Hollanda Barosunun talebi üzerine oluşturulan ve hükümetin programını hukuki açıdan inceleyen bağımsız bir komisyon, özellikle mülteci politikaları başta olmak üzere en az 9 açıdan programı hukuk devleti ilkelerine aykırı bulduğunu bildirdi.
Hollanda Barolar Birliğinden komisyonun raporuyla ilgili yapılan yazılı açıklamada, hükümetin programının "belirli kişilerin hukuka ve adalete erişimini sistematik olarak engellemeyi amaçlayan bir devlet anlayışını" yansıttığı vurgulandı.
Açıklamada, "Burada hukuk devletinin temelleri sarsılmaktadır. Hükümet, tüm güzel açıklamalarına rağmen, bu şekilde tam anlamıyla bir hukuk devleti olduğunu iddia edemez." ifadelerine yer verildi.
Komisyonun, hükümetin göç ve iltica konularında olağanüstü hal yetkilerini kullanma planını 'öngörülebilir yetki suistimali' olarak nitelendirdiği aktarıldı.
Açıklamada, "Yabancılar Kanunu'nun istisna hükmünün etkinleştirilmesi, demokratik hukuk devleti perspektifinden kabul edilemez" olarak değerlendirilirken, hükümetin "iltica başvurusu durdurma" kararı ve sığınmacı barınma koşullarının daha da kötüleştirilmesi planlarının da hukuk devletine aykırı olduğu ifade edildi.
Açıklamada ayrıca, "Hukuk devletinde özellikle ekonomik açıdan savunmasız kişilerin hukuka yeterli erişimi büyük önem taşımaktadır" vurgusu yapılarak, sivil toplum savunuculuğundaki gerilemeye karşı somut önlemlerin olmaması eleştirildi.
Öte yandan komisyon, hükümet programında yer alan bazı olumlu adımları da not etti. Örneğin, "hata yapma hakkı"nın getirilmesi planı "hukuk devletini güçlendirebilecek bir unsur" olarak değerlendirildi.
Hollanda Barosunun bir hükümet programını bu şekilde inceletmesi ilk kez gerçekleşirken, daha önce sadece seçim programları benzer bir incelemeye tabi tutuluyordu.
Yeni kabine programını açıklayan Hollanda'daki koalisyon hükümeti, mülteci sorunuyla mücadelede daha sıkı tedbirler uygulanmasına imkan veren olağanüstü hal ilan etmeye ve Avrupa Birliği (AB) düzenlemelerinden çekilmeye hazırlanıyor.
Hükümet programında, olağanüstü hal rejimine geçilerek Meclise danışmaksızın bakanlar kurulu tarafından yasal düzenleme çıkarma yoluna gidilmesinin amaçlandığı belirtilerek, aile birleşimi hakkından yararlanmak isteyenlere, Hollanda'da düzenli ve yeterli gelir getiren bir işte çalışma ve en az 2 yıldır bir konutta ikamet ediyor olma şartının getirileceği ifade edildi.
Öte yandan, 18 yaşını geçen çocuklar için aile birleşimi hakkından faydalanılamayacağı belirtildi.
Değişen koşullar sebebiyle yenilenen iltica başvurularının daha sıkı bir incelemeden geçirileceği, ayrıca bir duruşmaya ya da randevuya gelmeyen sığınmacıların başvurularını reddetme imkanı da olacağı vurgulandı.
Hollanda'daki belediyelere zorunlu olarak mültecileri paylaştırma politikasından vazgeçileceği belirtilen programda, oturum izni olmayanların zorla sınır dışı edileceği bilgisi verildi.
Programda, sınır kontrollerinin artırılmak istenildiği ve 5 yıllık kesintisiz oturumu olanlara verilen süresiz oturum alma şartının "10 yıllık kesintisiz oturuma sahip olma" şeklinde değiştirileceği kaydedildi.
Hollanda'da eski Başbakan Mark Rutte liderliğindeki dördüncü Rutte hükümeti, mülteci politikalarına ilişkin müzakerelerde anlaşmaya varılamaması nedeniyle, 7 Temmuz 2023'te istifa etmiş ve 22 Kasım 2023'te yapılan erken seçimlerden, ırkçı lider Gert Wilders'in başını çektiği PVV birinci çıkmıştı.