Gazeteci İsmail Saymaz, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü Gezi Parkı eylemleriyle ilgili bir soruşturma kapsamında 19 Mart sabahı gözaltına alındı.

Saymaz'a, "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım etmek" suçlaması yöneltilen Saymaz'ın evinde arama yapıldı. Sağlık kontrolünün ardından İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne götürülen Saymaz'ın ifadesi alınmaya başlandı.

Saymaz’ın Avukatı Aslı Kazan, Saymaz'ın, İBB operasyonu sırasında etkili habercilik yapmasını engellemek amacıyla gözaltına alındığını söyledi.

Saymaz da avukatı aracılığıyla “Gazetecilik çabam bu yolla engellenmeye çalışılıyor ve açıkça susturulmak isteniyorum” demişti.  Saymaz’ın gözaltına alınmasına tepkiler sürüyor.

İsmail Saymaz'ın avukatı Aslı Kazan, Halk TV'de katıldığı yayında, soruşturmaya ilişkin detayları anlattı. Saymaz'ın, İBB ve Ekrem İmamoğlu'na yönelik operasyonla aynı günde gözaltına alındığına dikkati çeken Kazan, "İBB operasyonu sırasında İsmail’in dışarıda etkili gazetecilik yapmasını istemiyorlar. Bunu engellemeye çalışıyorlar" ifadelerini kullandı ve savcının kendileriyle bilgi paylaşmadığını söyledi.

CHP, Ankara Güvenpark'ta saat 20.30'da miting yapılacak! CHP, Ankara Güvenpark'ta saat 20.30'da miting yapılacak!

'Savcı bizimle bilgi paylaşmıyor, Sabah’tan öğreniyoruz'

Aslı Kazan “İsmail Saymaz, Gezi’den tek başına gözaltına alındı. Bizim bildiğimiz kadarıyla Gezi soruşturma dosyasının tek şüphelisi. Şu anda tek başına tutuluyor” diyerek şöyle devam etti:

* Savcı bey bizimle hiçbir bilgi paylaşmıyor. Bizimle paylaşılmayan bilgileri biz, Sabah’ın haberinden öğreniyoruz. İsmail, Gezi’den alındığını biliyordu ama soruşturmanın ayrıntıları hakkında hiçbir bilgi sahibi değildi. Bize soruyordu. Bizde sadece Cumhuriyet Başsavcılığı’nın açıklaması ve Sabah’ın yaptığı çok detaylı bir haber dışında başka bir bilgi yoktu. Biz, Sabah’ın haberinden, İsmail’in kiminle kaç telefon görüşmesi yaptığını, nelerle suçlandığını, hangi tweetlerle suçlandığını öğrenmiş olduk. Bunları İsmail’e aktardık. İsmail Saymaz, bunlara ilişkin çok ayrıntılı bir cevap metni yazdırdı bize. Onu da yayınladık.

Saymaz: Açıkça susturulmak isteniyorum

İsmail Saymaz, dün Gezi ile ilgili yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınmasına ilişkin avukatı Aslı Kazan aracılığıyla mesaj paylaşmıştı. Saymaz, şunları söylemişti:

* Can Atalay’ı, Gezi parkından önce de, sonra da toplumsal gelişmelerle ilgili tüm davaların avukatı olarak tanıdım. Görüşme yoğunluğumuz bundan ileri geliyor. Çiğdem Mater’i hem sosyal çevreden hem eşi ve annesi meslektaşım olduğu için biliyor ve tanıyorum. Mücella Yapıcı’yı haber kaynağı olarak aradım ve görüştük.

* Gezi olaylarını, 1 Haziran’dan itibaren muhabir olarak takip ettim. Olay ve gelişmeleri yansız ve objektif olarak aktardım. Sokağa davet ve provokasyon diye yorumlanabilecek hiçbir paylaşımda bulunmadım. Siyasi iktidara yönelik antidemokratik yaklaşımlardan, Erdoğan ve ailesine yönelik saldırgan bir dilden uzak durdum. Gezi parkı eylemlerinin ne örgütlenmesinde ne ülke çapında yayılmasında ne de sürdürülmesinde rol aldım. Yalnızca, bu eylemler sırasında, başta Ali İsmail Korkmaz’ın öldürülmesi olmak üzere insan hakkı ihlallerini kaleme aldım. Bu gazetecilik çabam hem ulusal hem de uluslararası basın örgütleri tarafından ödüllendirilmiştir.

* 12 yıl boyunca bir kez bile Gezi parkı eylemlerinden dolayı suçlanmadım ve sorumlu gösterilmedim. Hakkımda başka bir suç isnat edilemediği için, Gezi parkı dosyası içerisine atılmak isteniyorum. Gazetecilik çabam bu yolla engellenmeye çalışılıyor ve açıkça susturulmak isteniyorum. Bana güvenen ve inanan hiçbir vatandaşın yüzünü öne eğdirmedim. Haftalardır devam eden itibar suikastlarının ne denli karalamaya yönelik olduğu ortaya çıktı. Suçsuz ve masumum. Eşime, oğluma ve aileme sımsıkı sarılıyor, herkese selamlarımı iletiyorum.