Loading...
Halit Kıvanç
Halit Kıvanç, bir daha gelmeyecek, yeri asla dolmayacak büyük bir kültür insanı. Bir devirdiniz siz, Çetin Altan gibi, Lütfi Akad gibi, Cüneyt Arkın, uzun ömürleri olsun Türkan Şoray, Selim İleri gibi… Başka bir çağın küçük birer mucizeleri olarak buraya gönderildiğinizi düşünürüm hep.
Haberi duyduğumdan beri başkaca hiçbir şey düşünemiyorum.
Oysa, onunla ne bir tanışıklığım var ne de konuşmuşluğum.
Sadece bir kez, Kadir Has Üniversitesi’nde düzenlenen bir sertifika programında, aralarında benim de olduğum gençlere ders anlatmıştı.
Nereden baksanız on beş sene olmuştur.
Ama Halit Kıvanç hepimizin hayatına girmiş, derin izler bırakmış, gülümsetmiş, sesini duymanın bizi mutlu ettiği büyük bir gazeteci…
Öyle tek bir kelimeye geçiştiremezsiniz Halit Kıvanç’ı.
Dünyada spor spikerliğinin en üst mertebesi neyse, işte Halit Kıvanç oradadır.
Türkiye’ye çağ atlatmıştır.
Abdi İpekçi döneminde Milliyet’in en önemli siyaset yazarlarından biridir.
TRT’de, BBC’de programcıdır…
Pele ile röportaj yapan ilk gazeteci, futbol tarihçisi…
Mesleki futbol gelişim kitapları haricinde Asteriks’in ilk çevirmenidir.
Ve daha saymakla bitmez pek çok şeydir Halit Kıvanç.
Ya Halit Bey, Allah aşkına ben ne yapıyorum şu anda?
Sizin anlatılmaya ihtiyacınız mı var, koskoca Halit Kıvanç, bir daha gelmeyecek, yeri asla dolmayacak büyük bir kültür insanı.
Bir devirdiniz siz, Çetin Altan gibi, Lütfi Akad gibi, Cüneyt Arkın, uzun ömürleri olsun Türkan Şoray, Selim İleri gibi…
Başka bir çağın küçük birer mucizeleri olarak buraya gönderildiğinizi düşünürüm hep.
Mesleki olarak sizi geçecek gençler elbette olacaktır, belki şimdi de vardır ama anlatmak istediğim o değil, “bir Çetin Altan daha gelmeyecek bu ülkeye,” dediğinizde sadece büyük bir yazardan bahsetmiyorsunuz.
Bir dönemden, bir kültürün nesiller arası aktarımından söz ediyorsunuz.
Bilmem farkında mıydınız, Halit Kıvanç bizler için, sizin hiç görmediğiniz, bilmediğiniz, bilemeyeceğiniz milyonlardan bahsediyorum, çok farklı bir yerde oldunuz hep.
Herkesin ailesindeydiniz.
Halit Bey bozuk cümleler yazıyorum, bağlayamıyorum, şimdi, sabahın erken saatleri, bir türlü toparlayamıyorum.
Bir trenin hıncahınç dolu vagonunda kızaran gözlerimi camdan bakarak saklamaya çalışıyorum.
Görüyor musunuz oradan Halit Bey?
Var mı öteki dünya?
İtikadı yüksek biri olmadım hiç ama böyle zamanlarda ölümle yaşam arasında bir şey olsun istiyorum, bitmesin, araya bir fasıla girecek belki ama sonra yeniden…
Bomboş arazilerin arasından son sürat geçiyoruz.
Ölüm böyle bir şey mi Halit Bey?
Bitiremeyeceğim bu yazıyı…
Hayatımıza kattığınız her şey için minnettarım.
Bir gün görüşebilmeyi diliyorum.
O zaman göreceksiniz; aramızdaki yaş farkını boş verip, trende durduramadığım şu gözyaşlarımın hesabını bakın sizden nasıl soruyorum.