Hedef 2023, gerçekler ne?

Abone Ol
Gerçekleşmeyen hedeflerin bugünün gerçekleri ile karşılaştırıldığında belki çok başkalarının hedeflenmesi-ve tabii, gerçekleştirilmesi gerekiyordu. Hedef 2023: hayaller ne 2023’ün ilk çeyreğinin sonuna yaklaşırken? Hayaller 21. yüzyıl; gerçekler ise... Hayatı boyunca AK Parti iktidarı dışında bir hükümet görmeyenlerden biriyim. Lise son öğrencisiyim; 18 yaşına yeni bastım. 18 yaşına basmadan bir gün önce, kayıtlı ikametgâh adresime bir zarf geldi. İçinde, “İlkler unutulmaz, ilk seçimin” yazan bir kart vardı; 2023’de ilk kez oy vereceğim hatırlatılıyordu. Kart ve zarfın üzerinde kimden geldiğine dair bir ipucu yoktu. Kartta, sadece bir QR kodu vardı: onu okutunca da “İlk oyum AK Parti’ye, ilk oyum Erdoğan’a” başlıklı bir siteye yönlendiriliyordunuz. Benim gibi, yeni seçmenlerin oyuna talip AK Parti’nin logosundaki ampulün, eski tip fazla enerji tüketenlerden olması küçüklükten beri hep dikkatimi çekiyordu. 2011’de ben henüz, 6 yaşındayken AK Parti’nin koyduğu bazı hedefler de vardı: Hedef 2023. Bugün bakınca, bu slogan ve hedefler de tıpkı partinin logosu gibi, gerçeklerden çok uzak bir bilimkurgu filmi misali eskiyip gitmiş vaziyetteler. İronik biçimde, AK Parti’nin logosundaki “Akkor” ampuller, 2012’de Avrupa Birliği’nde yasaklandı. Bunun da sebebi, “Akkor”ların karbondioksit yaydığı için çevreye zarar vermesi ve enerji verimliliklerinin düşük olmasıydı. Günümüze gelindiğinde, Akkor ampullerin geri dönüşümü de çok zor: geri dönüşümleri için harcanacak enerjinin hiçbir getirisi yok. Neyse; gelelim “Hedef 2023” çerçevesinde 12 yıl önce vadedilenlere ve bugünün gerçeklerine. Ne idi ne oldu? Önce, AK Parti’nin 2023 Hedefleri’nde sunduğu Gayrisafi Yurtiçi Hasıla (GSYİH) ve diğer ekonomi hedefleri ile başlayalım. AK Parti’ye göre, 2023’te kişi başı GSYİH’nin yaklaşık 25 bin dolar olması hedefleniyordu. Ama 2022’de IMF’e göre bu rakam 9961 dolar seviyesindeydi ve 2023 yılında 10.863 dolar olması bekleniyor. Aslında dolara endeksli hesaplanırsa; Türkiye’nin 2022 kişi başı GSYİH’si 2011 seviyesinden daha düşük. Türkiye 2010’da yaklaşık olarak, Letonya ve Macaristan’la zenginlikteydi ve Çin’den en az iki kat yüksek GSYİH’si vardı. Şimdi ise Letonya ve Macaristan, Türkiye’den yaklaşık iki kat daha zengin ve Çin ise yaklaşık yüzde 30 daha zengin. GSMH ile ilgili de aynı hikâye var. Hedeflenen seviye yaklaşık 2 trilyon dolar iken, 2022’de ki gerçekleşen rakam yaklaşık 900 milyar dolar. Dünya sıralamasındaki ilk on ekonomiye girme vaadi verilmişken; Türkiye aslında daha 2009’da 17. sıradan 2022’de üç basamak geriledi. Üzerine basarsak, dünyada başlıca ekonomiler arasında 20. sıraya düştü (IMF verisinde İran’ın verileri tam olarak doğru olmadığı için Türkiye’nin aslında 19. sırada olduğu söylenebilir ama gene de Türkiye’nin relatif pozisyonunun düştüğünü değiştirmez).
