ) yönetiminin hesap verebilirliği sağlamasına yönelik çağrısı karşısında, HTŞ açıklama yaptı. Açıklamada, "Eski rejim kalıntılarının saldırıları" sırasında denilerek "bazen mezhebi saiklerle, bölge halkına karşı ihlallerde bulunuldu. Bunun sonucunda devlet otoritesi geçici olarak kayboldu" denildi.

Uluslararası Af Örgütü, önceki gün yayımladığı raporda, Alevi azınlığı hedef alan katliamların savaş suçu teşkil edebileceğini ifade ederek HTŞ'ye hesap verebilirliği sağlaması çağrısında bulundu. 

Raporda, hükümet yanlısı milislerin 8-9 Mart tarihlerinde Tartus ve Lazkiye bölgesinde sivillere şiddet uyguladığı, kıyı bölgesindeki Banyas'ta 100'den fazla kişiyi öldürdüğü belirtildi, katliamların güvenlik güçlerine yönelik yapıldığı iddia edilen saldırılar sonrasında yaşandığı belirtildi. 

Uluslararası Af Örgütü, hedeflenmiş bir katliam olarak nitelendirerek, olayın bir savaş suçu kapsamında soruşturulması çağrısında bulundu. Af Örgütü, ölümlerin 32’sinin kasıtlı olarak öldürüldüğü teyit ederken; mağdurların çoğunun mezhebi kimlikleri sorulduktan sonra yakından vurularak öldürüldüğünü bildirdi.

Erdoğan, Suriye Cumhurbaşkanı Colani ile görüştü Erdoğan, Suriye Cumhurbaşkanı Colani ile görüştü

'Banyas’taki katliam, cezasızlığın bedelinin ne kadar korkunç olabileceğini gözler önüne seriyor’

Raporda; tanıkların ifadelerine de yer verildi. Tanıklar, aile üyelerinin evlerinde infaz edildiğini, öldürülenlerin cansız bedeninin dini törenler yapılmadan toplu mezarlara gömüldüğünü ve hayatta kalanların ormanlık alanlara kaçmak zorunda kaldığını anlattı. Af Örgütü, video ve uydu görüntüleriyle iddiaları doğruladığını belirtti ve bağımsız soruşturmaların acilen başlatılması gerektiğini vurguladı.

“Banyas’taki katliam, cezasızlığın bedelinin ne kadar korkunç olabileceğini gözler önüne seriyor” diyen Af Örgütü Genel Sekreteri Agnes Callamard, soruşturma olmazsa Suriye’nin daha fazla kan dökülmesine sahne olacağı uyarısında bulundu.

Af Örgütü, Suriye Cumhurbaşkanı Colani'nin soruşturma başlatma sözü verse de hayatta kalanların güvenlik güçlerinin sivilleri korumadığı ve saldırıları durdurmadığını ifade ettiğini aktardı. Tanıklar Af Örgütü’ne, saldırıları gerçekleştirenler arasında Suriyeli ve yabancı silahlı kişilerin bulunduğunu aktardı.

Birleşmiş Milletler ve Suriye İnsan Hakları Ağı’na göre de Lazkiye, Tartus ve Hama illerinde de yüzlerce kişi infaz edildi. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, güvenlik güçleri ve onlara bağlı grupların yaşanan şiddet olayları sırasında çoğunluğu Alevi olmak üzere bin 700’den fazla sivili öldürdüğünü bildirmişti.

Şam’daki yeni yönetim tarafından dün geç saatlerde yapılan açıklamada, Amnesty’nin raporunun ve “ön bulgularının” dikkatle incelendiği belirtildi. 

Açıklamada, "Eski rejim kalıntılarının saldırıları sırasında, bazen mezhebi saiklerle, bölge halkına karşı ihlallerde bulunuldu. Bunun sonucunda devlet otoritesi geçici olarak kayboldu" ifadeleri kullanıldı.

Açıklamada, “Bulguların değerlendirilmesi, Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle yetki, bağımsızlık ve geniş görev alanı verilen Bağımsız Ulusal Soruşturma ve Gerçekleri Araştırma Komisyonu’na aittir” denildi.

Şam hükümeti, silahlı Esad yanlılarını yeni kurulan güvenlik güçlerine saldırarak şiddet olaylarını başlatmakla suçlayarak söz konusu raporun “olayların daha geniş bağlamını” göz ardı ettiğini savundu.

Açıklamada, şiddetin “önceden planlanmış” bir saldırıyla başladığı ve bu saldırının “eski rejimin kalıntıları tarafından ordu ve iç güvenlik personelini hedef aldığı”, ardından “intikam eylemleri ve ciddi ihlallerin yaşandığı” yaşanan olayların soruşturulacağı ve bir ay içinde bir rapor hazırlanacağı vadedildi.