Helalleşme ve Muhalefet

Abone Ol
Kılıçdaroğlu önderliğindeki muhalefet bu temposunu ve söylemlerini korursa, derinleştirirse ve yayarsa üçüncü faz yani iktidar evresine kapı aralanır. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun helalleşeceğiz sözünün ardından bir kez daha gördük ki muhalefetin oyun kurucu rolü ve gündem belirleme kabiliyeti giderek derinleşiyor. 2015’ten sonra muhalefet partilerinde ve belki de CHP’de en çok eleştirilen unsurlardan biri mevcut sorunlar karşısında iktidarın çizdiği alana ve gündeme göre hareket etmesiydi. Siyaset biliminde bilinir ki gündem belirlemek önemli bir siyasal güçtür. İktidar olmasanız dahi kendi gündeminizin konuşulmasını sağlıyorsanız bu iktidar üzerinde büyük bir güç sahibi olduğunuza ve gelecekteki potansiyelinize işaret eder. Elbette bu süreç bir anda ortaya çıkmadı. 31 Mart seçimlerinden sonra başlayan bir faz vardı: Ben buna siyasal eşitlenme süreci diyorum. 31 Mart öncesinde iktidar sarhoşluğu ile toplumun geniş kesimlerini terörist olarak niteleyen, alay eden iktidar mensupları ve destekçileri bu süreden sonra kendine yavaş yavaş çekidüzen vermeye başladı. Bu bir eşitlenme süreci. Ülkede başkalarının da olduğunu anladılar.
Şimdi ikinci fazdayız. Muhalefetin güçlendiği ve iktidarın güçsüzleştiği dönem. Bu da kendini gündem belirleme kabiliyetinde gösteriyor.
Şimdi ikinci fazdayız. Muhalefetin güçlendiği ve iktidarın güçsüzleştiği dönem. Bu da kendini gündem belirleme kabiliyetinde gösteriyor. Muhalefetin buna sıkı sıkıya sarılması gerek. Bu ise ülkenin bütün sorunlarını masaya koyarak, toplumun önünde ve bu sorunlardan muzdarip olanlarla konuşarak onu sürekli canlı tutmaktan geçiyor. Kısacası, gece-gündüz sobadaki ateşin sönmemesi gerekiyor. Özellikle en karanlık anlarda sönmemesi gerekiyor. Helalleşmeyi bu açıdan çok önemli bir söylem olarak görüyorum. Tam da bu noktaya ve sürece isabet eden bir çıkış oldu. Helalleşmeden ne anladığımı bu vesileyle tartışmak istiyorum. Bunla ilgili iki tartışma ortaya çıktı. Onlar üzerinden gideyim. “Keşke seküler bir kavram kullanılsaydı” dendi. Buna katılmıyorum, helalleşme, helallik zaten halk kültüründe yerini almış bir kavramdır. Bu ve bunun gibi kavramlar hatta İslami birçok söz zaten artık geleneklerimiz arasındadır. Toplumla anlaşmak için halk kültürünü bilmek ve benimsemek gerekir. Bu onun her istediğinin esiri olmak anlamına gelmez. Bazen ortak dilimizi ve kültürümüzü vurgulamamız gerekir, duygudaşlığımızı hatırlamak için.
Toplumsal buzlar erimeden muhalefet gemisi hız kazanamaz ve varış noktası olan iktidara gidemez.
İkincisi, “hesaplaşmadan helalleşmeyiz” diyen bir görüş ortaya çıktı. Helalleşme soyut bir kavram. Kalkıp hiçbir muhalefet partisi toplumun üyeleriyle tek tek ilgilenmeyecek. Bu bir söz, bakış açısı ve dahası buzkıran. Toplumsal buzlar erimeden muhalefet gemisi hız kazanamaz ve varış noktası olan iktidara gidemez. Soyut çünkü bir konuda derdi olan milyonlarca insana uzatılan bir zeytin dalıdır, bir diyalog çağrısıdır. Özellikle muhafazakâr mahallede yer alan insanlara yönelik bir çağrı olduğundan da kuşkum yok. Burada yer alan milyonlarca insanla hesaplaşmayı istemek toplumsal barışa uygun değil, kin ve nefret yaratır. O açıdan helalleşme geniş milyonlar açısından bir silkinme, kendine gelme, etrafına bakma ve yeniden tanıma durumudur. Bu toplumda benim sorunlarım var ama başkaları da var, kabul edelim, birlikte huzur içinde yaşayalım deme durumudur. Soyut olması bunu getiriyor. Öte yandan bu, ülkemize ve kurumlarına zarar vermiş, rantla yaşayan, ekonomik kaynaklar üzerinde tekel kurup bunları eşe dosta dağıtan, bu sistemin köşe başlarını tutan, insanları düşmanlaştıran, şeytanlaştıran üç beş bin kişi için geçerli değil. Onlarla helalleşme değil hesaplaşma gerekiyor. Bu ise bağımsız yargı önünde fikri, irfanı ve vicdanı hür savcı ve yargıçlarla gerçekleşebilir. Tahmin ediyorum ki böylesi bir durum, ancak sandık sonrası olası bir iktidar değişikliği durumunda siyasal erkten artık korkmak için bir çekincesi kalmayacak yargıyla mümkün. Sonuç olarak Kılıçdaroğlu önderliğindeki muhalefet bu temposunu ve söylemlerini korursa, derinleştirirse ve yayarsa üçüncü faz yani iktidar evresine kapı aralanır.