AK Parti’ye göre, 2023’te kişi başı GSYİH’nin yaklaşık 25 bin dolar olması hedefleniyordu. Ama 2022’de IMF’e göre bu rakam 9961 dolar seviyesindeydi ve 2023 yılında 10.863 dolar olması bekleniyor.
Başka bir karşılaştırma yaparsak: 2010’da Türkiye’nin ekonomisi Güney Kore’ninkinin yaklaşık yüzde 70’ine varmışken, şimdi ise Güney Kore ekonomisi yaklaşık olarak Türkiye’nin iki katı. Türkiye’nin ihracat rakamları, 2023’te 500 milyar dolara varacak diye hedeflenmişken, 2022’de elde edilen rakam sadece onun yarısı kadar: 250 milyar dolar. Bari iyi tarafından da bakalım: En azından ihracatlar, ekonominin diğer parçalarının aksine, 2009’daki 100 milyar dolar seviyesinden yükselmiş. Yine de 2011’de hedeflenen 500 milyar doların çok uzağında olduğumuz gerçeğini değiştirmez bu durum. 2023 hedeflerinde, işsizlik oranı yüzde 5’e hedeflenirken, son 10 yılda “resmî” verilere göre çok değişmeyerek yaklaşık yüzde 10’da kaldı. Resmî verileri baz alsak da Türkiye’nin işsizlik oranı, birçok gelişen ve gelişmiş olan ülkeye göre daha. Mesela, yeni gelişen AB üyesi Romanya’nın işsizlik oranı yüzde 5’lerde. Türkiye’den daha yüksek işsizlik oranı olan tek AB üyeleri Yunanistan ve İspanya. Onlarda da ekonomik krizler dolayısıyla artık istatistikler tutuluyor ve tabii, Avrupa Birliği de yanlış veriye geçit vermiyor. Ekonomideki hedeflerin satın alma gücü paritesine bakarak okunması gerektiğini iddia edenler olabilir: ama unutmamak lazım ki, bu hedefler koyulduğunda açıkça nominal terimlerle koyulmuştu. Ayrıca, Türkiye ihtiyaçlarının önemli bir kısmını ithal ettiği için ve bu dış alım bağımlılığı, dolar ve diğer dış para birimlerine de bağımlılığı getiriyor. O nedenle de Türkiye’de bir ürünü satın alma bedeli ile dünyanın farklı yerlerindekileri karşılaştırmak; diğer bir deyişe, satın alma gücü paritesi bazında karşılaştırma, Türkiye için en doğrusu olmayabilir. Ekonomi dışındaki diğer hedeflerde de uzak olunan çok konu var: En başta, AB’ye 2023’e kadar üye olma vizyonu gerçek olamadı. Tersine, AB’nin sınırlarının kapısından geçmek bile benim kuşağımın çoğunluğu için hayal oldu. Ulaşılan hedefler varsa biri “insansız hava araçları” konusu: 2011 hedeflerinde, Türkiye’nin kendi insansız hava araçları endüstrisini geliştirecek deniyordu. Bu kısım oldu. “Yerli uydu” ve “yerli uçak” projeleri ise gerçekleşmedi. Liste uzun; ama gerçekleşmeyen hedeflerin bugünün gerçekleri ile karşılaştırıldığında belki çok başkalarının hedeflenmesi-ve tabii, gerçekleştirilmesi gerekiyordu. Hedef 2023: hayaller ne 2023’ün ilk çeyreğinin sonuna yaklaşırken? Hayaller 21. yüzyıl; gerçekler ise... Bu yazıyı yazarken, Diken.com’daki şu yazının farkında değildim: Başka bir yaklaşım için; emeklerine teşekkürle: https://www.diken.com.tr/akpnin-12-yil-once-turkiye-hazir-hedef-2023-basligiyla-duyurdugu-30-vaat-ne-durumda/