Muhabirliği döneminde Ali İsmail Korkmaz'ın ölümünün aydınlatılması dahil çok sayıda habere imza atan gazeteci İsmail Saymaz, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 2013 yılındaki Gezi Parkı olaylarına ilişkin başlatılan soruşturma kapsamında önceki sabah gözaltına alındı.
Saymaz, İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ndeki işlemlerinin ardından bugün Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi'ne getirildi. Saymaz, savcılık işlemlerinin tamamlanmasının ardından 10. Sulh Ceza Hakimliği'ne sevk edildi. Saymaz için, ev hapsi şeklinde adli kontrol tedbiri uygulanması talep edildi. Hakimlik sevk talebine uydu ve ev hapsi kararı verdi.
Saymaz'ın adliye işlemleri sırasında meslektaşları, yakınları gelişmeleri yakından takip etti. Bariyerlerle kuşatılmış İstanbul Adliyesi çevresinde geniş güvenlik önlemleri dikkat çekti.
Saymaz'ın ifadesi ortaya çıktı
Saymaz’ın Sulh Ceza Hakimliği'ndeki ifadesi ortaya çıktı. Saymaz'ın ifadesinde, "Hiçbir şekilde sokağa davet ve iktidara karşı protestoya veya kanun dışı bir eyleme çağrı yapmadım. Bu tweetlerim arasında bazı şiddet olaylarını eleştirdim" cümlelerini kullandığı öğrenildi.
DHA'nın aktardığına göre Saymaz'ın Sulh Ceza Hakimliği’ndeki ifadesinde, şunları söyledi:
* Gezi Parkı eylemlerini organize ettiği söylenen kişilerle herhangi bir bağım yoktur. Osman Kavala, Can Atalay ve Mücella Yapıcı ile yalnızca gazetecilik çerçevesinde görüşmüşümdür. Osman Kavala isimli şahısla görüşmem Gezi Parkı eylemlerinden 1,5 yıl sonra gerçekleşmiştir. Bunun nedeni de Gezi Parkı eylemleriyle ilgili haber yapmak istememdir; bu haber de 2 gün sonra yayımlanmıştır. Can Atalay ile Taksim’i yayalaştırma projesinde avukat olduğu için görüştüm. Dosyada bulunan tape kayıtları Gezi olaylarıyla alakalı değildir; bu görüşmeler Gezi Parkı eylemlerinden 8 ay veya 1 yıl sonra yapılmıştır. Bu görüşmelerde ben aranmıştım.
* Ben Gezi Parkı eylemlerinin ne organize edilmesinde ne de yaygınlaştırılmasında bulundum. Ben sadece gazetecilik faaliyeti çerçevesinde haber yapmak amacıyla görüşmeler yaptım. Sosyal medya paylaşımlarım ise Gezi Parkı eylemlerine ilişkin haber içeriklidir. Hiçbir şekilde sokağa davet ve iktidara karşı protestoya veya kanun dışı bir eyleme çağrı yapmadım. Bu tweetlerim arasında bazı şiddet olaylarını eleştirdim. Yine tweetlerimde FETÖ’cü polisler tarafından yapılan çadır eylemleri ve yoğun gaz sıkma olaylarını da eleştirdim. Hakkımda İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca soruşturma yürütüldüğünü haftalar öncesinden haber almıştım. Bu soruşturma 14 Şubat 2025 tarihinde başlamıştır. Bunu bilmeme rağmen Londra, Paris ve Frankfurt’a gidip geri geldim. Kaçma şüphem yoktur. Uzun yıllardır sabit ikametgah sahibiyim, bilinen ve tanınan bir gazeteciyim. Hakkımda istenen adli kontrol tedbirinin reddine karar verilerek, direkt serbest bırakılmamı talep ederim.
Ne olmuştu?
Gezi Parkı olayları hakkında başlatılan soruşturma kapsamında Gazeteci İsmail Saymaz 19 Mart Çarşamba günü gözaltına alındı. Saymaz hakkında, “61. Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini cebir ve şiddet kullanılarak görevini yapmasını engellemeyi amaçlayan eylemler” nedeniyle soruşturma başlatıldığı öğrenildi. Başlatılan soruşturmanın gerekçesi olarak ise Saymaz’ın 12 yıl önce Gezi eylemlerine ilişkin paylaştığı sosyal medya paylaşımları gösterildi.
