Herkes ebeveyn olmalı mı?

Abone Ol
Bana öyle geliyor ki, ebeveyn olmadan önce herkesin bu konu hakkında ciddi bir şekilde düşünmesi gerekir. Çünkü ebeveynlik sadece çocuk yapmak değil esas olarak onun bebeklik zamanlarını sağlıklı ve sorunsuz geçirmesini sağlamaktır. Ve ben çoğu ebeveynin bunun farkında olduğunu sanmıyorum. Günümüzde neredeyse herkes sağlıklı olduğu ölçüde, istediği sürece ebeveyn olabilir durumda. Aile kurmak için 18 yaşını doldurmak yeterli. Bunun için başka birinden yasal izin almak zorunda da değil. Aile kuran herkes ebeveyn olmalı mı? Bu soru bana önemli geliyor. Evlendikten sonra ebeveyn olmayı doğru bulan da yanlış bulan da veya iki fikrin arasında kalmışlar da var. Fakat bu konu hakkında fikri olmayan kişilerin sayısı da oldukça fazla. Bana öyle geliyor ki, ebeveyn olmadan önce herkesin bu konu hakkında ciddi bir şekilde düşünmesi gerekir. Çünkü ebeveynlik sadece çocuk yapmak değil esas olarak onun bebeklik zamanlarını sağlıklı ve sorunsuz geçirmesini sağlamaktır. Ve ben çoğu ebeveynin bunun farkında olduğunu sanmıyorum. Oysa çocukluk zamanları ne kadar farkındayız bilmiyoruz ama hepimiz için çok önemli. Çünkü sonraki yıllarda karşı karşıya kaldığımız pek çok sorunu, o dönemin deneyimleri, bilinçaltımıza bıraktıkları ile çözüyor ya da çözemiyoruz. Çoğu ebeveynin bunun farkında olduğunu düşünmüyorum. Çoğu aile bu konuda yetersiz kalıyor. Pek çok ebeveyn çocukları büyüyüp, istediği bireye dönüşmediğini ya da uyumsuz davranışları olan bir bireye dönüşünce hemen masum çocuklarını suçluyorlar. Oysa farkında değiller ki çocuklarının davranışları, tercihleri tamamen ebeveynlerinin yüzünden oluyor. Sonuçta çocuklar ebeveynlerin bir eseri. Eğer çocuk uyumsuzsa, iyi değilse bu çoğunlukla ebeveynlerin onlara yönelik sözlü şiddetine maruz kalmasındadır. Bu tür şiddet sadece o çocuğun bebekliğinde değil kimi zaman ergenlik ve sonrasına kadar bile sürebiliyor. Bu tür ebeveynler, çocukların hatalarını onlarla konuşarak, onlara gerçekleri, deneyimleri nazik sözlerle anlatmayı değil nefret dolu söylemlere boğuyorlar ve bu davranışlarında hiçbir sorun olmadığını düşünüyorlar. Oysa bizler bir biçimde ebeveynlerimizin iyi ya da kötü kollarından başka neyiz ki? Çocuklara ve gençlere karşı bu tür davranışı sadece ebeveynler değil öğretmenlerin de bırakması gerekiyor. Çünkü öğretmenlerin bir kısmı da ebeveyn. Anlık sinirle yapılan davranışlar, söylenen kelimeler bunları söyleyen için hiçbir şey ifade etmese de söylenen için aynı şey geçerli değil.
Belki de herkes ebeveyn olmamalı. Sadece maddi imkanlar açısından değil çocuk sahibi olmak isteyen bireyler psikolojik olarak geçmişleriyle, yaşadıklarıyla ebeveyn olmaya ne kadar hazırlar?
Size hep aşağılayıcı söylemlerde bulunulan bir ortamda bulunduğunuzu hayal edin. Bir süre sonra artık kendine olan güveniniz yok olur ve kendinizi sorgulamaya başlarsınız. Sorunun sizde olduğunu ve size söylenen aşağılayıcı sözlere layık olduğunuzu düşünürsünüz. Çocuklarına böyle davranan ve böyle yetiştiren ebeveyn sayısı gerçekten çok fazla. Bunu kendi çevremden gözlemleyerek yazıyorum. Ve bu çocuklar çözümü ne yazık ki kötü alışkanlıklarda arıyor, ona meylediyor. Bu yüzden belki de herkes aile kurabilse de ebeveyn olmalı mı? Ebeveynlik şartlara bağlanabilir mi, bağlanmalı mı? Belki de herkes ebeveyn olmamalı. Sadece maddi imkanlar açısından değil çocuk sahibi olmak isteyen bireyler psikolojik olarak geçmişleriyle, yaşadıklarıyla ebeveyn olmaya ne kadar hazırlar? Belki bu şart bile tek başına herkesin ebeveyn olmasını önleyebilir. Bunun dışında devlet ve ilgili kurumların düzenleyeceği ebeveynlik eğitim programları da meselenin sadece çocuk yapmak değil iyi ebeveyn olmak olduğunu hepimize hatırlatır.