Cumhurbaşkanlığı seçiminde anladığım ve de okuyabildiğim kadarıyla şu anda durum hiç de net değil. Her an her şey olabilir. Diğer bir deyişle ibre Kemal Kılıçdaroğlu’ndan yana olsa da bu duruma çantada keklik diyemeyiz.
Milletvekili listeleri sonunda ortaya çıktı. Her zaman olduğu gibi en çok merak edilen parti CHP oldu. Kendi içerisinde zor bir parti olmasının dışında bu sefer iktidar olma ihtimali yüksek olduğundan dolay da tartışmalar çok daha fazla oldu. Dahası ittifak işi de listeleri oldukça karıştırdı.
Bu bağlamda Kemal Kılıçdaroğlu’nun günlerce uykusuz kalması ve bir çok dengeyi gözetmek zorunda kalması çok doğaldır diye düşünüyorum. Hoş her ne kadar bu seçimde ana merkez milletvekilleri listesi olmasa da secim sonrasında bu listelerin önemli olacağını düşünüyorum, çünkü cumhurbaşkanlığı seçiminde anladığım ve de okuyabildiğim kadarıyla şu anda durum hiç de net değil. Her an her şey olabilir. Diğer bir deyişle ibre Kemal Kılıçdaroğlu’ndan yana olsa da bu duruma çantada keklik diyemeyiz.
Bu anlamda parlamentoda mücadele edecek CHP listesi çok da güçlü gözükmüyor. Misal dış politika konusunda Namık Tan dışında önemli bir aktör yok. Kürt meselesinde yeni bir çözüm süreci gündeme gelebileceğini düşündüğümüz zaman Sezgin Tanrıkulu’nun seçilme ihtimali çok da güçlü olmayan Diyarbakır’a konması da benim çok hoşuma gitmedi.
Bununla beraber Ankara’da parti örgütünden gelen isimlerin ağırlıklı olmasına karşılık Ali Haydar Fırat gibi daha ideolojik düşünen kişilerin liste dışında kalması da düşündürücü. Anlaşılan Kemal Bey yönetimi doğrudan yürütmeye ve bürokrasiye almayı, bununla beraber daha “asker” bir parlamento kurmayı kafasında oluşturmuş. Elbette bu da bir taktik ama keşke parlamentoda daha yapıcı isimler olabilseydi.
Yeşiller Sol Parti’nin adayları ise kanımca çok iyi. Her ne kadar kimileri operasyonla bir şekilde Cengiz Candar ve Hasan Cemal için laf etseler de Ortadoğu’yu bilen ve Kürt mahallesinin bu iki Türk abisinin parlamentoda olması önemli. En yaslı üye sıfatı ile meclisi açacak olan Hasan Cemal’in başkanlık sistemi ile söyleyeceği eleştiriler tarihi bir yer tutabilir.
Kemal Bey’in adaylığı noktasında Altılı Masa bileşenlerinin ve de Kürt oylarının blok halde gelip gelememe durumu var. Bir oyun bile önemli olduğu böyle bir seçimde belki listeler ile bu sağlanabilirdi ama sanki artık çok geç.
Bununla beraber TİP listeleri de çok renkli ve Türkiye’nin farklı seslerini bir araya getiriyor. Bu bağlamda Yeşiller Sol Parti ve TİP anladığım kadarıyla, CHP’nin renksiz listesinin ve de İYİ Parti ve MHP’nin devlet kokan listelerinin yanında hem bir renk hem de çok seslilik getirecek.
Neden bu kadar lafı ettim? Daha önce de söylediğim gibi Kemal Bey için hiçbir şeyin hâlâ kesin olmaması nedeniyle. Çok akıllı politikalar ortaya koyuyor olsa da Ekrem İmamoğlu rahmetli Demirel’i andıracak şekilde inanılmaz bir performans ile Anadolu’yu motive ediyor olsa da hâlâ hiçbir şey kesin ve net değil. Bir yandan muhalefet hane halkı ekonomisi vurgusu yaparken Erdoğan güvenlik politikaları ve de savunmaya sanayisi üzerinden bir politika uygulamaya çalışıyor. Bu durum cidden tehlikeli, zira toplumda “olsun evde soğan olmasın ama uçak gemimiz olsun” diyebilecek önemli bir kesim var. Bu konuda muhalefetin acilen bir politika geliştirmesi lazım.
Bununla beraber Kemal Bey’in adaylığı noktasında Altılı Masa bileşenlerinin ve de Kürt oylarının blok halde gelip gelememe durumu var. Bir oyun bile önemli olduğu böyle bir seçimde belki listeler ile bu sağlanabilirdi ama sanki artık çok geç. Bu nedenle buradan kaçan yüzde on ile yirmi arasındaki oyunda bu son bir ayda geri alınması lazım. Bunu sadece ekonomi bazlı bir politik vaat sepeti ile yapmak çok da mümkün değil. Güvenlik, atılım, kalkınma ve de özgürlük dengesinin sağladığı yeni bir söylem gerekli.
Bir ay kısa bir sure gibi gözükse de kanımca bu politikaların yapılandırılması ve anlatılması için yeterince sure var. Muhalefet bence daha da dikkatli olmalı.