Gözaltına alınan siyasal iletişimci Evren Barış Yavuz, Emniyet'te ifade verdi.

Kastamonu'da devrilen midibüsteki 1 kişi öldü, 23 kişi yaralandı Kastamonu'da devrilen midibüsteki 1 kişi öldü, 23 kişi yaralandı
Hakkında ‘halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama’ (TCK 216) ve 'suç işlemeye tahrik'ten (TCK 214) soruşturma açılan Yavuz, bu sabah evinden gözaltına alınmıştı. 10Haber'in aktardığına göre Yavuz, Emniyet ifadesinden şunları dedi:
  • 1 Ocak tarihinde İstanbul ilinde Gazze’ye yönelik olarak bir destek mitingi gerçekleşti. Burada İsrail mallarını boykot konusu ile ilgili olarak topluma ve devlete bir çağrı yapıldı, yukarıda bahsettiğim kısıtlama haberi yayınlanınca miting de yapılan çağrı aklıma geldi ve İsrail’e yapılan ihracatın devam ettiğini öğrenmiş oldum. Bu mitingi temsil eden ve çok paylaşılan bir görseli ortaya çıkan tutarsızlığı ifade etmek için kullandım. Görselde kullanılan fotoğrafı ilgili mitingin çok sık kullanılan sembol bir fotoğrafı olduğu için kullandım, kesinlikle gerek Bayraktar ailesini gerekse Baykar şirketini İsrail ile ticaret yaptığı hissi ile ilgili bir imada bulunmadım. Bu husus ile ilgili olarak bir imam, yazım iddiam ve kastım yoktur. Görsel de bulunan şahıslardan yalnızca Selçuk Bayraktar’ı kamuoyundan tanırım diğer hiçbir şahsı tanımam. Paylaşımımın Bayraktar ailesi ve Baykar şirketi ile hiç bir alakası olmayıp paylaştığım görselin bir iletişim hatası olduğunu kabul ediyorum.

'Yazıyı ben değil Ali Tektaş yazdı'

"Alevilerin PKK’sı neden olmalıydı” adlı yazıyla ilgili de ifadesinde ayrıntılı bilgi veren Evren Barış Yavuz, yazıyı Ali Tektaş adlı bir kişinin yazdığını söyledi:
  • Makale şahsım tarafından kaleme alınmış bir makale değildir. Bu makale hiç bir zaman şahsıma ait www.evrenbarisyavuz.com isimli internet sitesinde, @evrenbarisyavuz isimli twitter (X) hesabında paylaşılmamıştır. Bunların dışında başka bir sosyal medya hesabım ya da kişisel internet sayfam yoktur. Bahse konu makale yanılmıyorsam 2013 yılında www.fraksiyon.org isimli internet sitesinde Ali Tektaş isimli Sivaslı olarak bildiğim o dönemde İstanbul Üniversitesinde öğrenci olarak hatırladığım bir şahıs tarafından kaleme alınmış bir makaledir. Hatırladığım kadarı ile bu makale ile ilgili olarak o dönemde bir soruşturma da yürütülmedi. Ben o dönemde www.fraksiyon.org isimli internet sitesinde sayfa düzeni yapan kişilerden birisiydim. Bu internet sitesi ile alakalı olarak hukuksal bir sorumluluğum yoktu. Bu sitenin o dönemdeki hukuki sorumlusu da Ali Tektaş isimli şahıstı. Kendisinin İsviçre ya da Hollanda’da olduğunu duymuştum kendisiyle 2016 yılından beri irtibatım yoktur.

Ne olmuştu?

Ticaret Bakanlığı, 9 Nisan’da 54 ürün grubunda İsrail’e ihracat kısıtlaması getirdi. Kısıtlanan ürünler arasında ‘uçak benzini ve jet yakıtı’nın bulunması gündem olmuştu. Yavuz da Twitter’dan iktidar destekçilerinin düzenlediği Filistin mitinginden bir fotoğraf paylaşarak “Jet yakıtı satmışlar” diye yazmıştı. Birçok kişinin bulunduğu fotoğrafta Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Naci İnci ve SİHA üreticisi ‘Baykar’ın sahipleri Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın damadı Selçuk Bayraktar ile kardeşi Haluk Bayraktar da yer alıyordu.

