HDP’li Kerestecioğlu: Polis teşkilatında Fethullahçıların yerini Nusracılar mı aldı?
Anayasa Komisyonu’nda gündem olan Rus büyükelçi suikastı ile ilgili konuşan HDP Grup Başkanvekili Filiz Kerestecioğlu, Fethullahçıların yerini polis teşkilatına kimlerin aldığını sordu.
AKP ve MHP’nin uzlaşısıyla Meclis’e getirilen Anayasa değişiklik teklifinin ilk gününde Ankara Emniyet Müdürlüğü’nde görevli polisin Rusya Büyükelçisi’ne suikast düzenlemesi gündem oldu. HDP Grup Başkanvekili Filiz Kerestecioğlu, komisyonda yaptığı konuşmada, “Yarın ‘Ya, biz kandırılmışız, bu sefer de Nusracı bir örgütlenme varmış’ demeyeceğinizden nasıl emin olabilecek bu halk” diye sordu.
15 Temmuz sonrasında diktatörlük değil demokrasi yolu seçilseydi büyükelçinin vurulmayacağını belirten Kerestecioğlu, polis teşkilatında Fethullaçıların yerini kimin aldığını sordu.
14 yıldır bu ülkeyi AKP’nin yönettiğini ve sorumluluğu olduğunu söyleyen Kerestecioğlu, “Biz yönetiyor olsaydık 30 patlama değil, 2’inci patlamada istifa ederdik” dedi.
Kerestecioğlu konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
Rusya Büyükelçisinin ölümüyle ilgili uluslararası medyada yer alan haber neydi, biliyor musunuz? ‘Türk polisi Rus elçiyi vurdu.’ Çok ciddi bir sorumluluk bu, gerçeklik budur. O meczuptu, bu ‘FETÖ’cüydü diyebilirsiniz ama bu polisle ilgili çok ciddi sorular ve şüpheler var. Deniyor ki: ‘Polis teşkilatı içinde şimdi de Nusra örgütlenmesi mi var?’
15 Temmuz’dan sonra bütün partiler bir bildiriye imza attı ve 15 Temmuz darbe girişiminin başarısız olmasından sonra iki yol vardı: Bir yol demokrasiye çıkardı, bir yol diktatörlüğe çıkardı. Siz diktatörlüğü tercih ettiniz. Eğer demokrasiye çıkılsaydı bugün Rus Büyükelçisi vurulmazdı, bu ülkede OHAL olmazdı, kanun hükmünde kararnamelerle yönetiliyor olmazdık. Yapılması gereken, demokrasinin önünün açılmasıydı.
O zaman dediniz ki, ‘Fetullah örgütlenmesi varmış, kandırıldık’, şimdi ne diyeceksiniz? ‘Polis’ deyince rahatsız oluyorsunuz. Ama bundan rahatsız olmamak için aynı zamanda, Fetullahçı örgütlenmenin yerine başka bir örgütlenmenin yerleşmediğinden emin olmak gerekir. Emin miyiz bundan? Yarın kalkıp da ‘Ya, biz kandırılmışız, bu sefer de Nusracı bir örgütlenme varmış’ demeyeceğinizden nasıl emin olabilecek bu halk? Hamasetten vazgeçelim, gerçekten hamasetten vazgeçelim. Bu ülkede hepimiz yaşıyoruz ve Suriye gibi bizim ülkedeki vatandaşlarımızın da torbalarını ellerine alıp yollara düşmesini istemiyorsak, biz gerçekten bir Suriye haline gelmek istemiyorsak hepimizin yapması gereken şeyler var.
Bugün zannetmeyin ki insanlar, baştan sona diktatöryal bir rejimi örgütleyen, İç Tüzük’ün 38’inci maddesine göre de şurada asla görüşmememiz gereken bir şeyi merak etmiyor, yaşam hakkını merak ediyor. Şunu çok ciddi olarak vurgulamak isterim: On dört yıldır bu ülkeyi siz yönetiyorsunuz, biz yönetmiyoruz. Bize, partimize defalarca suçlamalar getirdiniz, defalarca. Parti binalarımız yakıldı, kundaklandı, parti yöneticilerimiz şu anda içerideler, eş başkanlarımız içeride, milletvekillerimiz, grup başkan vekillerimiz. On dört yıldır bu ülkeyi biz yönetmiyoruz, on dört yıldır bu ülkeyi siz yönetiyorsunuz. İnanın ki biz yönetiyor olsaydık 30 patlama değil, 1 değil, 2’ncide istifa ederdik. Siyasi sorumluluk bunu gerektirir.
Yorumlar
Popüler Haberler

Sırrı Süreyya Önder’in doktorundan yeni açıklama

Galatasaray Olağan Bütçe Toplantısı'nda ses getiren eleştiri

Prof. Naci Görür: Asıl deprem daha büyük ve 7’nin üzerinde olacak

Dışişleri Bakanlığı'ndan Kıbrıs iddialarına ilişkin açıklama

Boğaziçi Üniversitesi yönetimi 'araç saltanatı' ile ilgili soruları yanıtsız bıraktı

DEM Parti'den Doğu Perinçek-Sırrı Süreyya Önder görüşmesine ilişkin açıklama