Saymaz da avukatı aracılığıyla “Gazetecilik çabam bu yolla engellenmeye çalışılıyor ve açıkça susturulmak isteniyorum” demişti. Saymaz’ın gözaltına alınmasına tepkiler sürüyor.
İsmail Saymaz'ın avukatı Aslı Kazan, Halk TV'de katıldığı yayında, soruşturmaya ilişkin detayları anlattı. Saymaz'ın, İBB ve Ekrem İmamoğlu'na yönelik operasyonla aynı günde gözaltına alındığına dikkati çeken Kazan, "İBB operasyonu sırasında İsmail’in dışarıda etkili gazetecilik yapmasını istemiyorlar. Bunu engellemeye çalışıyorlar" ifadelerini kullandı ve savcının kendileriyle bilgi paylaşmadığını söyledi.
'Savcı bizimle bilgi paylaşmıyor, Sabah’tan öğreniyoruz'
Aslı Kazan “İsmail Saymaz, Gezi’den tek başına gözaltına alındı. Bizim bildiğimiz kadarıyla Gezi soruşturma dosyasının tek şüphelisi. Şu anda tek başına tutuluyor” diyerek şöyle devam etti:
* Savcı bey bizimle hiçbir bilgi paylaşmıyor. Bizimle paylaşılmayan bilgileri biz, Sabah’ın haberinden öğreniyoruz. İsmail, Gezi’den alındığını biliyordu ama soruşturmanın ayrıntıları hakkında hiçbir bilgi sahibi değildi. Bize soruyordu. Bizde sadece Cumhuriyet Başsavcılığı’nın açıklaması ve Sabah’ın yaptığı çok detaylı bir haber dışında başka bir bilgi yoktu. Biz, Sabah’ın haberinden, İsmail’in kiminle kaç telefon görüşmesi yaptığını, nelerle suçlandığını, hangi tweetlerle suçlandığını öğrenmiş olduk. Bunları İsmail’e aktardık. İsmail Saymaz, bunlara ilişkin çok ayrıntılı bir cevap metni yazdırdı bize. Onu da yayınladık.
Saymaz: Açıkça susturulmak isteniyorum
İsmail Saymaz, dün Gezi ile ilgili yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınmasına ilişkin avukatı Aslı Kazan aracılığıyla mesaj paylaşmıştı. Saymaz, şunları söylemişti:
* Can Atalay’ı, Gezi parkından önce de, sonra da toplumsal gelişmelerle ilgili tüm davaların avukatı olarak tanıdım. Görüşme yoğunluğumuz bundan ileri geliyor. Çiğdem Mater’i hem sosyal çevreden hem eşi ve annesi meslektaşım olduğu için biliyor ve tanıyorum. Mücella Yapıcı’yı haber kaynağı olarak aradım ve görüştük.
* Gezi olaylarını, 1 Haziran’dan itibaren muhabir olarak takip ettim. Olay ve gelişmeleri yansız ve objektif olarak aktardım. Sokağa davet ve provokasyon diye yorumlanabilecek hiçbir paylaşımda bulunmadım. Siyasi iktidara yönelik antidemokratik yaklaşımlardan, Erdoğan ve ailesine yönelik saldırgan bir dilden uzak durdum. Gezi parkı eylemlerinin ne örgütlenmesinde ne ülke çapında yayılmasında ne de sürdürülmesinde rol aldım. Yalnızca, bu eylemler sırasında, başta Ali İsmail Korkmaz’ın öldürülmesi olmak üzere insan hakkı ihlallerini kaleme aldım. Bu gazetecilik çabam hem ulusal hem de uluslararası basın örgütleri tarafından ödüllendirilmiştir.
* 12 yıl boyunca bir kez bile Gezi parkı eylemlerinden dolayı suçlanmadım ve sorumlu gösterilmedim. Hakkımda başka bir suç isnat edilemediği için, Gezi parkı dosyası içerisine atılmak isteniyorum. Gazetecilik çabam bu yolla engellenmeye çalışılıyor ve açıkça susturulmak isteniyorum. Bana güvenen ve inanan hiçbir vatandaşın yüzünü öne eğdirmedim. Haftalardır devam eden itibar suikastlarının ne denli karalamaya yönelik olduğu ortaya çıktı. Suçsuz ve masumum. Eşime, oğluma ve aileme sımsıkı sarılıyor, herkese selamlarımı iletiyorum.