DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, 'savaş ittifakının kurulduğu bir yerde, barış ve özgürlüğün yolunu açmanın mümkün olup olmayacağını bilemeyeceklerini' söyledi. Yedi yıldan uzun süredir cezaevinde tutulan eski HDP eş genel başkanı Selahattin Demirtaş ve hücre arkadaşı Selçuk Mızraklı, ‘Kürt Sorununda Çözüm ve Barış Konferansı’na gönderdikleri mesajlarında  ‘barışın muhattabı’ olarak Erdoğan ve PKK lideri Abdullah Öcalan’ı göstermişti. DEM Parti Mardin adayı Ahmet Türk de 17 Mart’ta ‘Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’la bir araya gelmelerinin mümkün olmadığını’ söylemişti: “MHP’yle ittifakları olduğu müddetçe de bu gündeme gelmez. Ancak MHP’den koparlarsa mecburen yeni bir yol izleyecekler.” Son olarak 21 Mart'ta Diyarbakır Nevruz kutlamalarında konuşan Kürt siyasetçi Leyla Zana, "Hep beraber seçimden sonra, barış ve özgürlüğün yolunu açacağız" demişti.

'Bütün Kürt halkının olmasını istediği bir şeyi dile getirdi'

Gazete Duvar'dan Ceren Bayar'a konuşan Tülay Hatimoğulları, bu açıklamaya 'temkinli' yaklaştı: "Leyla Zana bütün Kürt halkının olmasını istediği bir şeyi dile getirdi. Bunun olma koşulları var mı? Savaş ittifakının kurulduğu bir yerde bunu sağlamak bugünden yarına mümkün müdür? Bunu bilemeyiz."

'Bölgede algı yaratıyor'

AK Parti'nin 'Kürt halkına 1 Nisan sonrası için bir hayal sattığını' söyleyen Hatimoğulları, şöyle devam etti: "Bunu bir seçim propagandası olarak uyguluyor. '1 Nisan'dan sonra çözüm süreci başlayabilir', '1 Nisan'dan sonra bir şeyler olabilir' mesajını üstü örtük bir biçimde veriyor. Bölgede böyle bir algı yaratıyor. Bölgede çözüm umudu yaratarak bölgedeki rakibi olan DEM Parti'nin tabanına hitap etmeye çalışıyor. Oysa Kürt sorunu 40 yıldır devam ediyor. Kürt halkı çok acı çekti, Türkiye halkları çok bedel ödedi. AKP de Kürt sorununu seçimden seçime hatırlıyor ve bu dönem de bunu kendi lehine bir propagandaya dönüştürmeye çalışıyor.

'Kürt sorunu sadece seçimden seçime hatırlanacak bir şey değildir'

Kürt sorunu sadece seçimden seçime hatırlanacak bir şey değildir. DEM Parti olarak biz ve öncülümüz olan partilerimiz, Kürt sorununun çözümünün diyalogla mümkün olduğunu ve bir barış sürecinin inşasının gerekliliğini hep ifade ettik. Şimdi de ifade ediyoruz. Seçimden sonra da ifade edeceğiz. AKP seçimden seçime Kürt halkına hayal satıyor. Biz onurlu bir barışın inşa edilmesi gerektiğini düşünüyor ve yıllardır bunun için çalışıyoruz. Bunun için de çağrımız çatışmaların bir tarafı olan devlete ve icra makamı olan hükümete olur."

'İcra makamında Erdoğan olduğu için muhatap Erdoğan'dır'

DEM Parti lideri ayrıca, 'çözüm'de çağrılarının Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a olduğuna dair bir soruyu da şöyle cevapladı: "Evet ama icra makamında olduğu için ona çağrı yapıyoruz. 'Erdoğan çözer', 'Muhatap Erdoğan'dır' yaklaşımından öte muhatap icra makamıdır. Şu anda icra makamında Erdoğan olduğu için muhatap Erdoğan'dır. Erdoğan gittikten sonra bu sorun çözülmemişse ortaya çıkacak yeni aktörler muhatap olacaktır. Kürt sorununun çözümündeki muhatap devlettir, icra makamıdır, hükümettir. Ve aynı zamanda muhalefetin, siyasal ve toplumsal dinamiklerin oluşması gerekiyor. Bunun için çağrımız aynı zamanda bu kesimlerin tamamınadır."

'AKP kendini MHP'nin bu özellikleriyle temize çıkarmaya kalkmamalı'

Hatimoğulları, MHP ile AK Parti ittifakının 'çözüm süreci' için adım atılmasını mümkün kılmadığına dair yorumu da şöyle değerlendirdi: "Elbette MHP'nin cumhur ittifakının içinde olmasının yarattığı kimi etkiler var. Fakat bu konuda bütün suçun MHP'ye atılması da doğru değil. Bu otoriter faşist rejim, AKP öncülüğünde inşa edilmiştir. MHP'nin bu konudaki yaklaşımı zaten apaçık ortada. AKP kendini MHP'nin bu özellikleriyle temize çıkarmaya kalkmamalı. Sürecin bu hale gelmesinde eş değer şekilde sorumludur. Biz bu konuda çağrılarımızı açıktan yaptık, hem iktidara hem de muhalefete. Vakit daha da geç olmadan Kürt sorununun çözümü konusunda herkes elini taşın altına koymalıdır."