Bayraktar, İmamoğlu’nu hedef almıştı

Baykar Genel Müdürü Haluk Bayraktar, Twitter’dan Yavuz’un paylaşımının ekran görüntüsünü paylaşarak siyasal iletişimcinin İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun ‘ekibinde yer aldığını’ öne sürmüştü. İmamoğlu’nu sert sözlerle hedef alan Bayraktar, şunları demişti: “Bu PKK’lıları besleyen Ekrem İmamoğlu’na sesleniyorum: Tasmalı köpeklerini saldırtmayı bırak. Yalandan başka söyleyecek lafın varsa, mertçe yüzümüze söyle de cevabını verelim.” Baykar yöneticisi ayrıca, Yavuz’un eski internet sitesinde yayınlandığı iddia edilen ‘Alevilerin neden bir PKK’sı olmalıydı’ başlıklı yazının ekran görüntüsünü de paylaşmıştı.

İBB suç duyurusunda bulunacağını açıklamıştı

Bunun üzerine İBB‘den yayınlanan açıklamada Bayraktar’ın açıklamaları ‘yalan’ ve ‘iftira’ olarak nitelenmişti. Baykar yöneticisi hakkında suç duyurusunda bulunulacağı kaydedilmiştiRamazan ayında bile iftira ve kumpastan geri durmayanların, bayramda da aynı kötülüklere devam etmesine şaşırmıyoruz. Bu şahıs ve benzerleri sosyal medyada dezenformasyon yaparak içindeki kin ve nefreti toplumu kutuplaştırmak için kullanıyor. Bu millet sizin kötü aklınıza 31 Mart’ta dersini verdi, vermeye de devam edecektir.”

Başsavcılık soruşturma başlattı

12 Nisan'da İstanbul başsavcılığı, söz konusu yazı nedeniyle Yavuz hakkında ‘halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama’ ve ‘suç işlemeye tahrik’ten soruşturma başlatmıştı.

‘Yazı başkası tarafından kaleme alındı’

Yavuz, yayınladığı açıklamada yazının başkası tarafından yazıldığını belirtmişti: “Şahsıma atfedilen yazı, 11 yıl önce yöneticisi olduğum bir sitede başkası tarafından kaleme alınmış bir yazı. Artık arşiv çöpü haline gelmiş, yazar isimleri silindiğinde adminlerin adıyla görülen bu içerik üzerinden beni terörist ilan ettikleri görmek şok ediciydi. Şeytanın bile aklına gelmeyecek, zorlama bir bağlantıyla bir anda düşman ilan edildim. Bu iftira ve karalamanın failleri hakkında da her türlü hukuki hakkımı kullanacağım.”

‘Sadece bir görsel seçimi talihsizliği var’

Ayrıca, söz konusu fotoğrafta özellikle Bayraktarları kast etmediğini de söylemişti: “Benim özel olarak Bayraktar ailesini, ya da Baykar Holding’i hedef almak gibi bir niyetim yoktu. Çok paylaşılan bir ‘Gazze Mitingi’ fotoğrafıyla T.C. Ticaret Bakanlığı’nın resmi ‘kısıtlama’ duyurusunu alıntılayarak paylaştım. Görselde çok sayıda insanla birlikte Bayraktar ailesinden iki kişinin bulunduğu için, gücenmelerini ve üstlerine alınmalarını doğal karşılıyorum. Burada sadece bir görsel seçimi talihsizliği vardır. Başka kasıt ve art niyet söz konusu değildir.”

‘İBB’yle beş kuruşluk değil, bir kuruşluk ticari ilişkim bile olmadı’

Siyasal iletişimci, İBB’yle herhangi bir ilişkisi olmadığını da kaydetmişti: “Meselenin ben olmadığımı biliyorum. Yurdun her köşesinde büyük bir ders alan iktidar sahiplerinin seçim hezimetinin ardından Sayın Ekrem İmamoğlu’na saldırmak için bir bahane olarak kullanıldığımı da biliyorum. İddia edildiği gibi İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı hiç bir birimde hiç çalışmadım. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’yle beş kuruşluk değil, bir kuruşluk ticari ilişkim bile olmadı. Bu iddiayı kanıtlamayan da müfteridir. Bu konuda da hukuki haklarımı sonuna kadar kullanacağım. 16 milyon İstanbulludan, birçok çevreyi rahatsız eden bu zaferin gönüllü neferlerinden sadece biriyim. Sayın Ekrem İmamoğlu benim seçilmiş başkanım. İlişkim bundan ibarettir.”